|
|
|
Geçmişte Yaşanan Kıtlık Nedeniyle Alucra'nın Zor Günleri |
21 Kasım 2011 Pazartesi |
ALUCRA’DA KAHT (KITLIK) Aşağıda bulunan belgeler 1893-1894 (3 Nisan) tarihlerine denk gelmektedir. Konu başlığı ise, “kaht yani kıtlık münasebetiyle ikiyüz hane halkının Giresun’a gelerek muhtac-ı iane kaldıklarından bahisle tayinat itası talebini havi Alucralı Cesim Oğlu Mustafa imzalı istidanın tahkiki”dir.
|
|
|
ALUCRA’DA KAHT (KITLIK) Aşağıda bulunan belgeler 1893-1894 (3 Nisan) tarihlerine denk gelmektedir. Konu başlığı ise, “kaht yani kıtlık münasebetiyle ikiyüz hane halkının Giresun’a gelerek muhtac-ı iane kaldıklarından bahisle tayinat itası talebini havi Alucralı Cesim Oğlu Mustafa imzalı istidanın tahkiki”dir.
Belgelerin transkipt çözümleri ise sırasıyla aşağıdaki gibidir. Huzur-ı Hazret-i Saderet-i uzmaya (baş vezirlik, baş vekillik) İçerülerin kahtına (kıtlık) mebni (den dolayı) ikiyüz hane halkı Giresun’a can atdık. Açlık ızdırabıyla vefiyât-ı (ölümler, vefatlar) vukû'-i Ramazan-ı Şerif münasebetiyle de ihtiyacatımızı iştidâd-ı (artma, çoğalma) ma'siyyet (günah, isyan) zâhiren (meydanda, olduğu gibi) hadeka-i (göz bebeği),(mecazi anlamda kullanılmış) hazret-i padişahi olmak üzere yakinen tevzîâtıyla (dağıtma, herkese payını verme) hayatımız zımnında adâlet-i efhamîyelerine (anlayış) sığındık. Çaremize ferman Sivas vilayetinin Alucra kazasından Cesim oğlu Mustafa. **** Kaht münasebetiyle ikiyüz hane halkının Giresun’a gelerek muhtaç-ı iane bir halde kaldıkları cihetle kendülerine ...................... i’tası hakkında Giresun merkezinden telgrafla leffen ...... kılınmış olunan mealine nazaran Sivas’a tabi’i Alucra kazasından Cesim oğlu Mustafa imzasıyla çekilen telgrafla da istid’a olmakla bi’t tahkik bu babdaki malumat ve muamelatın iş’arı..
Yukarıdaki belge 20 Şevval 1894 tarihlidir. Konu başlığı ise, “Kaht sebebiyle Trabzon ile mülhakâten gelmiş olan ova ahalisinin nail oldukları atıfet-i seniyyeden kendilerinin de hissedar edilmesi istidasını havi Giresun merkezinden Karahisar-i Şarki Sancağının Alucra Kazasından Çiçoğlu Mustafa imzasıyla keşide olunan telgrafnamenin bit-tahkik icabının icrası”dır.
Transkipt çözümlemesi ise, şeklindedir. Kaht (Kıtlık) sebebiyle Trabzonla mülhakâten (bir merkeze bağlı olan yer) gelmiş olan ova ahalisinin nail oldukları atıfet-i (koruma sevgi) seniyyeden (çok mühim ve kıymetli) kendilerinin de hissedar edilmesi istid’asını (yardım talebi) havi Giresun merkezinden Karahisar-i Şarki Sancağının Alucra Kazasından Çiçoğlu Mustafa imzasıyla keşide kılınan telgrafla leffen (iliştirilmiş olarak) irsal-i (havale kılma, gönderilme) sûy-i (korumak) atufileri (çok acıyan, pek merhametli) kılınmış olunan mealine bit-tahkik icabının icra ve inbasına (haber verme, tebliğ) himmet (lutuf yardım) olunması siyakında 8üslub, tarz, yol) şukka (küçük tezkere, kâğıt parçası).
Yukarıdaki belge 04 Nisan 1893 tarihlidir. Belgenin konu başlığı ise, “Karahisar-i Şarki Sancağına bağlı Düz ve Çukurovacık köyleriyle Alucra kazasındaki kıtlıktan dolayı ahaliye ödünç olarak arpa ve buğday verilmesi” dir. Transkipt çözümlemesi ise, şeklindedir. Hülasa-i meali Karahisar-i Şarki sancağında kâin Düz ve Çukurovacık karyeleriyle (köyler) Alucra kazası mezrûat (ekili yerler) ve hasılatının killetinden (azlık, nadirlik, kıtlık) dolayı şiddetli ihtiyaçlara müttehak olan ahaliye tohumluk ve yemeklik olarak oniki şenik şair (arpa) ile altıbin şenik hıntanın (buğday) harman mevsiminde nakden (parası) veyahud aynen alınmak şartıyla bi’l mübayaa ta’vizen (söz vermek, değiştirmek) tevzi (dağıtmak) ve itası Sivas vilayetinden bildirildiğine dair dahiliye nezaretinin tezkiyesi (tamam etmek) melfufuyla (sarılı bir mektup) kıraaten olundu. Hasılatın killeti (yokluğu, azlığı) cietiyle tohumluk ve yemekliğe ihtiyaçları beyan olunan ahaliye ta’vizen (gelecekte gelirinden kesilmek üzere) zahire i’tası muvafık-ı (uygun, denk) emsal olduğundan mahal-i mezkure muhtacın-i ahalisi için istenilen salif’üz-zikr (bahsi geçen) on ikibin şinik şair (arpa) ile altı bin şinik hıntanın (buğday) bakaya (ertelemeye) bırakılmayub harman vaktinde nakden ve aynen alınmak şartıyla bi’l-mübayaa tevzi’i (herkesin payını dağıtmak) zımmında vilayet-i mezkureye (anılan vilayet) me’zuniyet (izin, selahiyet) verilmesinin nezaret-i müşarün-i ileyhaya havalesiyle maliye nezaretinde malumat i’tası müttehiden (beraberce, birlikte) tezekkür (birkaç kişi toplanıp iş görüşmek) kılındı. Dikkat edilirse Alucra’da kıtlık yaşandığını belirten belgelerin tarihi 1893-94’e yani eskilerin 93 harbi dedikleri Osmanlı-Rus harbi zamanına denk düşmektedir. Bu dönemde Alucra’da önemli oranda huzursuzluk yaşandığı hatta göçler olduğu bilinmektedir. Zıharlı Koça İbrahim Hoca Hazretleri yazısını okuyanların hatırlayacağı gibi Hoca efendi de karargahın kurulduğu Zıhar köyünden 93 harbi vesilesiyle Amasya’ya göçetmiştir. Bu kıtlıkta mevsimler olaylardan ziyade bölgede yaşanan huzursuzluk etkili olmuştur. Toprak ekilememiş, ekildiyse de bakılamadığı için yeterli ürün alınamamış, orada konuşlandırılan ordunun ihtiyaçlarına da katkı sağlandığından olsa gerek belirgin bir yokluk yaşanmıştır. Öyleki köylü tohumluk ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz olmuştur. Bunun neticesi bilenen haliyle 200 hane halkı Giresun merkeze hicret etmiştir ki bu da yaklaşık 1000 kişi eder. Bunlardan ölenlerin de olduğu, Ramazan-ı Şerif münasebetiyle oruç ibadetini dahi yapamayacak durumda aç-sefil kaldıklarını ifade etmişlerdir.
Aslında bu kıtlık Alucra’da yaşanan ilk kıtlıktır. İkincisi ise, 01 Aralık 1939 depreminden sonra 3 yıl ardarda yaşanan kıtlıktır. Bu dönemde de Alucra’da çok sıkıntılar yaşanmış, bu nedenle göç edenler olmuştur. Rahmetli babam anlatırdı. Yaşanan kıtlık neticesi yiyecek ekmek bulamamışlar babaları (Danemolla Hoca Efendi) babam ve kardeşini 2 gödük buğday almaları için Suşehrinde bulunan bir arkadaşına yollamış. Tabiki yürüyerek gidip gelmek şartıyla. O tarihte babam 13 veya 14 kardeşi de ondan üç yaş küçükmüş. Babam 1926 doğumlu olduğuna göre 13-14 yaşını da eklersek 1940 yılına denk geliyor. Anlatırken de üstüne basarak söylerdi hep, ibret alasın diye bunları anlatıyorum diye. Çok zor yıllardı. O şartlarda korksakta, sora sora kardeşimle Suşehrine kadar gittik, babamın ismini verdiği şahsı bulduk ve iki gödük buğdayı alıp, sırtlayıp getirdik der ve sonra eklerdi. İki gödük buğdayın dayanacağından ne olacak, kıtlık devam ediyordu ve nüfusumuz kalabalıktı bir süre sonra o da bitti. Daha fazla tutunamadık Alucra’da babam eşyalarımızı bir kağnı arabasına yükledi yola koyulduk, öyle böyle Ladik’e kadar geldik orada annem ve bir kardeşim sıtma hastalığına yakalanarak vefat etti. Ailemiz parçalandı diye üzüntüyle anlatırdı. Bu konuyla ilgili o dönemde yaşanan bir olayı Alucra’dan ilginç hikâyeler yazımızda, ayrıca deprem sonrası yaşanan kıtlık olayını Gücük (Küçük) Osman amca ile yaptığımız ve yayınladığımız yazımızda uzun uzadıya anlatmıştık. Detaylar için arşivimde bulunan o yazılar da tekrar okunabilir.
Deprem sonrası yaşanan sıkıntıların hafifletilmesi yaraların sarılması için zamanın hükümeti Alucra’ya 2.500 Lira yardım da yollamıştır. Buna ilişkin belge de aşağıdadır.
Sonuç olarak Alucra ekilebildiği taktirde insanına bakan ama ekilemediği takdirde de acımasız olan bir yapıya sahiptir. Aslında her yer öyledir de şimdilerde ulaşım imkânlarının artmasıyla birlikte hububatın gerektiğinde ithal edilerek TMO tarafından silolarda kara gün için depolanmasıyla çok şükür artık o sıkıntılar yaşanmamakta, yurt içinde ihtiyaç bulunan bölgelere sevkiyat yapılmaktadır. Günümüzde Alucra’da ve memleketin pek çok yöresinde eskisi gibi ekim yapılmamasının nedeni de bu rahatlık olsa gerektir. Hiç şüphesiz bunda makinalı tarıma geçilmesi ve topraktan alınan ürün miktarının artmış olmasının katkısı da büyüktür. Allah C.C. bir daha o günleri yaşatmasın. Osmanlıca belgelerin özümünde gösterdikleri ilgi ve yardım nedeniyle Osmanlıca Sevdalıları Grubu Üyelerine ; özellilkle Hülya Komesli Teymur, Blue Sb (Rumuz) ve Sait Düğer’e çok teşekkür ederim.
Saygılarımla, Murat TOSUN www.alucra.com
|
|
Bu haber toplam 3241 defa okunmu?tur. |
|
|
|
|
|
|
|
UYARI: K?f?r, hakaret, rencide edici c?mleler veya imalar, inan?lara sald?r? i?eren, imla kurallar? ile yaz?lmam??, T?rk?e karakter kullan?lmayan ve tamam? b?y?k harflerle yaz?lm?? yorumlar onaylanmamaktad?r. Ayr?ca su? te?kil edecek hakaret i?erikli yorumlar hakk?nda muhataplar? taraf?ndan dava a??labilmektedir. |
|
|
|
Toplam (0) adet yorum eklenmi?tir. |
|
|
Bu Habere Yorum yap?lmam?? ilk yorum yazan siz olun!
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|