Adalet ve Demokrasi Haftası, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na konulmasıyla başladı. Törene katılanlar saygı duruşunda bulundular, İstiklal Marşı’nı okudular. Çelenk törenin ardından AKM’de ünlü yazar ve gazetecilerin katıldığı bir konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Vatan Gazetesi’nden Can Ataklı, Cumhuriyet Gazetesi’nden Ataol Behramoğlu, Meriç Velidedeoğlu ve Orhan Bursalı katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, duygulu anlar yaşadı. Birkaç gün önce Türk tarihinin en önemli şairlerinden Nazım Hikmet’i Moskova’daki mezarı başında andığını ifade eden Akaydın, bugün de 18 yıl önce bir suikast sonucu hayatını kaybeden Uğur Mumcu’yu saygıyla andıklarını söyledi. Uğur Mumcu’nun çıkarı için kalemini kullanmayan onurlu bir gazeteci olduğunun altını çizen Akaydın, “ Mumcu’nun ölümünün ardından Aziz Nesin’in konuşmacı olarak katıldığı bir toplantıda, Mumcu’nun neden öldürüldüğünü tartıştık. Aradan 18 yıl geçti, yine bu saldırıda birçok soru işareti bulunuyor. Biz Antalya olarak Kuvay-i Milliyeci bir kentiz. 90 yıl önce olduğu gibi Kuvay-i Milli ruhuyla emperyalizme karşı, üniter yapı ve laiklik için mücadele eden bir kentin çocuklarıyız. Hala bu mücadelenin içindeyiz. Bütün şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum” diye konuştu.
Yıldız Kenter Balbay’ın mektubunu okudu
Başkan Mustafa Akaydın’ın konuşmasının ardından ünlü sanatçı Yıldız Kenter, Mustafa Balbay’ın cezaevinden yazdığı mektubu okudu. Kenter mektubu okurken gözyaşlarına hakim olamadı.
Orhan Bursalı
Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarlarından Orhan Bursalı konferansta yaptığı konuşmasında, Uğur Mumcu’nun 18 yıl önce bir bombayla bu dünyadan koparılıp alındığını kaydetti. Mumcu’nun yaşaması durumunda birçok bilgi birikimini daha topluma kazandıracağını ifade eden Bursalı, “Aslında Uğur Mumcu’yu yaşadığımız karanlık tablonun bir parçası olarak görüyorum. Bu karanlık tablo Türkiye’yi 50-60 yıldır boyunduruk altına alan bir tablo. Bu tabloda işbirlikçiler, hainler, dinciler var” dedi.
Ataol Behramoğlu
Şair Ataol Behramoğlu ise adalet ve demokrasi kelimelerinin kağıt üzerinde kaldığını belirtti. Bu kelimelerin ayak altına alındığı dönemde, bu tür etkinliklerin düzenlemesinin önemli olduğunu ifade eden Behramoğlu, “Uğur Mumcu faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Tetiği çeken parmak kime ait olursa olsun arkadaki kimlik her zamankinden daha fazla ortada. Bunlar cumhuriyet düşmanlarıdır” diye konuştu. Özel yetkili mahkemelerin özel zamanlarda olduğunu dile getiren Behramoğlu, “İstiklal Mahkemeleri, 27 Mayıs Mahkemeleri devrim mahkemeleriydi. Bugün Silivri’deki mahkemeyi sivil darbe mahkemeleri olarak görüyorum. Bir sivil darbe mahkemesinde bizim arkadaşlarımız yargılanıyor” şeklinde konuştu.
Can Ataklı
Vatan Gazetesi yazarı ise Can Ataklı, bir aydın ihaneti içinde olduklarını kaydetti. Silivri’de kurulan mahkemede görülen davanın Türkiye tarihinin en saçma davası olduğunu belirten Ataklı, “Bu tür davaların önüne geçilmesi için kampanyalara destek çıkılması lazım” dedi.
Yazar Meriç Velidedeoğlu da Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü 24 Ocak 1993’de doğanların bugün 18 yaşında olduklarını hatırlattı. Velidedeoğlu, Uğur Mumcu’nun hayatından bazı anılarını anlattı. Konuşmaların ardından konferansa katılan yazarlar ile Milliyet Gazetesi köşe yazarı Melih Aşık, şair Metin Demirtaş’ın aralarında bulunduğu grup, Mustafa Balbay’ın kaleme aldığı “Silivri Toplama Kampı; Zulümhane” isimli kitabı imzaladılar.
|