Beslenme kaynaklı sorunların arttığını bildiren Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Diyetisyen Berna Ertuğ, gıdaların üretilme ve saklama şekilleri, tek tip beslenme alışkanlığı, stres ve kirli çevresel etkilere maruz kalmanın bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalıklara zemin oluşturduğunu söyledi. Sindirim sisteminin bu faktörlerden etkilendiğini anlatan Ertuğ, şöyle konuştu: "Yediklerimiz bağışıklık sistemimiz tarafından yabancı madde olarak algılanabilir. Bağışıklık sisteminin kişiye göre değişen gıdalara tepki vermesinden oluşan enflamasyon, farklı hastalıklara neden olabilir. Bunlar kronik mide ve bağırsak hastalıkları, fazla kilo, kronik yorgunluk sendromu, migren, eklem rahatsızlıkları, depresyon gibi hastalıklardır. Halk arasında gıda alerjisi olarak bilinen birçok gıda ile ilgili rahatsızlık aslında gıda hassasiyetidir. Belirtileri çok benzediği için sürekli karıştırılan bu iki rahatsızlığın mekanizmaları gerçekte çok farklıdır."
Alerji ile gıda intoleransını karıştırmayın
Gıda intoleransının hemen her yaş gurubunda görülebildiğini anlatan Diyetisyen Berna Ertuğ, sözlerine şöyle devam etti: "Bu tip duyarlılıkların genellikle yaş ilerledikçe bazı gıdaların aşırı ve sürekli tüketimine bağlı ortaya çıktığı veya arttığı bilinir. Gıda intolerans rahatsızlıkları genellikle insan hayatını tehdit etmez, ancak yaşam kalitesini düşürür. Alerjik reaksiyonlardan farklı olarak, belirtileri tüketilen gıdanın miktarına bağlı olarak ortaya çıkar. Az miktarda alınan gıdalara karşı reaksiyon gelişmez. Son yıllarda geliştirilen gıda intolerans testleriyle insanlarda duyarlılığa neden olan gıda veya gıda katkı maddeleri kolaylıkla belirlenebilir. İntoleransa neden olan gıdaların beslenme programlarından belirli bir süre tamamen çıkarılması veya azaltılmış oranlarda kullanılması ile bu gibi rahatsızlıklardan uzaklaşılabilir."
Her besin aynı şekilde sindirilemeyebilir
Gün içerisinde yenilen her besin maddesinin sindirim sistemi tarafından her zaman aynı şekilde sindirilemediğine dikkat çeken Ertuğ, bu besin maddeleri arasında sindirilmeyen yiyeceklerin vücut tarafından kullanılmadığını, sindirilmeyen yiyecek maddelerinin bir kısmının yağa, bir kısmının da toksik duruma geçtiğini söyledi. Ertuğ, yağa dönüşen yiyecek maddelerinin kilo alınmasına neden olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Test sayesinde günlük beslenmenizde kullandığınız gıdalara karşı intoleransınızın olup olmadığını belirleyebilirsiniz. Her gıda maddesi herkeste aynı etkiyi yaratmaz, kimi için sağlıklı olan bir besin başkası için tehlikeli olabilir."
Domates bile şişmanlatıyor olabilir
Üç saatlik açlıktan sonra alınan kan örneğinin laboratuvarda özel bir teste tabi tutulduğunu kaydeden Ertuğ, şunları söyledi:
"15 gün içerisinde bulgularınıza göre size özel bir rapor hazırlanır. Test 2 yaş altında, gebelerde ve viral enfeksiyonlarda (hepatit B, HCV, HIV) yapılmamaktadır. Raporda kişilerin rahatlıkla tüketebilecekleri gıdalar ile miktarını azaltmaları veya uzak durmaları gereken gıda belirtilmiş oluyor. Kalorisi düşük pek çok gıdayı sizi şişmanlatmayacağını düşünerek bol miktarda tüketiyor, kalorisi yüksek gıdalardan uzak durmaya çalışıyor sonuçta buna rağmen kilolarınızın arttığını veya değişmediğini görüyorsanız, bazı gıdalara karşı intoleransınız olabilir. Bu durumda beslenmenizin sadece kalori anlayışıyla planlanmaması, metabolizmanızı olumsuz yönde etkileyen gıdaların tespit edilip diyetisyen tarafından beslenme planınızın buna göre düzenlenmesi ve yaşam tarzı değişikliğine gitmeniz gerekir."
Diyetisyene başvurmanın önemini anlatan Ertuğ, sözlerini şöyle tamamladı: "O sorunlu gıdaya karşı vücut hemen immunglobin D denilen bir antikor salgılıyor. Mesela domates yiyorsunuz vücut 'benim için domates zararlı' diyor onu orada tutuyor, metabolizmayı yavaşlatıp hemen bağışıklık sistemini devreye sokuyor. Metabolizmanız daha yavaş çalışınca da kilo alıyorsunuz. Yorktest'in basında 'diyet testi' olarak çıkmasının da nedeni bu. Zayıflamak için birçok gıda tüketiyorsunuz, halbuki yediğiniz sizin için doğru gıda olmayabilir. Test size 'domates zararlı' diyor onu hayatınızdan çıkarıyorsunuz ve vücudunuz rahat ediyor, metabolizmanız düzenli çalışmaya başlıyor. Aldığınız gıdaları daha kolay ve hızlı sindirmeye başlıyorsunuz. Vücudunuz artık yağ tutmuyor. Biraz spor da yaparsanız kilo veriyorsunuz."
|