7.4’lük Marmara Depremi’nin üzerinden 12 yıl geçti ancak hâlâ sarılamayan yaralar sızlayan kalpler var. 17 Ağustos 1999... Saatler 03.02’yi gösterdiğinde Kocaeli, Sakarya, Yalova, İstanbul ve Düzce’nin yer aldığı bölgenin kaderini değiştirecek o büyük felaket yaşandı. Milyonlarca kişi, bugün o acı hatıraları bir kez daha yaşayacak. ÖLÜMÜ BEKLERKEN Büyük Marmara Depremi’nin üzerinden 12 yıl geçti, insanlar yine yıkılmaya hazır binaların içinde oturuyor. Üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen bir türlü kapanmayan yara kanamaya da devam ediyor. Büyük felaketten ders almadığımız, son Simav depreminde yaşanan olumsuzluklarla da kanıtlandı. Büyük Marmara Depremi’nden sonra, zamanında teslim edilmeyen deprem konutları. Yapılan konutlara bürokratların yerleştirilmesi skandalı ve 12 yıldır prefabrik evlerde sürdürülen yaşamlar felaketin tuzu biberi oldu.
Ürperten açıklama Onbinlerce insanımızın yaşamına bir o kadar kişinin de sakatlanmasına ve yüzbinlerce insanın evsiz kalmasına neden olan büyük felaketin üzerinden 12 yıl geçmesine karşın, yapılan araştırmalar ve açıklamalar bu felaketin aklımızı başımıza getirmediğini gösterdi. Büyük felaketin yıldönümünde en ürpertici açıklama Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul’dan geldi.
Yıkılmaya hazır Kösemusul, il genelindeki yapıların yarısının 17 Ağustos depremiyle yorulan ve yıkılmaya hazır binalardan oluştuğunu bildirdi. Kösemusul, yaptığı yazılı açıklamada, 12 yıl önce yaşanan depremin Sakarya başta olmak üzere Kocaeli ve İstanbul’da derin izler bıraktığını belirtti. Depremin ilk günlerinde sergilenen sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın bütün dünyaya örnek olacak nitelikte olduğunu ifade eden Kösemusul, şunları kaydetti:
Deprem bölgesi “Ancak sergilenen dayanışma, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı geri getirmiyor. Sakarya birinci derecede deprem bölgesinde bulunuyor, mevcut yapıların yarısı 17 Ağustos depremiyle yorulmuş ve yıkılmaya hazır binalardan oluşuyor. Kamu binaları başta olmak üzere, deprem görmüş binaların olası bir depreme hazırlanması adına yapılan çalışmaların tamamlanması şehrin en önemli ve çözüme kavuşturulması gereken sorunudur. Bu nedenle tabii felaketlere karşı devlet ve millet olarak almamız gereken tedbirleri sürekli gündemimizde tutmamız gerekiyor.
Tedbir şart Bizler mümkün olan bütün tedbirleri aldıktan sonra büyük felaketlerden en az zarar ve hasarla çıkabiliriz. Böyle bir felaketin bir daha yaşanmaması temennisiyle 17 Ağustos deprem felaketinde hayatını kaybeden insanlarımız için bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum.”
Onbinler öldü, ya geride kalanlar! Tarih: 17 Ağustos 1999. Saat: 03.02 Kocaeli, Sakarya, Yalova, İstanbul ve Düzce. Bölgenin kaderinin yeniden şekillendiği, onbinlerce kişinin öldüğü ve yaralandığı, yüzbinlerce insanın evsiz kaldığı 7.4’lük Marmara Depremi’nin üzerinden geçen 12 yıla rağmen sarılamayan yaralar yürekleri sızlatıyor. Depremin gerçekleştiği 45 saniye geride kaldığında gecenin karanlığı yüzyılın felaketini yaşadı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yaşanan acının ve depremin yıkıcı gücünün akıl almaz boyutları ortaya çıkmıştı. Aradan değil 12 yıl 112 yıl bile geçse bu acı unutulmaz.
Felaketin izleri silinmiyor Bölgenin kaderinin 45 saniyede yeniden şekillendiği, onbinlerce kişinin öldüğü ve yaralandığı, yüzbinlerce insanın evsiz kaldığı büyük felaketi yaşayanlar her yıl dönümünde o anları yeniden yaşıyor. Kızı ile enkazın altında 48 saat boyunca ölüm kalım mücadelesi veren anne. Enkazdan çıkartıldıktan sonra öldü diye hastanenin bahçesindeki diğer ölülerin arasına bırakılan baba. Evlat acısını ilk kez tadanlar. Ölen çocukları ve eşinin fotoğraflarına bakamayıp 12 yıldır psikolojik tedavi görenler. Kaybettiği evladının cebinden çıkanları çerçeveletip duvarına asanlar. Yıkılan evlerinin enkazı altında gözyaşları arasında sevdiklerinin giysilerini arayanlar ve yüzlerce yürek burkan gerçek yaşam hikayeleri her yıl dönümünde bir kez daha gözler önüne seriliyor.
Ailesini kaybetti Emekli Astsubay Ali Yılmaz Kocaeli’deki evinin enkazından kızı, oğlu ve torununun cesedini çıkarttılar. Onun tesellisi ise kaybettiklerinin fotoğraflarına bakıp iç geçirmek. 12 yaşındaki kızı öldü Firdevs Akgül, 2 katlı binanın enkazında 12 yaşındaki kızını kaybetti. Eşi ve oğlu ile birlikte enkazdan yaralı olarak kurtuldu. 12 yıldır tedavi görüyor. |