Uzmanlara göre, bu durum uygun bir planlama ile aşılabilir. Çocukla geçirilecek “kaliteli zaman” hem çocuğunuzu hem de sizi mutlu edebilir.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden uzman klinik psikolog Hande Sinirlioğlu Ertaş, doğumdan sonra çalışma hayatına dönen annelere özellikle yakın çevresi tarafından verilecek desteğin çocuğun gelişimine de katkıları olacağını söyledi. Hande Sinirlioğlu Ertaş, şöyle konuştu:
“Anne olmak beraberinde getirdiği tüm güzel duygular ve bitmeyen kaygılar ile hem güzel sıfat hem en büyük sorumluluktur. Her anne, onu kucağına aldığı ilk günden itibaren bebeğini sağlık ve keyifle büyütmek, bebeğinin hep yanında olmak ister. Annelik duygusu yaşı veya eğitim düzeyi ayırt etmeden yaşanır. Yaşam boyu gelişim dönemlerinden en hızlısı olan ilk yıllarda bebeğinin gelişimine ve değişimine şahit olmak özellikle çalışan anneler için ikilemlere neden olur.
Kimi yıllarca emek verdiği kariyeri, kimi maddi desteğine ihtiyaç duyduğu işini bırakmak istemezken aynı zamanda bu isteğin “bencilce” olduğunu, “bebeğinin ona ihtiyaç duyduğunu” düşündükçe ikilemler arasında sıkışıp durur. Çalışma hayatına dönen, dönmek zorunda kalan annelerin “çocuk mu, kariyer mi” ikileminin yersiz olduğunu belirtmek ve süreç içinde bu kaygılarının yersiz olduğunu fark etmelerini desteklemek, varsayılanın aksine çocuklarının da ruhsal gelişimini olumlu etkiler.
İLİŞKİNİN SÜRESİ DEĞİL NİTELİĞİ ÖNEMLİ
Bilimsel olarak da belirlenmiş gerçekler anne-bebek ilişkisinin önemini vurgulamakla birlikte, bu ilişkinin süresi değil ne kadar kaliteli olduğuna da değinilmektedir. Elbette ideal olanı sorulduğunda cevap nitelikli ve bölünmemiş iletişimdir ve elbette bir anne bebeği ile ilişkisi, bebeğinin duygusal gelişimi söz konusu olduğunda ideali sorgulayacak, ideale odaklanacaktır.
Ancak anne ve bebeğin duygusal süreçleri açısından sıralanabilecek birçok faktör; ideal olanı uygulama şansımız olmadığında da işlerin yolunda gitmesini sağlayabileceğimizin kanıtıdır.
|