Hakan ve hatun diyor ki…
Mutehhare Değer, Eski Orta Asya Türk devletlerinde kadınların yerinin büyük ve güçlü olduğunu belirterek; “ Kağanın buyrukları yalnızca "Kağan buyuruyor ki" ifadesiyle başlamışsa geçerli kabul edilmezdi. Eski Türklerde hakan ve hatun diyor ki diye başlayan birçok ferman vardır. VII. ve VIII. Yüzyıllar da Orta Asya deki birçok Türk devletlerinde Kadın ,devlet başkanlığı ve Hükümet işleri sorumluluğu ile görevlendirilmiştir.Nitekim Buhara, o tarihlerde Toksan adındaki bir hatun sultan tarafından yönetilmekteydi.Öte yandan VII yüzyılda gül tekin ve bilge han adlarına dikilen ton yo kok ve Orhun kitabelerinden anlaşılmaktadır ki eski Türklerde kadın ,siyasal,sosyal,ve ekonomik alanlarda özgürlüğe sahipti.gül tekin hanın devlet iktidarını ,eşi kutluyu sultan ile birlikte kullandığı bu kaynaklardan anlaşılmaktadır. Türk kadını, diğer toplumlarda olduğu gibi baskı altında tutulmuyor, aşağılanmıyordu. Kadının yüceliği Altay Dağları'nın en yüksek tepesine "Kadın başı" ismi verilerek, sanki çağlar sonrasına bir mesaj gibidir.” şeklinde konuştu.
Osmanlı döneminde kadın haklarında gerileme oldu
Değer, Osmanlı Devleti Dönemi'nde kadın haklarında gerileme olduğunu ifade ederek; “Kadınlar evlenme, boşanma, miras ve eğitim işlerinde pek çok haklarını kaybettiler. Kurtuluş Savaşı yıllarında, erkeği cepheye giden Türk Kadını, çocuğunu yetiştirmiş ve evinin geçimini sağlamıştır. Hatta silâh ve cephane taşıyarak savaşa katılmıştır. Bu davranışı ile Türk Kadını, Türk toplumundaki önemli yerini bir defa daha ispat etmiştir. Atatürk, kadının erkekle birlikte öğrenim yapması, sosyal, kültürel ve ekonomik hayat ta onlarla birlikte görev alması görüşünü benimsemiş ve savunmuştur. Atatürk Dönemi'nde Türk kadını aile kurma, eğitim yapma ve istediği mesleği seçme hak ve özgürlüğü gibi sosyal haklar kazanmıştır.” dedi.
Bugün gelinen nokta…
Bugün gelinen noktada kadının yeri üzerinde duran Değer; “Hemen hemen bütün dünyada kadınların da erkekler gibi seçme yani temsilci belirleme ve seçilme yani temsilci olabilme hakkına sahip oldukları kabul edilmiştir. Hukuksal bakımdan kadınların seçme ve seçilme haklarına sahip oldukları hususunda fazla bir problem yoksa da mevcut tablonun kadınlarla erkekler arasında ciddi bir eşitsizliğin bulunduğu ortada. Uluslararası istatistiklerde Türkiye, kadınların oy verme hariç aktif siyasete katılımının en düşük ülke durumundadır. Bugün de ilk başlarda yapıldığı gibi eşitlik için, bağımsızlık için, politik haksızlıkların ortadan kalkması için, daha iyi yaşama ve çalışma koşulları elde edebilmek için çalışılıyor.” açıklamasında bulundu.
Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun
Son olarak Değer; “Bütün dünya kadınlarına sağlık, mutluluk ve esenlik dolu günler diliyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ nü kutluyorum.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
|