Diplomalı vasıfsızların sayısı artıyor
İbrahim Gökalp, diplomalı vasıfsız gençlerimizin her gün sayısının arttığına dikkat çekerek; “Geçtiğimiz 10 yıla bakarsak, torna tezgahının başında 12 yaşından itibaren el becerisi kazanması gereken çocuklar, 15 yaşından sonra torna tezgahı ile tanışmakta ve ergenlik döneminin sıkıntıları ile boğuşan, kendisi ile kavgalı olan bu gençler 3 yıl sonra meslek sahibi yapılmak istenmektedir. Tabii bu istenen düzeyde başarı getirmemektedir. Liseyi bitirmiş, çocukluk yaşından çıkmış, kişiliği oturmuş insanlara çocukluk yaşında öğrenmesi gereken meslekleri öğretmeye çalışmak ne kadar başarılı olabilir?” açıklamasında bulundu.” şeklinde konuştu.
8 yıllık zorunlu eğitim meslek okullarına zarar verdi
Türkiye’de 8 yıllık zorunlu eğitim getirilmesinin meslek okullarına zarar verdiğini belirten Gökalp; “ 8 yıl kesintisiz eğitimden önce çocuklarımız 12 yaşından itibaren bir meslek seçimi yapmakta ve ustalarının yanında hem çalışıp haftalık ücretlerini alıp, hem de eğitimlerini görmekteydiler. Ancak 8 yıl kesintisiz uygulamasından sonra artık çıraklık okullarına müracaat bile yapılamaz oldu.” dedi.
İşsizlik sorununun çözümü
İşsizlik sorununun çözümüyle ilgili önerilerini sunan Gökalp; “AB üyesi ülkelerde olduğu gibi 12 yaşından itibaren, okul yönetimi tarafından ailelerle birebir görüşerek yetenek yatkınlığının tesbiti ve ailelerinin rızası ile yeteneğinin olduğu bir meslek dalına yönlendirmenin yapılması, daha sonraki aynı daldan liseyi bitirip, lise diplomasını alması sağlanmalıdır. 2 yılda yüksek okula devam etmek isterse edecek, devam etmez istemez ise, zaten meslek sahibi bir fert olacak. 2 yıllık yüksek okula devam ederse tekniker olacak, istese 2 yıllık yüksek eğitimin sonunda sınava girecek, başarılı olursa 4 yıllık üniversite mezunu olacak. Burada anlatmak istediğim meslek öğreniminin erken yaşlarda verilerek ileriki yaşlarında maddi ve geçim sıkıntısı çekilmemesidir.” açıklamasında bulundu.
TBMM arabaya benzer
Son olarak İbrahim Gökalp ; “TBMM’de birçok milletvekili var. Bunların çoğu makam ve mevkii sahibi insanlar. Ancak TBMM’de milleti temsil etme noktasında özellikle tabandan gelen, kanunların işleyişini iyi bilen vekillerin olması gerektiğini düşünüyorum. TBMM , arabaya benzer. Arabanın olmazsa olmazı trifonudur. Meclisin de olmazsa olmazı benim gibi kanunların işleyişini iyi bilen, tabandan gelen, halkın sorunlarını yakından bilen kişiler olmalıdır.” diyerek konuşmasına son verdi. |