Hamileliğin, bağışıklık siteminin yanı sıra dolaşım ve solunum sisteminde de değişikliklere neden olarak komplikasyonlar açısından daha yüksek risk oluşturduğunu ifade eden Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Eylem Şeker Arı, hamilelerde grip, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklardan korunmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için bitki çayları tüketilebileceğini bildirdi. Dr. Arı, hamileliğin akciğerlere ve kalbe fazladan yük getirdiğine dikkat çekerek, "Ayrıca bu dönem bağışıklık sistemini de etkilemektedir. Bu nedenle hamilelikte yalnızca gribe yakalanma riski değil, aynı zamanda gribin neden olabileceği komplikasyon riski de artmaktadır. Bunlar, zatürre ve solunum problemleridir. Grip komplikasyonları, düşük ya da erken doğum riskini de artırabilir" dedi.

Yumurta alerjisi olanlar ve daha önce grip aşısına ciddi reaksiyon verenlerin dışında, hamilelerin grip aşısı yaptırmasının güvenli olduğunu da belirten Dr. Arı, "Grip aşısında aktif olmayan virüs bulunmaktadır. Aşı, thimerosal içeren ve içermeyen şekillerde bulunmaktadır. Aşının içindeki koruyucu madde olan thimerosal, cıva içermesi nedeniyle endişe sebebi olmaktadır ancak enjeksiyon alanındaki bölgesel reaksiyonlar dışında thimerosalin olumsuz etkisi gösterilmemiştir" şeklinde konuştu.

Bitki çayları şifa kaynağı

Hamilelik döneminde özellikle soğuk havalarda gribal enfeksiyonlara yakalanmamak için bağışıklık sistemini güçlendirici önlemler almak gerektiğini vurgulayan Dr. Arı, sözlerine şöyle devam etti: "Vücudun susuz kalmasını engellemek, daha fazla protein, daha az şeker tüketmek gribe karşı önlemlerdir. Grip ve soğuk algınlığına yakalanan hamileler, doktora danıştıktan sonra ateş düşürücü olarak parasetamol içerikli ilaçlar kullanabilir. Yine bol su içmek, yeterli miktarda sıvı almak ve istirahat etmek de gribin daha hafif bir seyir izlemesine yardımcı olur. Hamilelik döneminde soğuk algınlığı ve gripten korunmak için bol meyve ve sebzenin yanında, bitki çayları tüketmek de yararlı olacaktır. Bu dönemde anne adayları, bebeğin de sağlığını olumsuz etkilemeyecek bazı bitki seçeneklerini tüketebilir. Günde iki fincandan fazla olmamak şartıyla bitki çayı içmek sağlıklı bir seçenektir."

Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Eylem Şeker Arı, hamilelik döneminde kafein, alkol, nikotin gibi maddelerden uzak durulması gerektiğini, gereksiz ilaç kullanımı yerine anne adaylarının bitki çaylarını tercih edebileceklerini söyledi. Bitkisel çayların güvenli olduğu görüşünün yanında, hamilelik dönemi için güvenli olmayan türlerinin varlığının da unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Dr. Arı, zencefil, ıhlamur, kuşburnu, kekik çaylarının aşırıya kaçmamak kaydı ile güvenli bir şekilde tüketilebilceğini ifade ederek, şunları söyledi: "Zencefil, hamilelik döneminde bulantı ve kusma şikayeti yaşayan anne adayları için yararlıdır. Anason, ebegümeci, ısırgan, rezene, meyan kökü, ahududu yaprağı, biberiye, adaçayı ve civanperçemi aşırı tüketildiğinde uterusta kasılmaları uyarıp düşüğü tetikleyebilecek bitkiler arasındadır. Ahududu yaprağı; eski dönemlerde ebeler tarafından doğum sancılarını etkinleştirmek için kullanılmıştır. Nane ve papatyanın mide ve bağırsak sistemi üzerinde rahatlatıcı etkisi olduğu için, bu sistemle ilgili şikayetleri olanlarda kullanılabilir. Bu iki bitkinin hamilelikte güvenli olup olmadığı ile ilgili çelişkili bilgiler vardır. Özellikle ilaç içinde veya papatya yağı şeklinde konsantre şekilde olursa tüketilmemelidir. Yeşil çayın folik asit emilimini azaltabileceği ile ilgili görüşler olsa da, bununla ilgili kesin kanıt bulunmamaktadır. Kafeinli ve kafeini azaltılmış formları bulunabilir."