İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları..

Buzdolabı ve çamaşır makinası satışları 2002'de buzdolabı 1 milyon adet, 2010' da 1 milyon 933 bin adet neredeyse yüzde 100 artış var aynı dönemde çamaşır makinesi ise 824 bin adet, bugün 1 milyon 587 bin adet. 2011 yılının ilk çeyreğinde de bu satışların yüzde 50 ile yüzde 100 artış kaydettiğini görüyoruz, Türkiye büyüyor ve kazandığı içinde harcıyor, olmayan para harcanmaz varsa harcanır. Türkiye'nin tamamıyla birlikte esnafımızın dünyasını nasıl değiştirdiğini eski 20 milyon ve şimdi ki 20 TL bunu ortaya koyuyor.

KEPENK KAPATTIRABİLİRLER AMA
Biz esnafımızın her sabah Bismillah'la açmasını, her akşam yarın için umutla açmasını ve moralini yüksek tutmasını istiyoruz. Güneydoğu'da kepenk kapatma diyorlar ya Cuma ve Cumartesi günleri Van, Hakkari, Şanlıurfa'da parti mitinglerimi yaptım burada bir çok tehditler felan esip duruyor hatta anamuhalefet partisinin bazı yetkilileri Başbakan miting gezilerini iptal etti dediler. Böyle bir şey aklımızın ucundan geçmedi kendileri Diyarbakır'da kepenk kapatabilirler ama biz bunların hiç birine uymadık, uymayacağız çünkü bu ülke de ekonomik özgürlük diyorsak bunun mücadelesini hep birlikte vereceğiz, vermezsek temel hak ve özgürlüklerden bahsetmemizin anlamı kalmaz.

ESNAFIN EKMEK TEKMESİNİ TEKMELEYEMEZSİN
Benim ekonomik özgürlüğümü sen hangi hakla engelliyorsun? Buna karşı mücadeleyi beraber vereceğiz, yarın Şırnak ve Batman'a gideceğim orada ki vatandaşlarımla kucaklaşacağım. Biz, medyanın terörle mücadeleye destek vermemesi gerekir derken bunlara dikkat çekmeye çalışıyoruz bununu adı kepenk kapattırma olayıdır. Hem demokrasi diyeceksin, hem barış diyeceksin hemde ikide bir ekmek teknesini tekmeleyeceksin, esnafın ekmek teknesi orası, sen orayı tekmelediğin zaman esnaf ne yapacak, bu bir korku başlatma olayından başka birşey değildir.

Buna karşıda az önce sayın Başkanın ifade ettiği gibi Doğu ve Güneydoğu'da ki elektrik fiyatlarının konutla birleştirilmesi bunları yapılır ama benimde buradan bir isteğim var diyorum ki burada ki direnişimizi hep beraber güçlü kılmamız lazım. Çünkü korkunun ecele faydası yoktur, öyleyse dik duracağız ve bundan sonrada bu işin neticesini beraber alacağız özgürlük diye yola çıkanların işte hangi noktaya geldiklerini görün.

SOKAKLARIN HALİNİ GÖRÜNCE KAHROLDUM
Biz her zaman şunu ifade ettik; Her dükkanın başına bir polis dikmek mümkün değil bunu bu şekilde halledemezsin, bunu demokrasi yoluyla halledeceğiz ama bir partinin sırtını bölücü terör örgütüne dayayarak varlığını devam ettirmesini halkımıza iyice anlatmamız lazım. Medyayla, STK'larla burada görüşmelerimiz oluyor beraber bunu çözeceğiz, bizim cesur olmamız yetmiyor herkes cesur olmalı, sabah namazında imam öldürenler, sanatçıları öldürenler, kepenk kapatanlar özgürlük adına hiç bir cümleyi ağzına alamazlar.Ben Hakkari'de sokakların halini görünce kahroldum, belediye diye bir şey yok ortada her taraf rezalet, belediye çalışmıyor böyle bir şey yok ve biz bunlara 13,5 trilyon para göndermişiz. Nerede bu para? Yani sadece personele mi aktarıldı?

BELEDİYE OLARAK SENİN HİZMET VERMEN LAZIM
Bir belediye olarak senin orada hizmet vermen lazım, bu kadar seviyorsan benim Kürt vatandaşımı neden orada temiz bir ortamda yaşanması için altyapıyı yapmıyorsun? Buraya suyu biz veriyoruz halbuki oraya belediye suyu vermesi lazım yasa bunu gerektiriyor ama biz veriyoruz. Havaalanı yapacaksın onu engellemek istiyor, iki tane hastane yapıyoruz rahatsız oluyor, yol yapacaksın müteahhitin gidip iş makinasını yakıyor.

BORÇLARI YENİDEN YAPILANDIRDIK
Bunlar bir insanlık mücadelesiyle paralel ve denk olabilir mi? Biz bu zorbalığın sonunu demokratik şekilde getireceğiz. Geçtiğimiz 8,5 yıl boyunca imkanlar arttıkça bunu en üst seviyede esnaf ve sanatkarımıza yansıtma gayreti içinde olduk. Kredi faizlerini yüzde 5'e kadar indirdik, 2002'de kredi üst limiti 5 bin lira iken bugün bu 100 bin liraya çıkmış vaziyette. Yani eski rakamla 100 milyar kredi kullanan esnaf sayısı 27 kat arttı, diyorlar ki bazen biz kredi alamıyoruz 27 kat arttı bu nasıl iş anlamıyorum. Yaklaşık 60 bin esnaf ve bunların 120 bin kefilinin borçlarını da yeniden yapılandırdık, 215 milyon gecikme faizini arkadaşlarımız sildi, 92 küçük sanayi sitesi kurduk 45 bin kişiyi daha sağlıklı çalışma ortamına kavuşturduk.

2023'E SAĞLAM BİR ZEMİNDE İLERLEYECEĞİZ
Her alanda büyük bir dönüşümü sizlerle gerçekleştiriyoruz, Torba Yasa'nın da esnaf ve sanatkarımıza bir kez daha hayırlı olmasını diliyoruz. Bunları arkadaşlarım hep sizlerle görüşerek yaptı ve borçların yeniden yapılandırmasından, sosyal güvenlik haklarına kadar bir çok konuda esnaf ve sanatkarımıza nefes aldırdık. Seçimlere çok az bir zaman kaldı bu seçimler ülkemiz açısından özellikle ekonomik anlamda önem arz ediyor. Sizinle popülist bir yaklaşım içinde olmayağım gerçekler neyi gerektiriyorsa ben size onu ifade edeceğim, kaldı ki bugüne kadar yaptıklarımızı biliyorsunuz, başlattığımız yatırımları tamamlamak büyük projelerimize start vermek ve 2023 hedeflerimize ulaşmak için hız kesmeyeceğiz. Yeni Anayasamızı sizlerin katkısıyla yapacak ve 2023 hedeflerimizi sağlam bir zeminde ilerletmiş olacağız.

EN AZ 3 ÇOCUK YAPIN
Edep, ahlak, dürüstlük timsali esnaf ve sanatkarımızın siyasete dışardan yapılan bazı müdaheleler karşısında sağduyulu bir tavır belirleyeceğine ben gönülden inanıyorum. Bunun için de doğrusu Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu'nun ben bir kez daha başarılı geçmesini temenni ediyorum. Bu ülkenin genç, dinamik nüfusunu eğer dinamitlersek bu ülkenin geleceği yok olur bu ülkenin genç, dinamik nüfusuyla daha iyi olması lazım. Biz ülkemizin bugünkü ekonomik yapısını 2023 gibi görelim, bizim projeksiyonumuz 82 milyon gösteriyor ama ümit ediyoruz ki daha fazla olur ve genç nüfus artar.Ben her yerde söylüyorum tekrar söyleyeceğim en az 3 tane çocuk yapın, böyle giderse 2037'de Türkiye'nin durumu iyi değil, yaşlı bir nüfusa sahip olduğumuz zaman durum felaket o zaman Batı'dan durumumuz daha felaket!..

Kaynak:Ensonhaber