CHP Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlundan Basın Açıklaması.
Değerli Basın Mensupları:
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in; Partimizin Suriye sınırına yaptığı ziyareti ve de bu konudaki politikalarımızı akıldan, izandan yoksun bir şekilde yorumlamasını üzüntü ve acıma duyguları içerisinde izledim.
Sn. Çelik CHP’nin Suriye politikalarını eleştirirken; sn. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun alevi kimliğine atıfta bulunup, Suriye’deki yönetime mezhepsel yakınlığından ötürü sahip çıkıp çıkmadığını sorarak, Partimizi Suriye’nin iç işlerine karışmakla suçlayarak, Baas Partisi’ne benzetmiştir…
Ne söylediğini bilmediğinden olsa gerek; kendi sözlerine tercümanlık yapmıştır daha sonraki açıklamasında.Sn. Genel Başkan Yardımcısının, insan hayatının önemini ölçen bir terazisi var mı bilmiyorum. Varsa da bu terazinin ibresi yalnızca din ve mezhepleri mi göstermektedir.
Ulus ve yurttaşlık kavramlarını bir türlü kabullenemeyen bu zihniyeti, alevi yurttaşlarımızın Cumhuriyetimize ve onun kurucusu ulu önder Atatürk’e bağlılığı mı rahatsız etmektedir.
Günümüzde ABD başta olmak üzere emperyalist ve küresel güçler; BOP projesini yaşama geçirme noktasında mezhepsel farklılıkları kullanarak; hem bölge insanını hem de inançlarını acımasızca sömürmektedir.
Çelik’in partimizi BAAS partisine benzetmesi,h er şeyden önce. aksayan yanları olsa da işleyen Parlamenter sisteme bir saygısızlıktır. BAAS Partisi yöneticilerinin, kendimize CHP’yi örnek aldık dediklerini duymadık ama, Gazze’de bir din devleti kurmak isteyen ve Müslüman Kardeşler Örgütü’nünuzantısı olduğunu ilan eden Hamas yetkilileri AKP’yi kendimize örnek aldık demektedir.
Bu çarpık zihniyetin; Sn. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun alevi olduğunu hatırlatma ihtiyacı duyması siyaset etiğine yakışmadığı gibi insanlıkla da bağdaşmamaktadır.Bu da AKP’nin inanç ve kültür zenginliğine bakış açısına somut bir örnektir. AKP 12 Haziran seçim kampanyasını da böylesine ayrılık tohumları ekecek utanç verici bir anlayış üzerine kurmuştur.
AKP inançlar konusunda samimi değildir. Yalnızca yurttaşlarımızın kutsal inançlarını istismar etmek suretiyle oy avcılığı yapmaktadır. Halkımızın emeğini sömürdüğü gibi inançlarını da sömürmeyi görev edinmiştir. Hakkını teslim etmek gerekirse bu alanlarda da oldukça başarılıdır…
AKP zihniyetinin nasıl bir İslam ve Müslümanlık anlayışına sahip olduğunu, anlamamıza katkı sunacağına inandığım birkaç örneği sizlerle paylaşmak istiyorum;
· Görevi, İsrail Devletini kurmak ve Siyonizm’i dünyaya egemen kılmak olan; dünya Musevi örgütlerinin çatısı olan AJC’nin yalnızca Siyonist önderlere layık gördüğü, cesaret madalyasını alan Başbakan, Irak’ta 1 milyon Müslümanın katledilmesine seyirci kalıp,The Wall Street Journal isimli Amerikan gazetesine yazdığı makalede, “ Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere şöyle dua etti; “Irak’ta savaşmaya giden ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.” İfadelerinde bulunuyor.
· İşgalden 3 ay önce ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz“ Biz Irak’a müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesaret vermiştir” şeklinde konuşuyordu Türkiye ziyaretinde.
· Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise; 2006 Mayısında, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde“ Dünya barışı için, barışı korumak için, son 50 senede dünyada ençok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir.” Demektedir.
· Yine sayın Başbakan, Danimarka Başbakanı Rasmussen 2009 yılında NATO Genel Sekreterliğine aday gösterildiğinde; Hz Muhammed’e hakaret içeren karikatürler konusunda, karikatürcüleri destekleyen tavrı nedeniyle Rasmussen’in adaylığına itiraz etti. Ancak ABD Başkanı Obama ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra yaptığı itirazları geri çekti ve Rasmussen NATO Genel Sekreteri oldu…
· Sn. Başbakana NATO’nun Libya’ya müdahale edip etmeyeceği sorulduğunda;“ NATO’nun Libya’da ne işi var” dedi. Ancak sonra birden bire tavrını değiştirerek, elinden ödül aldığında kardeşim diye hitap ettiği Kaddafi’ye kafa tuttu.
· 1 yıl önce; İran İslam Cumhuriyeti’ni hedef aldığı ve de İsrail’i, İran’a karşı koruma anlamına geldiğini düşündüğünden; füze kalkanına karşı çıkan sn. Başbakan şimdilerde füze kalkanının nereye kurulacağıyla meşgul…
· Hatta geçtiğimiz yıl Kasım ayında, Cumhurbaşkanı Gül Lizbon’da NATO’yu uyararak füze kalkanı İran’ı hedef almamalı demişti…
Yukarıda bir kaçını sıraladığımız örneklerin; AKP’nin tutarsızlıklarını ortaya koymaya yettiğini düşünmekteyim.Çekin elinizi artık inançlarımızdan ve kültür zenginliğimizden!Bu duygular ile AKP zihniyetini, yurttaşlarımızın inançlarını, sömürmekten vazgeçmeye çağırıyorum.13-09-2011
SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU
CHP GİRESUN MİLLETVEKİLİ
|