Giresun
İstanbul
Ankara
    Son Dakika    Gazete Manşetleri    İletişim    Reklam
  Üye Girişi Üye Ol
sisdagigazetesi
GÜNCEL SİYASET KULİS SİSDAĞI EĞİTİM SAĞLIK TURİZM EKONOMİ KÜLTÜR-SANAT SPOR MAGAZİN
Ana Sayfaya D?n    
Bir başarı öyküsü
29 Aralık 2010 Çarşamba
Pek çoğumuz bilmez. 3 tarafı denizlerle çevrili Anadolu’muzun Denizle ilgili bağlantımızın nasıl olduğunu...

Denizcilik Bölge Müdürlüğü, Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığına bağlı kurumdur.
640 km uzunluğunda sahil bandına sahip olan Antalya kıyıları ve Doğu Akdeniz çanağında gemi trafik yoğunluğunun artmasıyla karasularımızda günde kaç gemi geçer, kaç ticari yat çalışır, kaç balıkçı Akdeniz'de ağını sallar bilen çok az sayıda kişi vardır.
Geçtiğimiz haftalarda kaza yapan Bolivya Bayraklı gemide acil müdahele ekipleri tarafından Denizcilik Müsteşarlığı Antalya Bölge Müdürlüğü ve A.A.K.K.M koordinasyonunda 17 kişi kurtarıldı. Fırtına sebebiyle falezlerde karaya oturan gemide yaşananlar ve o fırtınalı havaya rağmen büyük bir fedakârlıkla gerçekleştirilen gemi kurtarma çalışmaları bize burnumuzun dibindeki Denizde neler olup bittiğini sorgulattı...
Biz de bu konuda Antalya’da en yetkili makam olan Denizcilik Bölge Müdürü Kaptan Caner Arseven’le görüştük. Bir sorduk bin cevap aldık. Bir dokunduk bin ah işittik. Mesleğine bu kadar âşık bir adamın bitmeyen heyecanına şahit olduk. Yaptıklarını anlatırken duyduğumuz heyecana biz de zaman zaman ortak olduk. Yaptıklarını anlatırken yaşadığı ve yapacaklarını anlatırkenki heyecanı bizde de merak uyandırdı ve heyecanımızı arttırdı. Size Kapt. Caner Arseven’i takdim ediyoruz.
Antalya’da Denizcilik Bölge Müdürü olarak görev yapan Sayın Arseven İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi mezunu Uzak Yol Gemi Kaptanı ve denizcilik mesleğinin içinden gelme birisi. Denizcilikle ilgili deniz safhası, kara safhası, sivil safhasını, resmi safhasını yaşamış, hayatını bir denizci disiplini ile yaşayan biri, yani yaptığı işin özünü bilen bir bürokrat. 2005 yılının Ağustos ayında Antalya'da göreve başlamış Caner Kaptan. “Geldiğimde görev yapacağım kurumu zor buldum” diyor. Ulaştırma Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü yapmış Ankara’da, sistemin merkezinde görevine devam edebilecekken o Antalya’yı tercih etmiş. Hem de ilk geldiğinde ailesi, evi Ankara’da ikamet ederken tek başına büyük özveri göstererek Ailesini ve evini bırakarak gelmiş Antalya’ya.

Geldiğinizde nasıl bir Antalya vardı
-:Fiziki çalışma ortamı bakımından son derece yetersiz bir mekânla karşılaştım. Ne çalışanlar için çalışma şartlarına uygun ne de hizmet alıcılarına hizmet almaya geldiğinde mutlu olabilecekleri fiziki bir mekân kesinlikle yoktu. Lojmandan bozma izbe karanlık dar bir bina vardı.
Bundan ziyade ben görevi devraldıktan hemen akabinde yapılan işin hizmet noktasında yapılanlar nasıl oluyordu ona bakalım..
Liman Başkanlığının hizmet işleyişine bakalım, Gemi Adamları Servisimizin hizmet işleyişine bakalım, Gemi Sörvey Kurulumuzun iş ve işlemlerine bakalım. Bunlar yaptıklarımız ve ortada. Arşivimiz ne âlemde diye baktık. Geldiğimizde şunu gördük ki yaklaşık 45 ila 60 günden önce biten adam gibi bir iş yok. Kurum içerisinde yeterli personel bulunmadığı gibi yapılan işlemlerin de sağlıklı yapılmadığını gördük. Limanlardaki iş ve işlemlerin yeterince iyi şekilde yapılmadığı, hatta bazılarının kâğıt üzerinden yapıldığına şahit olduk.
Bir kurumun personeli yeterli değil ise o kurum kendine bağlı teknelerin kara ve deniz sörveylerini, kıyı yapıları işlemlerini, iç sular ile ilgili uygulamaları, gemi adamı işlemleri, piyasa denetim ve gözetim faaliyetlerini nasıl yapacak ve bunların belgelerini nasıl hazırlayacak ve sefere yetiştirecek mümkün mü? Değil!
Böyle bir Antalya aldık. Vatandaşa hizmet için yola çıktık ama biz buraya gelirken bir de ders alarak geldik. Dedik ki eğer gittiğimiz yerde mevcut durumu ciddi manada iyiye güzele çekemeyeceksek buraya boşu boşuna gelmeyelim, bizi buraya gönderen makam bize bir talimat verdi ve karşılığında en güzelini yapacağımıza söz verdik. İlk iş olarak bir kamu dairesi ve idaresinin olduğunun görülebilmesini sağlamak gerekirdi, eğer o tarihlerde Antalya'dan burayı tarif etmek gerekseydi buraya 50 metre mesafeye kadar insanlar burayı bulamıyordu. Kaldı ki ben gelirken bile durum böyleydi Öyle bir şey yapmalıydık ki bu idari birim görülmeliydi. Bu kadar zor bir durumdaydı. Liman başkanlıklarına geçmeden kendi bölge müdürlüğümüzün fiziki şartlarını değiştirmeye karar verdik. Çünkü bizim bölge müdürlüğümüz Fethiye dâhil 800 kilometre uzunluğunda sahil bandını kapsamaktadır. Geldiğimiz zaman tekne sayısının kayıtları bugün ile mukayese bile edilemeyecek kadar çok düşüktü. Bu sahil bandında yüzen her deniz taşıtının sorumluluğu bize aittir. Son çıkan Yönetmeliğe göre şu an toplam 8 ilin sorumluğu bölge müdürlüğümüze aittir ve böyle geniş bir bölge alanından sorumluyuz. Sistemini kurduğumuz için artık 16 vilayetinde sorumluluğunu verseler bizim için sorun teşkil etmez. Önemli olan sistemi kurmaktır. Sistemi kurarsanız çalıştırırsanız meseleyi çözersiniz. Biz buraya geldiğimizde işin özeti sistem yoktu. Fiziki yetersizlik had safhadaydı. Şu an ise yeterli fiziki şartlarımız mevcuttur ve vatandaşa hak ettiği kaliteli hizmet verilmektedir. 2008 yılında Kalite Yönetim Sistemini uygulamaya başladık ve TSE’den aldığımız TS EN ISO 9001 belgemiz ile hizmetimizi tescilledik.

-:Sizden önce bu düzensizliğin sebebi ne idi
-:Ben daha öncekileri asla suçlayamam şunu söylemek isterim ki ben gerek Bakanlığımdan gerek Müsteşarlığımdan gerekçeli olarak bugüne kadar ne talep etmişsem hepsini aldım. Taleplerimizi gönderdim ve memnuniyetle karşıladılar. Hiç bir sıkıntı da yaşatmadılar. Sayın Bakanım başta olmak üzere sağolsun var olan ihtiyaçlarımızı gerekçesi ile birlikte ortaya koydum istedik geldi. Müsteşarımıza gerekçeleriyle birlikte ortaya koydum istedim geldi. Devlet bu manada Millete hizmet noktasında bence hiç bir eksiklik bırakmıyor. Yalnız, talebi doğru bir zamanda doğru yerde doğru gerekçelerle sizin sunmanız lazım. Size gönderilen imkânları çarçur etmeden doğru yerlerde doğru manalarda kullanacak bunu da göstereceksin. En şeffaf benim olmam lazım ve bunu en açık ben göstermeliyim.

 

-:İlk geldiğinizde yaptığınız işlerden bahseder misiniz? İlk 3–6, 12 aylık planlarınız ne oldu ve aşamalı olarak hangi işleri gerçekleştirdiniz.
-:İnanın ilk geldiğimde böyle bir planlama yapmak durumunda kalmadım çünkü burada 6 aya tahammül edemeyecek şekilde aciliyet arz eden durum söz konusu idi. Göreve geldiğimizde ziyaretine gittiğimiz zamanın Antalya Valisi Alaattin Yüksel’le sohbetimiz esnasında ne kadar sıkıntılı olduğunu gördük ve Vali Bey denizle alakalı sıkıntılardan ne kadar muzdarip olduğunu anlattı, buradaki yönetim ve otoritenin biraz bu konuya tam manasıyla sahip çıkmadığı şeklinde serzenişte bulununca rahatsızlığı olduğunu hissettim. Bana dedi ki: “Caner bey kardeşim Bardakta su gördüğün yerde valisin, benim adıma” deyince bende çok teşekkür ederim sayın Valim bundan sonrasını konuşmamıza gerek yok çünkü ben almam gereken yetkiyi aldım dedim. Sayın Vali Bey kayıtsız şartsız kendisi ile birlikte çalışan mesai arkadaşlarını zerre kadar boş bırakmaz ve sonuna kadar destekler. İlk iş olarak behemehal buranın fiziki olarak düzeltilmesine başladım. Çünkü vatandaş geldiğinde nereye gidecek nereye müracaat edecek işleri nasıl takip edecek burada da bir sistemsizlik var bir kargaşa var memurları dolapların arkasından arayacaksın. O kadar kötü… 20 25 metrekarelik bir alanda 8-9 tane memur oturuyor arşivleri de orası, dolapları da orası, işyeri de orası, içeriye vatandaş zaten giremiyor o kadar kötü. Derhal karar verdim fiziki şartları değiştirmemiz gerekiyordu. Hemen kolları sıvadık, hafta sonları da çalışarak sundurma şeklindeki arka taraftaki alanı çalışma mekânı olarak düzenleme yapalım dedik. Çünkü işlerin aksamaması için öndeki binanın inşaatı öyle devam etsin istedik ki orayı da çok süratli bir şekilde kapattık. Bir gece ördüğümüz duvarın ertesi günü yıkıldığını gördük ve böyle tuhaf durumlarla da karşılaştık. Cumartesi ve Pazar günleri gelip betonu kendim suluyordum. Ama bu sıkıntıların sonunda hamdolsun bugün 250 metrekarelik bir alanın açık ofis olarak kullanıldığı ve gemi adamları servisinin açık ofis olarak çalıştıkları ve her vatandaşın rahatlıkla gelip oturup çayını içerek işini gördüğü, her gemi sörvey kurulu uzmanı arkadaşımızın da masasının başında oturarak vatandaşa bizzat bilgilendirerek hizmet verdiği bir alan yaptık. Dersimize böyle çalıştık. Sonra bu ön binayı bitirdik ve fiziki mekânda bu değişiklikleri gerçekleştirdik. Denizcilik Müsteşarlığımız teknolojiyi en iyi kullanan bir birim olduğundan bizim de taşra olarak müsteşarlığımıza ayak uydurmamız ve oradaki verimi bizimde burada alabilmemiz için teknolojik alt yapı değişiklikleri yapmamız zorunlu olmuştu.

-:İlk karşılaştığınız zorluklar neler oldu.
-:Yaptığımız işler tek başıma benim yapabileceğim bir iş değildi. Bu işler ekip işidir. Ben buraya tek başıma gelmiştim ve ekibim yoktu. Kendime bir ekip oluşturayım dedim. İlk defa böyle bir yere gelmişim analiz yapmam lazım, tanımadığım bir ortamdayım. İlk etapta bazı direnişler oldu buradaki sisteme kendini alıştırmış ve buna ayak uydurmuş alışkanlık kazanmış, vatandaşı görmeden iş yapılan bir sitemde vatandaşı karşısında gören ve ona çay ikram edilen bir ortam olunca bazı arkadaşlarımıza tabi ki sıkıntı verdi. Çünkü eski sistem onlarda bir alışkanlık olurşturmuştu. Dedik ki arkadaşlar biz burada görevliyiz, vatandaşa hizmet etmekle görevliyiz, gelen vatandaşın kıyafetine ayağına başına bakmadan hizmet edeceğiz. İşimiz bu dedik. Onlar var olduğu için biz varız dedik İşimiz hizmet etmek dedik. Nasıl hizmet edeceğiz, Adam gibi hizmet edeceğiz hedefimiz hizmet olmalı arkadaşlar dedik. Ve bizim sistemimiz böylece başladı.

Denizcilik Bölge Müdürlüğünde artık işlemler 15 dakikada bitiyor

Öyle şeyler gördüm ki bazı çekmecelere baktığımızda 6 aydır vatandaşın bekleyen işinin dosyasını evraklarını bulduğumuz anlar oldu. Yahu dedim arkadaşlar insaf hiç mi merhametiniz yok bunu neden yapıyorsunuz dedik, denizde her şey zaman ve para, siz bir vatandaşın evrakını zamanında düzenleyip vermiyorsanız insanların hayatını bile erteliyorsunuz demektir. Böyle bir hakkı hukuku dünyada hangi varlık alır, böyle bir hakka hukuka sahip olur.

—Ne yaptınız bu durumda
-:Personeli motive etmemiz gerekiyordu, personelimizle oturduk konuştuk. Personel bu konuda haksız değildi, çünkü çalışma şartları personelin çalışabileceği bir ortam değildi. Çalışma şartlarına uygun olmayan bir ortam var küf kokulu daracık bir ortam var böyle bir şartlarda bir personel ne kadar mutlu olabilir, ne kadar verim verebilir ki karşılığında bir hizmet alınabilsin. Bizde oturduk personelimize yapacaklarımızı anlattık, onları dinledik. Bize dedik anlatın, ihtiyaçlarınızı söyleyin. Sizin için burada ne yapabilirim. Personelim bana eksik olarak gördükleri hususları anlattı. Bilgisayarlarımız değişecek anında yerine getirdik, şunu istiyoruz hemen aldık. Liman başkanlıklarımızda vatandaşı işini bitirilmesine gayret gösterdik. Kaş’tan gelen bir vatandaşın Kaş liman başkanlığı dururken orada halledebileceği bir işi neden Antalya’ya ya gelerek halletmeye çalışıyor bunu çözelim dedik. Kaş’tan gelmeden orada işini halledebilecek bir sistem kurduk. Liman başkanlıklarımıza da personel desteği verdik. İşlerin hızla yapılması için neler lazım onları tespit ettik. Liman başkanlıklarında gemi sörvey kurulu uzmanlarımızı haftalık periyotlarla programlayarak görevlendirmeye başladık.

Artık arşivler Tapu sicil dairesi kadar güvenli

Alanya - Antalya arasında ciddi bir boşluk bulunuyordu ve bir ihtiyaç söz konusu idi. Bizde gerekli ihtiyaca binaen STK ları ve Deniz Ticaret Odasının da daha önceden bulunan taleplerini değerlendirerek Bakanlar Kurulu Kararı ile Manavgat Liman Başkanlığını kurduk.
Gem sörvey kurulunda uzman sayısını arttırdıktan sonra liman başkanlıklarına vatandaşın işlerini daha süratli yapılabilmesi ve denetimin daha etkin olabilmesi için Genelge ile 36 yolcu ve üzeri 15 metre boy ve üzerindeki bütün teknelerin sörveylerinin gemi sörvey kurulu uzmanlarınca yapılmasını sağladık. Benim göreve başlamamdan 1 ay önce Alanya’da bir tekne faciası olmuş ve 4 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bununda nedeni doğal olarak denetim eksikliğinden kaynaklanıyordu. Müsteşarlığımızdan bir talepte bulunduk daha önce Fethiye kararları adı altında alınmış uygulama kararlarının Antalya kararları adı altında yeni bir karar alarak düzeltilmesini istedik. Türkiye genelinde 7 Bölge Müdürlüğünün ve Müsteşarlık merkezinin katılımıyla ulusal ve uluslar arası şartlarda can ve mal emniyetine yönelik uygulamalarda neler yapılabilir, ne gibi tedbirler alınabilir, bu denetimlerdeki eksiklikler nasıl giderilebilir gibi kararları aldık. Bölgede çok sıkı bir tedbir başlattık 2006 senesinde çok eleştiri aldım. Kooperatifler geliyor ağlıyor, yat sahipleri geliyor şikâyet ediyor… Kendilerine dedim ki arkadaşlar ben sizi bu sene ağlatacağım ama seneye bayram edeceksiniz, her şeyiniz tam olacak ve denetlemeye gerek duymayacağınız hale geldiğinizde her şey hazır eyvallah deyip gideceğiz ama bir sene sıkılacaksınız dedik. Kusura bakmayacaksınız dedik. Bu arada rica ettim kendilerine eksikliklerin olması durumunda neler olacağını denizci olarak sen söyle bakalım ne yapılması lazım dediğimizde haklısın cevabını aldık bizde haklıysak o zaman görevini yap kardeşim dedik. Mevcut kooperatiflerle Sivil Toplum Kuruluşlarıyla iyi bir diyalog sağladık ve 2006 yılında herkesi denetimimize aldık ve o tarihten bu güne kadar hiçbir ciddiyetsizlik olmadı. Ve denizcilerimize kesilen cezalarda ciddi bir düşüş yaşandı.
Kendi iç denetim mekanızmamızı sağladık. Biz Denizcilik Müsteşarlığında göreve geldiğimizde denizci kökenli çalışan personel sayısı yüzde 4’tü, Merkez teşkilatı ve sahil teşkilatı dâhil bu orandaydı. Şimdi bu rakam yüzde 24 oldu. Biz kendi iç denetimimizi yapınca uluslararası Denizcilik arenasında kara listeden beyaz listeye çıktık ve bugün insan onur ve şerefine layık bir denizcilik işletmeciliği gerçekleşiyor. İşte başarı budur.
2008 yılında kalite belgemizi aldık Artık bu kalite belgesi standardı içerisinde çalışıyoruz. Artık kendimizi denetliyoruz, tetkik ediyoruz, iç denetim sistemimizi kurduk.

 

Ve en önemlisi vatandaşın iş ve işlemlerini bitirmek için 45–60 günlerden eğer evrakınızda bir eksiklik yoksa sıkı durun tam 15 dakikada işiniz görülüyor, hem de çay içme vaktinde. Artık vatandaş evrakında bir eksiklik yoksa 15 dakika içerisinde iş ve işlemlerini bitirip gidiyor. Sistemi şöyle kurduk her şey aynı ortamda yani bir odadan diğer odaya gitmek yok vatandaş oturduğu koltuktan evrakının hangi uzmanda olduğunu hangi masada olduğunu görebiliyor ve takip edebiliyor. İmza yetkilerimi dağıttım çağırdım bölge müdür yardımcılarımı, gemi sörvey kurul başkanımı, şube müdürlerimi, diğer arkadaşlarımı dedim ki sen şuraya kadar yetkilisin o iş sende şu kadar sürede bitecek. Herkes işini tam yapınca artık 45–60 günde biten bir işi şimdi 15 dakikada teslim ediliyor.
Neler yapıyoruz
Kaydedilmemiş tekne bırakılmayacak şekilde sistem kurduk. Şimdi tekneleri kayıt altına alıyoruz. Teknesini kaydettirememiş 2500’e yakın tekneyi kayıt altına aldık. Müktesep hakkı haline getirdik.
-:Denizcilik bölge müdürlüğü Denizciler için ne yapar.Sokaktaki sıradan vatandaş için ne anlam ifade ediyor.

-:Bunu cevaplamam için önce bir görev tanımı yapmam lazım. Denizcilik Bölge Müdürlüğünün görevlerinden ziyade öncelikli olarak biz burada temsilcisi olduğumuza göre Denizcilik Müsteşarlığının görevleri ne ise bunun küçültülmüş olarak uygulamasıdır. 491 sayılı K.H.K. ile görevlerin mahiyetini içerir. Ulusal ve Uluslararası gemi denetimi, gemi adamlarının cüzdanlarının sertifikalarının tümünü düzenliyoruz. Gemi adamlarına verilen eğitim birimlerinin tümünü denetliyoruz, kıyı yapılarını denetliyoruz, iç sulardaki tekneleri denetliyoruz, iç sularda tekne kullanacak olan insanların ehliyetlerini ve kütüklerini tutuyoruz, özel teknelerin piyasa gözetim ve denetimini yapıyoruz. Amatör denizciliğin geliştirilmesine yönelik liselerde ve kamu kurumlarında seminerler düzenledik. Üniversitede ve Denizcilik Meslek Okullarında denizcilikle ilgili dersler verdik ve vermeye devam ediyoruz. Ulusal denizcilik politikalarının bölgeye sirayetini ve uygulamasını yapıyoruz. Yâda ulusal politikaya yansıması gereken bölgesel politikayı ulusal politikaya uygulanabilirliği açısında fikirler geliştiriyoruz. Projeler geliştiriyoruz, yukarıya aktarıyoruz.

 

Yakın zamanda çok önemli bir deniz kazası atlattık. Çok şükür çevreye ciddi kirlilik yaratmayan bir kazaydı ve SEA BRIGHT isimli gemi ağır hava şartlarından dolayı 17 Aralık 2010 tarihi 00:30 sularında Muratpaşa İlçesi, Yavuz Özcan Parkı önünde falezlere çarpma neticesinde oturdu. Gemi çok ciddi hasar aldı. Yakıt tanklarından denize sızıntı olmadı ve olmaması için gerekli tüm tedbirleri zamanında aldık. Peki ya olsaydı!!! 13-14 Ekim 2010 tarihinde Antalya’da ilk defa ilgili tüm Kamu Kurum ve Kuruluşların ve özel sektörün katılımı ile Ulusal Deniz Kirliliğine Acil Müdahale Tatbikatı yapıldı. Ve akabinde de böyle bir kaza yaşandı. Kendi imkân ve kabiliyetlerimizi bölgesel olarak test etme imkânımız oldu. Dünyada bir turizm merkezi olarak tanınan, 290 km.sini doğal kumsalların oluşturduğu 640 km uzunluğunda sahil bandına sahip Antalya’ya her yıl ortalama 7 milyon turist gelmektedir. Turizm cenneti olan Antalya’yı Antalya yapan temiz denizidir. Ve ilk defa Türkiye’de Bölgesel Acil Müdahale Merkezi Antalya’ya kurulmaktadır. Antalya’ya kurulması için hazırladığımız projemizi Sayın Bakana anlattık bizi tebrik etti ve Türkiye’de ilk defa acil müdahale kriz merkezini eğitim ve koordinasyon merkezinin bölge müdürlüğümüzün hemen yanı başındaki araziye kurulması için 2008 yılında söz konusu arazinin 49 yıllığına Orman Bakanlığından devrini aldık. TÜBİTAK’a projesi yaptırıldı. 2009 yılında bütçe çalışmaları tamamlandı ve 2010 bütçesine kondu. İhalesi yapılmak üzere bütçesi İl Özel İdaresine aktarıldı. 2 yıl içinde projenin tamamlanması protokole bağlandı. Bu projenin tamamlanmasıyla 2012 yılında Antalya Acil Müdahale Merkezi ve Deniz Çıkış Kapısına kavuşacaktır. Bu projenin amacı tek bir noktadan müdahale ve kriz yönetiminin etkin yapılmasını sağlamak, acil müdahaleye ilişkin her türlü eğitimin verildiği Türkiye geneli bir merkez oluşturulmasıdır. Bunun denize çıkış kapısını da Burada tüm işlemlerimiz bitti projelendirildi bütçesi ayrıldı özel idareye devrini yaptık inşaatın yapımını özel idareye bıraktık bir yıl içerisinde de tamamlayıp faaliyete geçireceğiz. Hayal ediyoruz, proje ediyoruz ve gerçekleştiriyoruz.

bizimantalya

  Bu haber toplam 1382 defa okunmu?tur.
UYARI: K?f?r, hakaret, rencide edici c?mleler veya imalar, inan?lara sald?r? i?eren, imla kurallar? ile yaz?lmam??, T?rk?e karakter kullan?lmayan ve tamam? b?y?k harflerle yaz?lm?? yorumlar onaylanmamaktad?r. Ayr?ca su? te?kil edecek hakaret i?erikli yorumlar hakk?nda muhataplar? taraf?ndan dava a??labilmektedir.
 
Toplam (0) adet yorum eklenmi?tir.


Bu Habere Yorum yap?lmam?? ilk yorum yazan siz olun!

  
Facebookta Paylaş
   
 
 
 
Hayalet seçmenler iptal edilsin çağrısı
Hayalet seçmenler iptal edilsin çağrısı
Görele'de yaklaşık 98 seçmenin bulunduğu Şenlik köyünde yaklaşan yerel seçimler öncesinde hayalet seçmen sayısının 371’e
Yorum: 0
 
Köyde hayalet seçmen
Köyde hayalet seçmen
Giresun’un Görele ilçesinde yaklaşık 98 seçmenin bulunduğu Şenlik köyünde yaklaşan yerel seçimler öncesinde hayalet seçmen sa
Yorum: 0
 
Sizleri Seviyoruz İzleyin izleyin ağlayın.
Sizleri Seviyoruz İzleyin izleyin ağlayın.
20240114aw119775-0.jpg
Yorum: 0
 
Görele Şehidini Uğurladı.
Görele Şehidini Uğurladı.
Şehit Piyade Uzman Çavuş Ahmet Köroğlu’na memleketi Giresun’da son veda
Yorum: 0
 
Sinirlioğlu Ailesinin Büyük Kaybı.
Sinirlioğlu Ailesinin Büyük Kaybı.
Giresun Görele Eşrafından Tansu Sinirlioğlu Hakka yürüdü.
Yorum: 0
 
Kimlik hatası hayatını kararttı
Kimlik hatası hayatını kararttı
Kimlik hatası hayatını kararttı, 38 yıl kadın kimliğiyle yaşadı
Yorum: 0
 
Untitled Document
 
 
 
 
 
Elveda! -
Elveda!
FAKÜLTE VE GÖRELE - Ahmet Bilge
FAKÜLTE VE GÖRELE
İnsanı Tanımak - Sıla Zeynep Alaşalvar
İnsanı Tanımak
Attar ne yaptı? - Ahmet Ceylan
Attar ne yaptı?
HIZLI KARAR VERMEK VE UYGULAMAK - Tevfik Kara
HIZLI KARAR VERMEK VE UYGULAMAK
ÇİLE BÜLBÜLÜM ÇİLE - Kamil Yılmaz
ÇİLE BÜLBÜLÜM ÇİLE
Mavi Alay; Haram Topraklar. - Şaban Kutlu
Mavi Alay; Haram Topraklar.
OKU DİYE BAŞLAR KELAMI KADİM - Adem Güney. OZAN GEZGİNİ
OKU DİYE BAŞLAR KELAMI KADİM
7k medya
 
 
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
GİRESUN SAĞRAK GÖLDEN GELEN VEFA
GİRESUN SAĞRAK GÖLDEN GELEN VEFA
Bundan 25 yıl önce Atalarımızın Orta Asya’dan getirdiği ve yüzyıllarc
Şehrin Kasvetinden Kaçanlara Antikköy.
Şehrin Kasvetinden Kaçanlara Antikköy.
Şehrin Kasvetinden Kaçanlara Antikköy,İstanbul’da şehrin kasvetinden
Kalaycılık Mesleğide  Tarih Oluyor
Kalaycılık Mesleğide Tarih Oluyor
Tarihin en eski el sanatlarından biri olan kalaycılık, günümüzde yok olmaya
 
VADİDE İKİ HESAP,Sinan Güvendi. - 24.5.2016 11:43:56 Misafir Kalemler
VADİDE İKİ HESAP,Sinan Güvendi.
GEL DE YAZMA - 19.12.2014 11:55:18 Azmi Gülsoy
GEL DE YAZMA