Seçim çalışmalarına Antalya'da devam eden Deniz Baykal, Şirinyalı Mahalle pazarında vatandaş ve esnafla bir araya geldi. Mahalle pazarında meyve ve sebzelerin fiyatlarını değerlendirip, vatandaşlardan oy isteyen Baykal, MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Osman Çakır, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, MHP Genel Başkan Yardımcısı Ümit Şafak, Mehmet Taytak ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı'nın görevden ayrılmalarının değerlendirdi.
Türkiye'de komplo siyasetinin işlemeye devam ettiğini görmenin çok üzüntü verici olduğunu belirten Baykal, "Bunun kendiliğinden yaşanan bir süreç olduğunu düşünmek mümkün değil. Bu olayların bir merkezi planlama ile özenle hazırlanarak zamanlaması yapılarak belli bir sonuç üretilerek gerçekleştirildiği artık tartışma götürmez. Elbette insanların uygulamalarında yasaları ihlal eden bir şeyle varsa yetkililer tarafından yerine getirilmelidir. Ama böyle olaylarda suç teşkil eden insanların mahremiyetine nüfus edilerek hukuk ve yasalara aykırı bir biçimde bu komploların hazırlanıyor olmasıdır. Günümüzde iktidarın görevi, bu yasalara aykırı durumu önlemek yasalara ihlal edenleri bunun hesabını sormak yerine, hiçbir şeklide bu yapılmamakta işin dedikodusu ile meşgul olunmaktadır. Bu komploları yapanların belli bir amaca ulaşmasına en büyük katkıyı hükümet yapmaktadır. Hükümet, önce bunlar karşısında gereken etkin önlem almayarak sonra da komplonun amacına hizmet etmesi için dedikodu siyasetini hukuki sorumluluğunu önüne geçilerek ve o doğrultuda siyaset yaparak bu komplocularla bir anlamada el ele vermiş iş birliği içine girmiş gibi bir görüntü vermektedir" dedi.
Hükümetin yasaları uygulamanın görevi olduğunu kaydeden Baykal, "Ortada yasa ihlali varsa o kişiler hakkında gerekeni yapmalıdır. Yasalara aykırı olarak komplo kuralarının özel hayata burnunu sokanların uygulamalarına sahip çıkmak onlara destek vermek bundan nemalanmak bunun arkasını önünü çekiştirmek bir siyaset haline gelmişse, bu bugünkü iktidarın 'siyaset' anlayışıdır. Vahim bir tablodur. Bu uygulamaların etkisizleştirmek için bunlara itibar etmemektir. Bazı kişiler bu komploların mağduru, kurbanı oldukları halde komplo yapanların amacına hizmet edercesine komplo yapanların istediği şekilde zorunda bırakılmışlardı. Türkiye keşke bunu aşabilse. Ele birliği takınabilsek. Devlet Bahçeli belli bir aşamada ilk 2 tertip karşısında çekingen bir tavır karşıladıktan sonra kararlı bir tutum sergilemişti. Bu tutum sürdürülememiştir. Ama komplo yapanların amacına ulaşmasına tanık olmak hepimize acı geliyor. İktidarların görevi dedikodu yapmak değildir. Yasaları uygulamaktır. Yasaları ihlal edenlerden medet ummak değildir. Onların faaliyetlerine sahip çıkmak değildir. Onların faaliyetlerine sahiplenmek değildir. Ona tepki göstermektir. Böyle tepki gösterilmeyip iktidar bu komplo mantığının bir parçası haline geldiğini üzüntü ile görüyorum" diye konuştu.
Komplonun amacının sadece belli bir milletvekillerini etkisizleştirmek olmadığını MHP'nin seçim öncesinde bir krizle karşı karşıya bırakmak istemesi olduğunu belirten Baykal, "MHP'nin parlamentoya girmesini önlemek, beklide baraj altına bırakmak istemesidir. MHP'nin parlamentoya girmek için iktidar partisi belki büyük yararları sağlayacağı hesabı yapılmıştır. Bütün bunlar, bu olayın arkasında ne var sorusuna cevap vermek yöntemlerdir. Halen bu tertibi yapanlar kişilerin istifası ötesinde MHP yönetimini bir krize sürüklenmesini ısrarla takip ediyorlarsa demek ki böyle bir kurgu var. Bu büyük kurgudan ne bekleniyor. Belki de Anayasayı değiştirecek çoğunluk elde etmek isteniyor. Böyle elde edilmiş bir parlamento, ahlaki, siyasi, demokratik içeriğiyle ilgili daha nasıl başta iflası olacağını vurgulamak istiyorum. Yeni siyasi iktidardan da Türkiye'de sağlayacak yararı merak ediyorum" ifadesini kullandı.
|