Adı lâzım değil, Çocuk Hakları günü nedeniyle söylediğine bakın:

“Batıcılık adına kız ve erkek çocukların aynı okulda okutulması yanlıştır! İnşallah bu yanlışlık önümüzdeki dönemde düzeltilecek..!”

Adam, kızların okutulması caiz değildir diyecek de, engeli var. “Sizin kızlarınız neden Amerika’nın, Avrupa’nın karma okullarında okuyorlar” sorusuyla köşeye sıkışmaktan çekiniyor. Evet, niye kendi çocuklarınızı Dubai’ye, Suudi Arabistan’a değil de Batı’ya gönderiyorsunuz?

Yanıt veremezler çünkü hukuk, sosyoloji, pedagoji, psikoloji, ekonomi ve daha hangi bilimin ölçüsüne vurursanız vurun bunun açıklaması yoktur, çünkü bu tam bir erkek egemen kafa ve kör bağnazlık hükmüdür.

Kızın nerde ve nasıl okuyacağına, onun anne babası adına neden siyasetçi karar veriyor ki? Bu Afgan bağnazlığının ardında, kadın nüfusu cehalete terk etme;  beşer beşer erkeğin haremine girmesinin yolunu açma, çocuk gelinlerin yaygınlaşması niyeti olmasın?

Akılları fikirleri ya cinsellikte ya da göstermelik dinsellikte.

Son 15 yılda 214 polis, 91 asker, 17 özel timci, 15 korucu ve 45 gardiyanın tecavüzden yargılandığını ve hiçbirinin hüküm giymediğini sorgulamayanlar ahlâk zabıtası rolüne soyunuyorlar. Ne günlere kaldık.

Antalya Kadın Zirvesi sonuç bildirgesinde yazıyor: 2013 yılının ilk dokuz ayında 842 kadın öldürülmüş. 2000 yılından bu yana 4000 kadının öldürüldüğü açıklandı ve son yedi yılda kadın cinayetleri yüzde 1400 artmış!

Kadını insan değil, mal sayan erkek egemen kafanın değişmesi, okullarda kız ve erkek ayrılığı yaratılarak mı sağlanacaktır? Sahi kız ile oğlanı dünyaya karma gönderen Allah’ın muradı da bu mu acaba?

Gel de söyleme.

Bağda-tarlada, savaşta-dövüşte, şarkıda-şiirde karşı cins erkeğin baş tacı oluyor da, birlikte okumaya gelince mi kıyamet kopuyor koca kafa? “İlim Çin’de de olsa gidin alın” sözü erkekler için mi söylendi, yoksa tüm insanlar için mi? Kızlarla yan yana gelmek seni rahatsız ediyorsa şeytanlık sendedir, niyeti bozuk!

Erkeğin iflâh olmaz benlik çatışmaları ezelinden beri kadınımızın kanayan yarası olmuştur. Kızları erkeklerden ayrı okutmak bu derdin devası değildir.

Bu insanlık dramını sosyoloji ders müfredatına koyabiliyor musunuz? Erkek ve kadının bir arada barış içinde yaşamak zorunda olduklarını, yeterli bir süre enine boyuna işleyebiliyor musunuz? Çözüm burada!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde aile içi şiddetten ceza alan ilk ülke Türkiye oldu. Resmi istatistiklere göre 2013 yılında şiddete uğrayan kadın sayısı 28 bindir ve 95’i öldürüldü. Bunun çaresi büyüme çağında aralarını açmak mı olmalı?

Çocuklarımızın okuma biçimine sosyologlar, psikologlar ve pedagoglar yerine neden dinci erkekler ve siyasetçiler karar veriyorlar?

Biz ilkokuldan liseye, karma eğitimin her aşamasında bir ömür tükettik; çevremiz okullarındaki öğretmenlerle haşir neşir olduk, bu zatı haklı çıkaracak bir ahlâksızlık hâli aslâ görmedik, duymadık.

Sonuçta asıl ahlâksızlık, yoktan yere sınıf ayrılığı yaratmaktır.