Bir zamanlar Ak Parti'nin gözde Belediye Başkanlarından biri olan Doğankent Belediye Başkanı Nazmiye Kabadayı için yolun sonu görünüyor gibi.
Başkan Kabadayı, basına verdiği demeçlerde her ne kadar "verilemeyecek hesabım yok" dese de, hakkında ortaya atılan usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarını Doğankentlilerden başka kimse bilmiyor olsa bile artık “güneş balçıkla sıvanamaz” hale gelmiş olacak ki, kendi partisinin en yetkili organlarının bile bu usulsüzlüklere tahammül edemediği görülmektedir.
Bugüne kadar "Kol kırılır yen içinde kalır." diyen parti yetkilileri artık kolun kangren olduğunu, biran önce kesilmese tüm vücudu kaplayacağını görmüş olacaklar ki düğmeye basmayı uygun gördüler.
Başkan Kabadayı, yaşanan bu süreçte her ne kadar olayı eski Milletvekili Hacı Hasan Sönmez'in kıskançlık ve çekememezlik nedeniyle kendisini karalama operasyonu olarak göstermeye çalışsa da olayın aslında öyle olmadığını ve kendisi için artık yolun sonunun göründüğünü çok iyi biliyor.
Kabadayı'nın bu süreçte asıl hedefi; kendisinin hak etmediği bir şekilde iftira ve karalamalara maruz kaldığı, hizmetlerini kıskananların kendisini siyasi rakip olarak gördüğü için bu yola başvurduğu, kamuoyunun arkasında olduğu gibi inandırıcı olmayan savunmalarla Ak Parti Genel Merkezi’ndeki yetkilileri yanıltmaya ve kendisine; Doğankent ve Giresun'da Ak Parti teşkilatı içerisinde eski Milletvekili Sönmez'den hoşlanmayanlardan oluşan bir taraftar desteği bularak bu olaydan da sıyrılmaya çalıştığı ileri sürülmektedir.
Ancak bilinen bir gerçek var ki Kabadayı'nın iki dönem başkan seçilmesindeki etken kendi kapasite, kariyer veya siyasi gücü değil Ak Parti'nin gücü olmuştur. O bu gücü Doğankent halkının menfaatleri doğrultusunda değil, sadece kendi ve çevresindeki bir avuç azınlığın kişisel menfaatleri için kullanarak, insanlar üzerinde Sayın Başbakanımız R.Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile doğrudan görüşebilecek kadar siyasi gücü olduğu imajı oluşturmayı başarmıştır. Öyle ki bu imaj ve söylemlerle Türkiye’nin tanınmış İnşaat firması sahiplerinden birini bile baskı ve tehdit ile etkisi altına almaya çalışma cüretini kendinde bulmuştur.
Nazmiye Kabadayı’nın, hakkında ki yolsuzluk ve usulsüzlüklerle ilgili davalar devam ederken, bu olayların birçoğu da Bakanlık Müfettişlerinin yaptığı soruşturmalar sonucu sabit görülmüştür.
Ne gariptir ki Giresun basını küçük olayların peşinde koşarken bu kadar büyük bir olayın ne takipçisi olma, nede ortaya çıkarılmasında basına düşen kamuoyunu aydınlatma görevini üstlenme pozisyonunu almamıştır.
AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, aralarında Doğankent Belediye Başkanı Nazmiye Kabadayı'nın da bulunduğu 4 belediye başkanının disiplin kuruluna sevk edilmesini değerlendirirken: “Kamu gücünü kullanırken, kişisel menfaatler için kullandıklarını tespit ettik. Ayrıca İçişleri Bakanlığı’nın soruşturmaları var. Yargılandıkları suçlar var. Sergilenen durumun partimizin ilkeleriyle bağdaşmadığı, Mevcut durumun partimizi temsil noktasında sıkıntılara yol açacağı düşüncesiyle kesin ihraç edilmesi talebiyle disiplin kuruluna sevk ettik.” Demesine rağmen yerel ve ulusal basının bu olaylara duyarsız kalması da oldukça düşündürücü olmuştur.
Bazı yerel basın ve internet medyasında konu ile ilgili tarihte verilerek önemli belgeler yayınlanacağı kamuoyuna duyurulmuş ancak bu konuda herhangi bir adım atılmamış ve olaylar kişisel menfaat pazarlığı haline getirilerek medyanın 4.kuvvet olma gücü kişisel menfaat aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Biz hiç kimseden ve makamdan bir beklenti içerisine girmeden Doğankent’in ve memleketimizin menfaati adına bu olayların kapanıp gitmemesi ve Doğankent halkının geleceğini kimsenin ipotek altına alamaması adına bu belgeleri kamuoyuna aktarma görevini üstlenerek Doğankent’te yaşanan birçok olaya ışık tutacak ilk belgeyi bu haberimizle kamuoyunun bilgisine ve takdirine sunuyoruz.
Doğankenthaber www.dogankentgazetesi.com dogankentgazetesi@hotmail.com
|