Doç.Dr. Serdar Akça, reflünün kelime anlamıyla 'geriye kaçış' olduğunu belirterek tıbbi anlamla reflü hastalığından bahsedildiği zaman 'gastroözofageal reflü' (GÖR) hastalığının kastedildiğini anlattı. Normal şartlarda mideden yemek borusuna geri kaçışlar olabileceğini anlatan Doç.Dr. Akça, şöyle konuştu: "Fakat bu çok sık değildir ve şikayete yol açmaz. Reflü hastalığında bozulmuş bir veya birkaç mekanizmadan dolayı mide içeriği yemek borusuna geri kaçar, bu durum uzun süreli ve sık şekilde görülür. Bu da tipik ve atipik şikayetlere, yemek borusunda tahriş ve yaralara neden olur." Doç.Dr. Akça, reflünün tipik şikayetlerinin mideden başlayıp yemek borusu boyunca devam eden ve ağıza kadar uzanan yanma hissi, ağıza mide asiti ve yemek partikülleri istemeden ve herhangi bir efor sarfetmeden gelmesi, yutma esnasında takılma hissi veya sıcak içeceklerin aşırı yakma hissi olduğunu söyledi. Fazla kilolu olanlar risk altında Şişman insanlarda reflünün daha fazla görüldüğünü ifade eden Doç.Dr.Akça, şöyle konuştu: "Bunun nedeni yağlanmayla birlikte karın içi basıncının artması. Ayrıca mide çıkışında darlığı olan hastalar, karın içi basıncını artıran durumlarda daha sık görülmektedir." Reflünün, toplumun yüzde 20'sini etkileyen bir hastalık olduğunu söyleyen Doç.Dr.Akça, reflünün her yaşta görülebileceğini ancak en sık 30-40 yaşlarında ortaya çıktığını anlattı. "Türkiye'de bireylerde yüzde 3'ü sürekli, yüzde 23'ü her gün, yüzde 46'sı ise seyrek olarak reflü belirtileri görülmektedir" diyen Doç.Dr. Akça, erkeklerde kadınlara göre 2-3 kez daha sık görüldüğünü belirtti. Öncelikle hastanın yaşam tarzındaki düzenleyici önlemler ve diyetin tedavinin temelini oluşturduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Doç.Dr. Serdar Akça, şunları söyledi: "Şişman hastalar zayıflamalı, öğünler sık aralıklı ve az miktarda tüketilmeli, iyi çiğnenmeli, akşam yemeği ile yatış arasındaki süre en az 2-3 saat olmalı, yatmadan önce atıştırma alışkanlığından vazgeçilmeli, gece reflüsü olanlarda yatak baş tarafı yükseltilmelidir. Reflünüz varsa yağ, çikolata, kremalı besinler, tam yağlı süt, yağda kızartılmış besinler, çay, kahve, diğer kafeinli içecekler, alkol, karbonatlı içecekler, soda, nane, sigara, baharatlı, salçalı, soslu ve acılı besinler, domates, portakal, limon suyu, et suyu ve et suyu içeren besinlerden uzak durulmalı. Diyet tedavisi ile kontrol edilemeyen hastalarda ilaç tedavisi, buna yanıt vermeyenlerde uygun tetkik yapıldıktan sonra hasta ile konuşularak endoskopik veya cerrahi yöntemlerle tedavi uygulanabilir. Günümüzde en yaygın kullanılan cerrahi laparoskopik yöntemle başarıyla uygulanabilmektedir."
|