Efsanelere de konu olmuş Karınca Kalesi, yöre insanının hatıralarında ve kültüründe önemli yer tutuyor. Rusların Karadeniz'i işgal ettiği yıllarda da uzun süre kullanılan tepe, dik ve kayalık yapısı sebebiyle ulaşılması zor bir alan. Zirvesinde 360 derecelik muhteşem bir seyir alanına sahip olan tepe meraklılarına tabiatın en harika tablolarını izleme fırsatı sunuyor.
Uçurumun zirvesindeki tepeye ulaşabilmek için 100 metreden fazla tırmanış gerektiren kayalık alana, yaşlı, genç, kadın, erkek, hatta bebek denilecek yaştaki çocukların çıkış anı yürekleri ağza getirecek görüntülerin oluşmasına neden oluyor. Varış noktası tepedeki düzlüğe çıkan vatandaşları ise Giresun'un neredeyse yarısına ve Trabzon'un da bir kısmına ait toprakların manzarası bekliyor.
Tepeye bütün yaşlıların da çıkabileceğini söyleyen Müzeyyen Akkoyun isimli vatandaş, "Ben yürüyüp gidemiyorum. Ama burayı tırmanıyorum. ve kalp hastasıyım. Ama dağın güzelliğinin aşkına çıkıyorum. Çıkabildiğim yere kadar. Doğal kekik kokularını, orman güllerinin kokularını, doğallığı yaşamak için tırmanıp çıkıyoruz bu dağlara, tepelere." diye konuştu.
ÖNCE DİLEK SONRA TIRMANIŞ
Karınca Kalesinin çıkış noktasında ise bulunan asırlık meşe ağacı yöre halkının umudu oluyor.
Yıllardır bir geleneği sürdüren yöre halkı Karınca Kalesine tırmanmadan önce bu meşe ağacına dilek tutup, dileklerinin kabul olması içinde giysilerinden bir parça veya yanlarında getirdikleri bezleri bağlıyor.
Dilek ağacıyla ilgili olarak ise dilek tutulduktan sonra gölgesinde uyuyan ve uyurken rüya görenlerin dileklerinin gerçekleşeceğine inanılıyor.
|