AK Parti Antalya İl Teşkilatı Ekim Ayı Danışma Meclisi Toplantısı, AK Parti Antalya İl Başkanlığı Toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Milletin yanına gitmeyi öğretiyoruz
Ekim ayı Danışma Meclisi Toplantısı’nın açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Hüseyin Samani, “AK Parti ailesi olarak halk oylamasının ardından ilçe, belde ve köylerimizi ziyaret etmeye devam ediyoruz. Geçen hafta Genel Başkan Yardımcımız ve Teşkilat Başkanımız Sayın Ekrem Erdem’in katılımı ile gerçekleştirdiğimiz toplantıya milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, belde başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, il yönetim kurulu üyelerimiz katıldı. Bütün teşkilatlarımıza toplantıya katılımlarından dolayı teşekkür ederim. AK Parti Antalya ailesi birlik ve beraberliğini, teşkilatlarımızın moral ve motivasyonunu artırmak üzere bir araya geldi. Bu toplantı ile bizler AK Parti ailesi olarak milletvekillerimizden belde yöneticilerimize kadar Antalya için çalışmalarımızı birlik ve beraberlik içerisinde değerlendirmesini yapıyoruz. ‘AK Parti’yiz ve farklıyız’ diyoruz. Bu farkımızı her vesilede, her ortamda dile getiriyoruz. Ülke gündemine baktığımız zaman da ne kadar isabetli bir çalışma yaptığımızın herkes tarafından kabul gördüğünü daha net anlıyoruz. Bugün gazete manşetlerine baktığımız zaman Türkiye’nin en büyük Sivil Toplum Kuruluşu’nun Başkanı ‘Referandum ile Türkiye’nin önü açılmıştır’, ‘Türkiye önemli imkânlar elde edecektir’ diye açıklamalarda bulunuyor. Bizler halk oylamasından önce neler söylediysek, halk oylamasından sonra da aynısını söyledik. Diğer siyasi partilerin ise, önce söylediklerini, Ankara’ya gittiği zaman unuttuğunu görüyoruz. Ankara’ya gittiği zaman yan çizdiğini görüyoruz. Başlangıçta milletinin yanında yer alan kişiyi örnek almak yerine Gandi’yi örnek alanlar milletin yanından ayrıldıktan sonra milletin yanında verdiği sözlerin arkasında nasıl duramadığını hep birlikte gördük. Genel Başkanımız ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin bütün köylerinde ve beldelerinde ne söylemişse, Ankara’da onu söylemeye ve yapmaya devam ediyor. Partimizin üst yönetiminin ortaya koyduğu bu farkı beldelerden köylere kadar devam ettiriyoruz. Bugün diğer siyasi partilere teşkilatımız olarak ilçe turları yapmayı öğrettik. Milletin yanına gitmeyi Ankara’da da Antalya’da da öğretiyoruz” diye konuştu.
AK Partili belediyelerin nasıl çalıştığı ortada
Ziyaretler sırasında AK Parti iktidarının yapmış olduğu hizmetleri yerinde gördüklerini belirten Samani, “Muhalefet partileri, ‘AK Parti Antalya’yı ihmal ediyor’ gibi konuşmalar yapıyor. Böyle bir şey olmadığını görmelerine rağmen bunu çarpıtmaya devam ediyorlar. Geçtiğimiz gün Antalya’ya gelen Sağlık Bakanımız birim müdürleri ve personelleri ile toplantı yaparak Antalya’ya yapılan sağlık hizmetlerini masaya yatırdı. İktidar açısından Antalya’ya hizmetler noktasında bir aksama söz konusu değildir. Biz Antalya’nın ilçelerini ziyaret ederken AK Partili belediyelerin nasıl çalıştığını görüyoruz. Manavgat’a gittiğimizde AK Partili belde belediyelerinin çalışmasını görürken, Manavgat’ın cezaevinde olan belediye başkanından sonra gelen arkadaşların hiçbir şey yapmadığını da görüyoruz. AK Partili belediyeler mazeret üretmeyen belediyelerdir. Belediyeleri ağlama duvarına çevirmediği, borç edebiyatı ve enkaz edebiyatı yapmadıklarını görüyoruz” dedi.
Antalya lügatına ‘Akaydın Sözü mü?’ kavramı geldi
Antalya merkezde bulunan CHP’li belediyelerin tutumlarında değinen Samani, “Bir tarafta yolsuzluktan dolayı sorgulama geçiren, çok sayıda personeli tutuklu bulunan Muratpaşa Belediyesi var ve belediye başkanının ağzını bıçak açmıyor. Belediyede bunlar olurken belediye başkanı neredeydi? Antalya Muratpaşa’da şişirilmiş bir CHP’li belediye başkanı olduğunu gördük. Çözeceğim dediği sorunların üzerine nasıl yattığını Kırcami, Kızıltoprak da gördük. CHP’li belediyelerin vaat verip yan çizen belediyeler olduğunu gördük. 17 yıllık Konyaaltı Belediye Başkanı’nın 17 yılda yaptığı 17 tane hizmet var mı? Onu açıklasın. Orada da şişirilmiş bir belediye başkanı olduğunu görüyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanı ise, ‘Hizmet edecektim ama iktidar partisi önümü kesiyor’, ‘Mezarlık yerini hükümet vermiyor’ diye açıklamalarda bulunuyor. Mezarlık sorununu çözmek, Büyükşehir Belediyesinin kendi elindedir. Sen beceriksizsen, sen acizsen hükümet ne yapsın. Bu mazeretleri üretmek mezarlık olmayacak yerlerden mezarlık talebinde bulunuyor. Niçin, bu talepte bulunuyor? Olmadığı zaman hükümet engelliyor demek için bu konuyu gündeme getiriyor. ‘Antalya, spor sahası istiyor’ diye çağrı yapılıyor. Büyükşehir belediye başkanının elinde, teslim edilmiş ve her türlü altyapısı hazır sadece sıradan bir stadyum değil, büyük bir arena yapılmak üzere Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından tahsis edilmiş bir alan vardı. Ancak, Akaydın daha gelmeden ‘Antalya’yı 100 yılın yanlışından kurtaracağım’ dedi. 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nın Antalya’da yapılmasını, arena yapılmasını 100 yılın yanlışı olarak gören bir anlayışa hükümet ne yapsın, iktidar ne yapsın, Başbakan ne yapsın? Akaydın bir başka açıklamasında, ‘Bu yıl suya zam yapmayacağım’ demiş. Zaten 6 ay içerisinde 5 yıllık zammı yaptın. Daha ne yapacaksın. Bununla ilgili olarak da gazeteler, bu Akaydın sözü mü? diyor. Antalya lugatına ‘Akaydın sözü’ diye yeni bir kavram geldi. Billboardlara ‘2 bin kişiye iş verdik’ yazılmış. Çıkarsın listesine bakalım, iki bin kişiye nerede iş vermiş. Biz Akaydın sözünün, kendi yakınlarının kazanç elde etmesi demek olduğunu gördük. Düden Parkı’ndaki olayla ilgili, Akaydın’ın yanındaki kişi açıklamalarda bulunarak, ‘Ben Akaydın’a ne dersem onu yapardı’, ‘Ben ne yaptım ise, Akaydın’ın haberi var, onun bilgisi ile yaptım’ diyor. Akaydın sözü demek, işte bu demek. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Aktekin’in, hala Akdeniz Üniversitesi döner sermayesinden pay aldığı gazetelerde yer aldı. Bu genel sekreter Akaydın’ın yanında çalışıyor ama Üniversiteden pay almaya devam ediyor. Üniversiteden haksız para alıyorsa, milletin kendisine verdiği emaneti hangi hakkaniyetle savunuyor” diye konuştu.
Çavuşoğlu, “12 Eylül dönüm noktası olmuştur”
Türkiye Cumhuriyeti dünkü kadar coşkulu kutlanmamış ve hiçbir zaman bu kadar güçlü olmadığını belirten Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı ve Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, “Dün Cumhuriyet, ilk defa Cumhuru kucaklamıştır. Türkiye Cumhuriyeti dün Türkiye’de yaşayan halkın çoğunluğunu kucaklamıştır. İlk defa milletvekilleri olarak resepsiyona eşlerimiz ile katıldık. Cumhuriyet yıkıldı mı? Türkiye yıkıldı mı? Olağanüstü bir şey oldu mu? Hayır, Türkiye’nin zenginliği bir kere daha ön plana çıktı. Başı açık, kapalı, iş adamı, sporcusu, vatandaşın temsilcisi, Sivil Toplum Kuruluşları herkes oradaydı. Sadece dünkü tablo bakımından değil. Türkiye’nin gücü ve büyümesi bakımından ekonomik, sosyal, dış politika bakımından Türkiye Cumhuriyeti hiçbir zaman bugünkü kadar güçlü olmamıştır. Ama biz bunu yetersiz olarak görüyoruz. 2023 yılında Cumhuriyet’in 100. Yılı’nı kutlayacağız ve çok farklı bir Türkiye olacak. Türkiye’nin bugün bu kadar güçlü olmasının sebeplerinden bir tanesi, 12 Eylül’de yapılan anayasa değişikliğidir. Türkiye’nin itibari ve imajı değişmiştir. Türkiye eskiye göre daha itibarlı bir ülke oldu. Türkiye ile ilgili haksız suçlamalar son buldu. 12 Eylül’e kadar Türkiye’de bir eksen kayması tartışılırdı. Referandumda Türk halkı demokrasiye, çağdaşlaşmaya, sivilleşmeye ne kadar destek verdiğini bir kez daha tüm dünyaya göstermiş, bu tür tartışmalara noktayı koymuştur. Türkiye’nin bundan sonra atacağı bütün adımlar için, reformlar için, demokratikleşmesi için 12 Eylül bir dönüm noktası olmuştur. 12 Eylül’den sonra ‘Hayır’ diyenler de kazanacak demiştik. Türkiye’de halkımızın yüzde 42’si hayır demiştir. Ancak, ‘Şimdi sonuçtan memnun musunuz’ diye anket yapıldığında bu oran yüzde 80’e çıkar. Ekonomik açıdan baktığımız dünkü Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında büyük fark vardır. Bugün herkesin örnek aldığı bir Türkiye olmuştur. Biz ilk iktidara geldiğimiz zaman küçümsediler. Bunlar galiba gerici dediler. Ancak bir sene içerisinde tablo değişti. Reformlar yapıyoruz, sessiz devrimler yapıyoruz. Türkiye büyüyor. Türkiye olsa olsa komşu ülkelere model olabilir dediler. Biz tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Biz kimseye örnek olsun diye yapmıyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyetini demokratikleştiriyoruz, güçlendiriyoruz. O gün Türkiye’ye o rolü biçenler, artık Türkiye’yi kendileri için model almaya çalışmışlardır. Bugün batıya baktığımız zaman ekonomisi yerlerde sürünen ülkeler bugün Türkiye’nin ekonomik büyümesini örnek almaya başlamışlardır. Gittiğimiz her platformda bunu nasıl başardığınızı sormaya başladılar. Başbakanımız ekonomik kriz Türkiye’yi teğet geçecek dediği zaman küçümseyenler ve alay edenler sonucu görmeye başlamıştır. Başbakanımız 6 ay önce işsizliğin ne kadar düşeceğini söylediğinde hayal görüyor demişlerdi, şimdi sonuçları her beraber görüyoruz. Türkiye artık bize biçilmeye çalışılan örnek bir ülke değil, dünyaya model olan bir ülkedir” diye konuştu.
Yeni AK Partililere rozet
Toplantının sonunda Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı ve Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, İzmir Milletvekili Taha Aksoy, Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Samani tarafından, partiye katılan geçen dönem CHP Büyükşehir Meclis üyesi Ahmet Şahin ve 10 arkadaşına AK Parti rozeti takıldı ve birlikte fotoğrafı çektirdiler. |