Giresun
İstanbul
Ankara
    Son Dakika    Gazete Manşetleri    İletişim    Reklam
  Üye Girişi Üye Ol
sisdagigazetesi
GÜNCEL SİYASET KULİS SİSDAĞI EĞİTİM SAĞLIK TURİZM EKONOMİ KÜLTÜR-SANAT SPOR MAGAZİN
Ana Sayfaya D?n    
Giresun Mv. Selahattin KARAAHMETOĞLU
1 Aralık 2011 Perşembe
CHP Giresun Mv. Selahattin KARAAHMETOĞLUNDAN, Soru Önergesi.Almanya’daki vatandaşlarımızın uğradığı saldırılar ve maruz kaldığı terör ile yıllar içinde artan sorunlarının ve çözüm önerilerinin tespiti için Anayasanın 98’inci İç tüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için 20'nin üzerinde CHP Milletvekilinin imzası ile TBMM Başkanlığına sunmuş olduğu önerge.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

         Gerekçesini ekte sunduğumuz, Almanya’daki vatandaşlarımızın uğradığı saldırılar ve maruz kaldığı terör ile yıllar içinde artan sorunlarının ve çözüm önerilerinin tespiti için Anayasanın 98’inci İç tüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.

 

                                                                                  Selahattin KARAAHMETOĞLU

                                                                           Giresun Milletvekili

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

GEREKÇE

Almanya’ya göçün 50. Yılını çeşitli etkinliklerle kutladığımız bir süreçte, ırkçı neo-nazi çetesinin 2000-2007 yılları arasında 7'si Türk olmak üzere 9 kişiyi öldürdüğü ortaya çıkmıştır. Almanya ve tüm Avrupa ekonomisinin yeniden inşasında ve toplumsal refahın yükseltilmesinde son derece önemli katkılar yapan göçmen işgücüne yapılan saldırıların gerek Almanya gerekse Avrupa devletlerince bu güne kadar yeterince önemsenmediği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Halbuki 1992 yılında Mölln şehrinde 3, 1993'de Solingen şehrinde de 5 vatandaşımızı yakılarak öldürmüşlerdi. 2008 yılında Lüdwigshaven şehrindeki bir yangında 9 yurttaşımız hayatını kaybetmişti. Almanya’da artık bu cinayetleri işleyen çetelerin aslında devletin ''derinliklerinde'' yardımcılarının olduğunun tartışılması, göçmen kamuoyu için  bilinen bir sırrın ifşası olarak büyük bir travmaya yol açmıştır. Önceki saldırılar ve kundaklanan binaların  duvarlarında nazi işaretleri bulunmasına karşın o tarihlerde  Alman Resmi makamları sürekli olarak bunların ırkçı bir kundaklama olmadığını açıklamışlardı. Göçmenleri terörizme ederek sindirmek, korkutmak ve büyük olasılıkla ''gönüllü olarak ülkeyi terk etmelerini sağlamak'' isteyenlerin arasında, gerçekte onları, iş gücünden faydalanmak amacıyla, Almanya'ya çağıranların olduğunun tartışılması, toplumlar arasında aşılması güç bir güven bunalımı doğuracaktır. Nitekim Alman Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Sigmar Gabriel, “Eğer Almanya’daki bu cinayetler bir İslam örgütü tarafından yapılsaydı ve ölenler Alman olsaydı, tüm caddeler kapatılır, helikopterlerle, devletin tüm birimleri en yüksek mertebede harekete geçirilirdi. Bunların hiçbiri yapılmadı” demektedir.

 1961 yılında 10-11 bin misafir işçi ile başlayan Almanya göçümüz bugün itibari ile 3 milyon civarında bir yurttaşımızın yaşadığı yeni bir Türkiye ortaya çıkarmıştır. Almanya’ya giden yurttaşlarımız her iki ülkenin de ekonomik gelişmesine büyük bir katkı sağlamıştır. Göçmen işgücü ile Almanya’da 1967’lerde ekonomik mucize adı verilen gelişmede büyük bir rol oynadılar. Onlar sayesinde Alman toplumundaki orta sınıf, bir üst seviyeye yükselerek refah ve bolluk içinde yaşamaya başlamıştır. Almanların ve hatta İspanyol, İtalyan, Portekizli ve diğer yabancı işçilerin beğenmedikleri, yapmak istemedikleri az paralı ve zor işleri birinci nesil Türk göçmenler üstlenmiştir. Bu ülkede yaşayan Türklerin istihdam ve ekonomi içindeki yerlerine bakıldığında, birinci kuşak Türk göçmenlerin, istisnaları olmakla birlikte, herhangi bir mesleki eğitime ya da beceriye gereksinim duyulmadan istihdam edilebilecek sektörlerde çalışmak için Almanya`ya göç eden kişilerden oluştuğu görülmektedir. Dünyadaki teknolojik değişimin sonucu olarak daha çok teknik ve mesleki eğitimi gerektiren istihdam alanlarının açılması ve küresel ekonominin olumsuz gelişmelerine paralel olarak işsizliğin artması, Almanya`da da belli değişimlere yol açmıştır. Üretime dayalı bir ekonomik sisteme sahip olan ülkenin, üretim maliyetini azaltmak için tesislerini insan gücü gerektirmeyen otomasyon sistemine geçirmesi, vasıfsız iş gücüne olan ihtiyacı da azaltmıştır. İkinci nesille birlikte Alman-Türk karışımı yeni bir kültür oluşmuştur. Kendine özgü bir dille, tiyatroda, müzikte, edebiyatta farklı ürünler vermeye, siyasi alanda da Türk göçmenleri arasında aktif rol alanların sayısı artmaya başlamıştır. Artık üçüncü ve dördüncü nesil Türk Göçmenlerden bahsetmekteyiz. Bugün Alman vatandaşlığına geçen Türklerin sayısı 700 bini aşmıştır. Ancak Alman devletinin 2005’te çıkardığı yeni göçmen yasası ülkedeki yabancılara birtakım haklar öngörürken birçok da görevler yüklemiştir.

Bunun sonucu olarak vatandaş olmak isteyenlere ‘Vatandaşlık testi’ başlamış Amerika’dan, İngiltere’den ya da herhangi başka bir batı ülkesinden gelen yabancıların vatandaş olabilmeleri için dil mecburiyeti getirilmezken, Türkiye’den gelenlerin daha gelmeden önce en az 3 ay Almanca kursu görmeleri zorunlu kılınmıştır. Sosyal Demokrat Parti tarafından Almanya’daki yabancılara çifte vatandaşlık hakkı verilmesi teklifi Federal Parlamento tarafından geri çevrilmiştir. Almanya’da  nüfusumuz arttıkça sorunlarda artarak çoğalmıştır. Araştırmalara göre Almanya’da yaşayan Türklerin sosyal durumlarına bakılırsa, yüzde 75’i, Almanların ise yüzde 13’ü sınıfsal olarak alt katmanlarda bulunmaktadır. Tür vatandaşlarının yüzde 21.7’si 8, yüzde 23.8’i 8 ila 15 arasında, yüzde 38.4’ü 15 ila 30, yüzde 16’sı da 30 yıldan bu yana Almanya’da yaşamaktadır. Alman İstatistik Enstitüsü’nün 14 Temmuz 2010 tarihli basın açıklamasında, ülkede yaşayan Türk kökenli insanların sayısının 3 milyonun üzerinde olduğu belirtilmektedir. İstatistiklere göre Almanya’da yaşayan Türklerin yüzde 20’si iyi Almanca konuşamamakta, yüzde 45’inden fazlasının ilkokul sonrası eğitimden diploması bulunmamaktadır. Yüzde 15’i sosyal yardımla işsizlik parasının birleşmesiyle oluşturulan ve ‘Hartz 4’ adı verilen devlet yardımıyla geçinmektedir. Tüm bu sorunlar; eğitim seviyesinin düşmesi, işsizliğin artması, ekonomik gerilemeler başlayıncaya kadar, gerek siyasiler gerekse diğer kuruluşlar tarafından çok nadir gündeme getirilmiştir. Ne zaman işsizlikte büyük bir artış başlamış, ekonomik sıkıntılar artmış, devletten yardım alarak geçinmek zorunda kalan yerli ya da yabancı insanlar çoğalmıştır. İşte o zaman günah keçisi olarak Türk göçmenler görülmeye başlanmıştır.

Almanya ekonomisi otomotiv sektörü başta olmak üzere, endüstrisi ve ucuza çalışan en yetişkin kadroları, küçük esnafları ile hem işsizliği gizleyen ve hem de perakende sektöründeki tekelleşmeyi kıran Türk girişimcileri sayesinde bir Avrupa devi olmuştur. Türklerden yaklaşık 100 bini işyeri sahibi olup yanlarında Almanlar da dahil yaklaşık 500 bin kişiye iş imkanı sunmaktadır, yani işçi olarak çalıştırmaktadır. Bu Türk işverenlerin yıllık cirosu 35 milyar Avro’yu bulmaktadır. Avrupa ve Alman ekonomisinin gelişimine büyük katkı sunan Türk vatandaşlarının içinde bulunduğu yalnızlık, sahipsizlik duygusu yabancı düşmanlığı ve ırkçılık, toplumsal huzursuzluk, demokrasi kültürünün aldığı yara hem Almanya hem Türkiye için bir tehlike oluşturmaktadır. Göçmenlere yönelik şiddetin arkasında ki derin güçlerin varlığının ortaya çıkarılmasının toplumsal hayata, birlikte yaşama kültürüne önemli katkı sağlayacağı muhakkaktır. Yetkili makamlarda bulunan sorumluluk sahibi politikacıların, göçmenlerde yayılacak ''anti-Almanya'' duyguların zararlarını Almanya ekonomisinin ve siyasetinin karşılayamayacağını idrak etmesi gerekmektedir.

Almanya’da yaşayan 3 milyonluk Türk vatandaşımızın ve acil çözüm bekleyen sorunlarının tespiti, maruz kaldığı ırkçı saldırılar başta olmak üzere  eğitim, işsizlik, kültürel sorunlar, entegresyon, çifte vatandaşlık ve benzeri sorunlarının araştırılması, çözüm yollarının tespiti için bir meclis araştırması açılması gerekmektedir.

 

  Bu haber toplam 1246 defa okunmu?tur.
UYARI: K?f?r, hakaret, rencide edici c?mleler veya imalar, inan?lara sald?r? i?eren, imla kurallar? ile yaz?lmam??, T?rk?e karakter kullan?lmayan ve tamam? b?y?k harflerle yaz?lm?? yorumlar onaylanmamaktad?r. Ayr?ca su? te?kil edecek hakaret i?erikli yorumlar hakk?nda muhataplar? taraf?ndan dava a??labilmektedir.
 
Toplam (0) adet yorum eklenmi?tir.


Bu Habere Yorum yap?lmam?? ilk yorum yazan siz olun!

  
Facebookta Paylaş
   
 
 
 
Hayalet seçmenler iptal edilsin çağrısı
Hayalet seçmenler iptal edilsin çağrısı
Görele'de yaklaşık 98 seçmenin bulunduğu Şenlik köyünde yaklaşan yerel seçimler öncesinde hayalet seçmen sayısının 371’e
Yorum: 0
 
Köyde hayalet seçmen
Köyde hayalet seçmen
Giresun’un Görele ilçesinde yaklaşık 98 seçmenin bulunduğu Şenlik köyünde yaklaşan yerel seçimler öncesinde hayalet seçmen sa
Yorum: 0
 
Sizleri Seviyoruz İzleyin izleyin ağlayın.
Sizleri Seviyoruz İzleyin izleyin ağlayın.
20240114aw119775-0.jpg
Yorum: 0
 
Görele Şehidini Uğurladı.
Görele Şehidini Uğurladı.
Şehit Piyade Uzman Çavuş Ahmet Köroğlu’na memleketi Giresun’da son veda
Yorum: 0
 
Sinirlioğlu Ailesinin Büyük Kaybı.
Sinirlioğlu Ailesinin Büyük Kaybı.
Giresun Görele Eşrafından Tansu Sinirlioğlu Hakka yürüdü.
Yorum: 0
 
Kimlik hatası hayatını kararttı
Kimlik hatası hayatını kararttı
Kimlik hatası hayatını kararttı, 38 yıl kadın kimliğiyle yaşadı
Yorum: 0
 
Untitled Document
 
 
 
 
 
ÇİLE BÜLBÜLÜM ÇİLE - Kamil Yılmaz
ÇİLE BÜLBÜLÜM ÇİLE
Annelerin çocuk, kariyer çıkmazı! - Uzm. Psk. Hande SİNİRLİOĞLU ERTAŞ
Annelerin çocuk, kariyer çıkmazı!
Attar ne yaptı? - Ahmet Ceylan
Attar ne yaptı?
Kaz Dağları Milli Parkında Keyfi Uygulama - Şeref Sinir
Kaz Dağları Milli Parkında Keyfi Uygulama
OKU DİYE BAŞLAR KELAMI KADİM - Adem Güney. OZAN GEZGİNİ
OKU DİYE BAŞLAR KELAMI KADİM
BİLGİ KİRLİLİĞİ YATIRIMA ENGEL Mİ … - Kamil Patan
BİLGİ KİRLİLİĞİ YATIRIMA ENGEL Mİ …
Elveda! -
Elveda!
HIZLI KARAR VERMEK VE UYGULAMAK - Tevfik Kara
HIZLI KARAR VERMEK VE UYGULAMAK
7k medya
 
 
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
GİRESUN SAĞRAK GÖLDEN GELEN VEFA
GİRESUN SAĞRAK GÖLDEN GELEN VEFA
Bundan 25 yıl önce Atalarımızın Orta Asya’dan getirdiği ve yüzyıllarc
Şehrin Kasvetinden Kaçanlara Antikköy.
Şehrin Kasvetinden Kaçanlara Antikköy.
Şehrin Kasvetinden Kaçanlara Antikköy,İstanbul’da şehrin kasvetinden
Kalaycılık Mesleğide  Tarih Oluyor
Kalaycılık Mesleğide Tarih Oluyor
Tarihin en eski el sanatlarından biri olan kalaycılık, günümüzde yok olmaya
 
GEL DE YAZMA - 19.12.2014 11:55:18 Azmi Gülsoy
GEL DE YAZMA
VADİDE İKİ HESAP,Sinan Güvendi. - 24.05.2016 11:43:56 Misafir Kalemler
VADİDE İKİ HESAP,Sinan Güvendi.