|
|
|
| Bakan Gönül'den 27 Mayıs değerlendirmesi |
| 27 Mayıs 2011 Cuma |
| Seçim bölgesi Antalya'da, hurdacılar ile simitli kahvaltıda bir araya gelen Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, 27 Mayıs'a 'silahlı kuvvetler hareketi' veya 'askeri darbe' denilmesinin çok doğru olmadığını belirterek,"Bazı şeyleri silahlı kuvvetlerden ayırarak düşünmek lazım" dedi. |
|
|
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, seçim çalışmaları çerçevesinde Yeşil Antalya Hurdacılar Sitesi'nde, hurdacı esnafı ile kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltının ardından konuşmasında 27 Mayıs denildiği zaman akıllara darbe geldiğini belirten Gönül, şunları söyledi: "Bu darbecilerin stratejisi bizim tarafımızdan, darbeye muhatap olanlar ya da bu darbe hareketi içerisinde olmayanlar tarafından da benimsenmesi yanlıştır. Bunu yapan bir asker grubu. Askerin en büyük komutanı Genelkurmay Başkanı'dır. Bu genç
grup, sivillerden, siyasilerden önce kendi komutanları, genelkurmay başkanlarının rütbelerini söktüler ve hiç uygun olmayan hareketlere maruz bıraktılar. Bu grup, Kara Kuvvetleri Komutanı'nı aldı hapse attılar. 5 bin 500 subayı, (Bizim gibi düşünmüyor, bu harekete destek vermiyor) diye emekli ettiler. Aradan şu kadar sene geçti, bu kadar sene içinde artık Türk tarihinin bir olayı var. Türkiye'ye ne getirdi ne götürdü diye değerlendirmekte fayda var."
Bazı şeyleri silahlı kuvvetlerden ayırarak düşünmek gerektiğini anlatan Gönül, sözlerine şöyle devam etti: "Çünkü silahlı kuvvetler bizim, milletimizin bağrından çıkan, hepimizin evlatlarının görev aldığı, hayatımızın belli bir dönemini verdiği bir kuruluş olarak bahsederken, 'silahlı kuvvetler hareketi' veya 'askeri darbe' demek çok doğru gelmiyor bana."
Türkiye'de demokrasinin artık başka ülkeler tarafından örnek alındığına dikkati çeken Gönül, şöyle konuştu: "Artık, ülkemiz pek çok ülkenin 'Bizler de onlar gibi olsak mı? Yapabilir miyiz?' diye baktıkları bir ülke. Mısır'daki mevcut idareye karşı hareket yapılırken, ben gazetelerdeki resimleri hatırlıyorum. Türkiye İsrail'e karşı şunu yapıyor veya Recep Tayyip Erdoğan İsrail'e şunu söylüyor. Halk bizim liderlerimiz ne yapıyor diye merak ediyor. Artık o rejimlerin yürümesini oranın halkı da istemiyor.
Halka rağmen halkı idare etmek mümkün değildir. Tunus'ta, Libya'da aynı şey yaşanıyor. Modası geçmiş idareler, özellikle halkın rızasına dayanmayan idarelerle hiçbir yere varmak mümkün değildir. Halkın rızası idarenin meşruiyetini teşkil ediyor. Halkın rızası yoksa idarenin meşruiyeti tartışılır hale gelir. Geçen yerel seçimlerde halk iradesini AK Parti'den yana kullandı. Türkiye'de neredeyse iki kişiden birisi AK Parti'ye oy verdi."
|
|
| Bu haber toplam 1470 defa okunmu?tur. |
 |
|
|
|
|
|
 |
UYARI: K?f?r, hakaret, rencide edici c?mleler veya imalar, inan?lara sald?r? i?eren, imla kurallar? ile yaz?lmam??, T?rk?e karakter kullan?lmayan ve tamam? b?y?k harflerle yaz?lm?? yorumlar onaylanmamaktad?r. Ayr?ca su? te?kil edecek hakaret i?erikli yorumlar hakk?nda muhataplar? taraf?ndan dava a??labilmektedir. |
|
| |
 |
Toplam (0) adet yorum eklenmi?tir. |
|
|
Bu Habere Yorum yap?lmam?? ilk yorum yazan siz olun!
|
 |
|
| |
|
| |
 |
| |
|
|
|
