İnsan; az bir tefekkürle ne kadar değerli, ne kadar zengin, ne kadar asil bir varlık olduğunu anlar. Sahip olduklarımızı görmek için önce bakabilmeliyiz. Hani Üstad demiş ya; ‘güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayattan lezzet alır’ diye. Bakmasını bilmeyene hiçbir güzelliği gösteremezsiniz, duymasını bilmeyene hiçbir hakikati duyuramazsınız. Güzellik herkeste makes bulsun istiyorsanız, öncelikle bakmasını öğretmelisiniz insanlara. Bakmasını bilen güzel olanı görür zaten, düşüncesi güzelleşir onun, hayatı tatlanır.
İnsanımızın dikkatini biraz daha yoğunlaştırmak için, bu sayımızda daha çok sahip olduğumuz değerlere yer verdik. Değerlerimizin bizi ne kadar zenginleştirdiğini, ayrıcalıklı kıldığını, hayatımızı anlamlandırdığını anlayalım diye, üzerine basa basa ortaya koyduk, bakışları güzelleştirerek onlara çekmek istedik. Umarız güzel görme adına, güzeli görme adına, En Güzele varma adına, sahip olduklarımızın değerini bilme adına yaptığımız bu çabamız bir karşılık bulur okuyucularımızda.
ALIÇ: ALIÇ ARA: EL-ÜCRA: ALUCARA: ALUCRA
Kıssa bu ya; rivayete göre Fatih Sultan Mehmet ordusuyla Koyulhisar'ı almış ve Şebinkarahisar civarına gelmiştir. Trabzon istikametine gitmesi için de en kestirme yol olarak Alucra hattından geçmesi gerekiyordur. Orduyla yolculuğu sırasında Alucra önlerine kadar gelir. Burada ulaşımı engelleyecek kadar sık ormanla karşılaşan Fatih, ordusuna yol açmak için özel baltacılar tutar ve kendine geçit güzergâhı oluşturur. Bu arada Alucra'da konaklar. Karargâh Allu'da, ordusu ise Zun'da konaklar. Fatih Sultan Mehmet burada alıç ağacının çok olmasına binaen askere iaşe için alıç aranmasını emreder. Alıç ara, aluç ara emri daha sonra Alucara’ya döner ve bu bölgenin adı olur.
Kıssa ne kadar doğrudur, doğruysa Alucra’nın bu tarihten önceki adı nedir gibi konulara girmeyeceğiz. Sadece alıç hakkında birkaç önemli noktayı hatırlatacağız.
Eskiden turşusu yapılırdı alıçın. Halen yapan var mıdır, bilmiyoruz ama yapan kârdadır diyebiliriz. Turşusu bir yana, dalı budağı, meyvesi yaprağı, yani her şeyiyle şifadır alıç:
Kullanılışı: Çiçekler tamamen açılmadan, ağacın kabukları ve meyveleri ise sonbaharda toplanıp kurutulmak suretiyle kullanılır. Kurutulmuş çiçekler, meyveler ve kabuklardan toz halinde veya kaynatılarak faydalanılır.
Alıçın Faydaları:
- Kalp rahatsızlıkları: Alıç meyvesi marmelat yapılıp yenmeye devam edilir ya da Alıç çiçeği, yaprağı, oğul otuyla beraber demletilip balla tatlandırılarak soğuk olarak içilmeye devam edilir.
- Zayıflama kürü: Alıç çiçekleri demlenip balla tatlanlandırılarak içilmeye devam edilir.
- Boğaz iltihabi: Alıç çiçekleri demlenip gargara yapılır ve içilmeye devam edilir.
- Sinirleri yatıştırıcı: Alıç çiçekleri kedi otuyla beraber demlenip balla tatlanlandırılarak içilmeye devam edilir.
- Kabızlık giderici: Alıç meyvelerini yemek kabızlığı giderir.
- Kaşıntı: Alıç yemek kaşıntıları giderir.
- Damar tıkanıklığı: Alıç meyvesi yemek, damarları genişletir.
- Böbrek kumları: Alıç meyvesi yemek böbrek kumlarını döker.
- Uykusuzluk: Alıç meyvelerini yatmadan bir saat önce yemek uyku getirir.
- Yüksek Tansiyon: Alıç çiçeği demlenip, içilir. Meyvesi marmeladı yenir.
Halk arasında kalbin en iyi ilacı olarak bilinen alıç için Avrupa'da yapılan araştırmalarda bunu doğruluyor. Alıçın yapılan araştırmalarda kan basıncını dengelediği, kalbin kasılma gücünü çoğalttığı, kalbe ve beyne kan akışını artırdığı ve kalbi, kalp ritim bozukluğuna karşı koruduğu tespit edilmiştir. Kronik kalp yetmezliği olan hastalar üzerinde yapılan araştırmalarda olumlu etkileri saptanmış, bu bitkinin kullanımının güvenilir oluşuna dikkat çekilmiştir. Aynı zamanda alıçın, kalp yetmezliği hastalarının kullanmış olduğu ilaçlarla etkileşime girmediği tespit edilmiştir. Meyvenin, kalbin fazla çalışmasını engelleyerek kalp atışı sıklığını azaltıcı etkileri ile kan damarlarının çeperlerini kuvvetlendirir ve vücudun diğer bölgelerine olan kan akışında da düzenleyici bir etki yapar. Damarları genişleten ve kalbe kan ve oksijen akışına yardımcı olan (bioflavononid) alıçta yüksek oranda bulunur. Almanya Sağlık Bakanlığının bitkisel preparatların hazırlanması ve ruhsatlandırılmasından sorumlu E komisyonu, alıçı kalp yetmezliğinde kullanmaya onay vermiş, bazı Alman tıp doktorları da reçetelerde kalp ve damar hastalıkları için en iyi doğal ilaç olarak göstermişlerdir.
Alucra İmam Hatip Lisesi Sıra'dan Dergisi
|