“Gazetecilerin hakları elinden alındı”
10 Ocak 1961 tarihinde kabul edilen ve gazetecilere çalışma yaşamında önemli haklar sağlayan 212 sayılı yasanın kabul edilişinin 50 yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Özer Ülken, “Antalya’daki tüm basın emekçilerinin Çalışan Gazeteciler Günü’nü içtenlikle kutluyor, onlara çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi. Gazetecilerin kendilerine ait bu özel günü buruk kutladığını bildiklerini kaydeden Ülken; “Antalya’da çalışan basın emekçilerimiz yazın kavurucu sıcağında, kışın şiddetli soğuğunda ve yağmurunda zorlu bir haber koşusu içinde, bize en hızlı ve en doğru haberi ulaştırmak için çabalamamaktadır. Bu koşuşturma içinde çoğu zaman ailelerine vakit ayıramayan ve özel yaşamları altüst olan medya çalışanlarımız önemli ve kutsal bir kamu görevini üstlenmişlerdir. Gazeteciler bu kutsal görevi yaparken emeklerinin karşılığı olan ücretleri ve sosyal hakları alamamaktadırlar. AKP hükümeti, 212 sayılı yasayla verilen ‘yıpranma hakkı’ gibi birçok hakkı basın emekçilerimizden geri almıştır. Bugün gazeteciler bir taraftan iktidar baskısı bir taraftan patron baskısı altında ezilmektedir. Küçük bir kısmı dışında medya çalışanlarının sendikal hakları da yoktur. Bu yüzden coşkulu bir bayram kutlamaları zor görünmektedir” diye konuştu.
“Yerel medyanın işi daha da zor”
Diğer taraftan yerel medya sahiplerinin çok zor bir görev üstlendiğine dikkati çeken Özer Ülken mesajını şöyle sürdürdü; “Gerek yerel gazeteleri, gerekse yerel televizyon ve radyoları yaşatmak günümüzde daha da zordur. Çünkü Antalya basını; ne turizmden, ne tarımdan, ne de ticaretten yeterli pay alamamakta, düşük ilan ve reklam gelirleri yüksek işletme giderlerini karşılamamaktadır. Bütün bu zorluklara bir de AKP’nin yandaş medya yaratma girişimleri eklenince yeni bir sansür devreye girmektedir. Yaygın medyanın bile zor dayandığı bu baskılara yerel medyanın dayanması çok daha güçtür. Ama yine de yerel basın emekçilerimizin birçoğu bu baskılar karşısında dimdik ayakta durmaktadır. CHP iktidarında basın özgürlüğü Anayasal güvence altına alınacaktır. Yayınlarda sansüre karşı olan partimiz, bu konuda sadece yargı denetimine bağlı kalınmasını sağlayacaktır. Ayrıca demokrasimizin vazgeçilmezi olan yerel radyo, televizyon, gazete ve internet yayınlarının mali yapılarının güçlendirilmesini çok önemsiyoruz. Basın İlan Kurumu’nun adil olmayan ve baskı unsuruna dönüşen hatalı uygulamalarına kesinlikle son verilecektir. Sarı Basın kartlarının Başbakanlığa bağlı bir kuruluş yerine, Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, il gazeteciler cemiyetleri ve toplu sözleşme yapma hakkına sahip sendika temsilcilerinden oluşan bir kurulca değerlendirilip hazırlanması sağlanacaktır. Bu düşüncülerle bir kez daha 10 Ocak Gazeteciler Günü’nü kutluyor ve hep birlikte aydınlık bir geleceğe kavuşmamızı diliyorum.”
|