İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin (TUBİM) düzenlediği uyuşturucu ile mücadele konferansı, Antalya Sera Otel'de başladı. 81 ilden vali yardımcıları, il emniyet müdürleri, il KOM şube müdürleri, il sağlık müdürleri, üniversite öğretim üyelerinin yer aldığı konferansta uyuşturucu ile mücadelede önlem ve yeni öneriler ele alınıyor. Üç gün sürecek konferansın ilk gününde bir basın toplantısı yapan Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Ahmet Pek, TBMM'nin uyuşturucu ile mücadelede bir komisyon kurduğunu ve raporlar hazırladığını belirterek "Rapor ve buradaki konferanslarla ortak bir çözüm oluşturması konusunda ülke adına önemli sonuçlar çıkacağı düşüncesindeyim. Çalıştay sebebiyle kurumların yakınlığı da artacaktır" dedi. Uyuşturucu ile mücadelenin sadece polisiye bir iş olmadığını anlatan Pek, şöyle konuştu: "Uyuşturucu ile mücadelede 40 tane ayrı kurumun üzerine düşen görevler vardır. İyi bir şekilde hepsi görevini yaparsa uyuşturucu bağımlılığı ve mücadelede daha iyi bir duruma gelinecektir." Uyuşturucu kullanım yaşının 18'den sonra arttığını dile getiren KOM Daire Başkanı Pek, şunları söyledi: "Münferit olarak ya da istisnai olarak küçük yaşta kullanılması söylemi yanlış. Nadir de olsa küçük yaşta çocuklar kullanılabiliyor. İstisnaidir. Liseden sonrası yoğunlaşıyor. Nadir de olsa küçük yaşta kullanım var denilebilir. Türkiye'de uyuşturucu kullanımının yaşı düşmüş değil. Gündemde olan 'Küçük yaşta kullanılıyor' sözü yanlıştır. 12-18 yaş dile getiriyoruz ama yüzdelik olarak çok küçük bir rakam. O bakımdan 18 yaşın üzerinde kullanım yoğunlaşıyor denebilir. Küçük yaşta istisnai olarak kullanılıyor. 18 -24 yaş arasında yoğunlaşma var." Türkiye coğrafi yönden uyuşturucu güzergahı konumunda Uyuşturucu kullanımı fazlalığı konusunda gelir düzeyi düşük ya da yüksek demenin mümkün olmadığını belirten Pek, sözlerine şöyle devam etti: "Bir kesimi doğrudan doğruya zan altında bırakmak, fakir ya da zengin demek yanlış olur. Gelir düzeyi yüksekle, düşük kesim, farklı maddelere yönelir. Ama gelir düzeyi düşük olanlarda yaygınlık daha fazla. Farklı uyuşturucu maddeler var. 1 kilosu 10 bin TL olan da var, 100 bin TL olan da. Madde kullanımı değişiyor. Benzetme gibi olmasın, biberi 10 TL'ye de alırsınız 100 TL'ye de. Ama biri birinci kalitedir diğeri 3-5'nci kalitedir. Farklılık orada kaynaklanmıyor. Belirli sosyal problemler uyuşturucuya yaklaştırabiliyor. Türkiye'nin uyuşturucu konumu, coğrafi olarak hemen hemen her yönden üretim alanlarına yakın olmasından dolayı çok fazla etkileniyor. Polisin de bu mücadelesi ya güzergahı başka alana kaydırmak ve bitirmek için oluyor." Türk polisinin çok sayıda uyuşturucu ile mücadelede uluslararası anlaşmaya imza attığını belirten KOM Daire Başkanı Pek, sözlerini şöyle tamamladı: "73 ülke ile uyuşturucu ile mücadele anlamında güvenlik anlaşması yapmış durumda. İran'la ilgili güvenlik anlaşması var. Türkiye uyuşturucu ile mücadelede dünyanın en iyi birimidir. Türkiye genelinde 81 ilde tam bir koordinasyon var. Şu an yaptığımız çalışmalar ve yakalamalarımız 27 Avrupa ülkesinden daha fazla. Diğer ülkelerde mücadele var. Biz güzergahız. Hedef ülkeler genelde Avrupa. Bizim performansımızda da artış var. Bir teğet şeklinde, 2008 yılından sonra yükseldi ve 2010 yılında zirve yaptı. 2008 yılında 16 ton uyuşturucu yakalandı."
|