Haber: Ebru Akeloğlu
Guinness’e aday olalım Antalya’da paralı binişin 5 Aralık’ta son bulmasıyla birlikte Halkkart çılgınlığı başlamış oldu. Dolum merkezleri önündeki kuyruğu görenlerin ağzı açık kalıyor. Vatandaşlar kadar siyasi partiler de bu duruma tepkiyle yaklaşıyor.
Dünyadaki en uzun kuyruk olarak Guinness rekorlar kitabına geçer mi acaba? Sabah erken saatlerden akşam saatlerine kadar kuyrukta bekleyen insanlar çileden çıktı. İşini, okulunu, evini bırakıp gelen insanların bu durumdan ne kadar şikayetçi oldukları yüzlerinden belli oluyor.
Vatandaş ‘çivi’yle çakılmış gibi duruyor Vatandaş sıranın çok geç ilerlemesinden de şikayetçi. 2 saat geçiyor ancak 10 kişi ilerleyebiliyor. Vatandaş adeta ‘çivi’yle çakılmış gibi duruyor yerinde. O kadar uzun süre beklerken aralarında konuşup birbirine dert yananlar basın mensuplarını görünce başlıyorlar içlerini dökmeye.
Kartzede 1 ‘’ Sabah 8:00’den beri kart sırasındayız. Daha önceden gelip başvuru yaptık. Yine bu kadar sıra bekledik. Yükleme yapmak için 3 gün sonra gelin dediler. İşimiz gücümüz yokmuş gibi bir de bunu çıkardılar başımıza.’’
Kartzede 2 ‘’ Gelen gideni aratıyor. Türel de yapmıştı ama bu kadar çile çekmemiştik. Şimdi bu kadar süre kuyrukta bekliyoruz bunun devamı da olacak. 15 günde bir güncelleme yapmamız gerekiyormuş. Hayatımız kuyrukta geçecek herhalde.’’
Kartzede 3 ‘’Bu yöneticiler kuyruktan başka bir şey bilmiyor mu? İşimiz gücümüz kuyruk oldu. PTT,su, elektrik…. ‘’
Kartzede 4 ‘’Bu işin kolay yolu yok mu? Her mahallede bir dolum merkezi oluştursalardı vatandaş bu kadar çile çekmezdi. ‘’
‘Hoca’ bizi yok yazmasın Sırada bekleyen 3 öğrencinin telaşlı durumuna şahit oldum ve yanlarına gittim. Dersaneden kaçmışlar. Sınıftan bir arkadaşlarını aradılar. Telefonda ‘’ Hoca bizi yok yazmasın’’ diyorlardı. Hocalarının yok yazacağını öğrenince o kadar bekledikleri sırayı bırakıp dershanelerine doğru koşmaya başladılar. Arkalarından öylece bakakaldım. Hocadır yapar arkadaşlar. Kimi yok yazar kimi yok sayar. |