Akil İnsanlar Karadeniz Komisyonu, çözüm sürecini anlatmak için Girsun’da Sivil Toplum Kuruluşları’nın temsilcileriyle bir araya geldi.
Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez başkanlığındaki komisyonda ise Bendevi Paladöken, Kürşat Bumin, Fatma Benli, Yıldıray Oğur ve Oral Çalışlar yer aldı.
Akil İnsanlar Karadeniz Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, çözüm sürecine katkı sağlamak için Giresun'da olduklarını söyledi.
“İKNA İÇİN GELMEDİK”
Aksu mevkiindeki bir düğün salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, silahlı mücadelede terörün duraklama noktasına geldiğini ancak hiç bitmediğini hatırlattı. Hakyemez “Hepimizin çözüm sürecine destek verme nedenleri başkadır. Ancak ortak noktamız sorunun çözülmesidir. Terör sorunu gündemi oldukça meşgul etmektedir. Binlerce vatandaşımız ölmüştür. Bunun ekonomik boyutları da vardır. Hükümet ilk defa uygulanan yöntemden farklı bir yöntem uygulamıştır. Bunun için buradayız. Akil insanlık kavramını fazla kullanmak istemiyoruz. Kendimize 'Diyalog Grubu' diyoruz. Ne sizleri ikna etmek için nede sizlere bir şeyler dikte etmek için buradayız. Sorun fevkalade hassas bir sorundur. Hele de Karadeniz Bölgesi’nde ülkenin bölünmez bütünlüğü için fazlaca şehit vermiş bir bölgede kullanılacak dilin oldukça hassas olması gerekmektedir” dedi
Akil İnsanlar Karadeniz Bölge Sorumlusu Yusuf Şevki Hakyemez’in yaptığı açılış konuşmasının ardından Sivil Toplum Kuruluşları’ndan katılımcıların soru cevaplarıyla devam etti.
“KARADENİZ,GÜNEYDOĞU’DAN GERİ”
Emekli Asker BBP Giresun eski İl Başkanı Yusuf Kocaoğlu, açılım politikalarının tereddütlerini dile getirdi. Açılım sağlanamadığı takdirde olabilecekleri sordu.
Kızılay Giresun Şube Başkanı Mürvet Şensoy, "Anlamadığım tek nokta dünyaya Harran'dan yayılan medeniyet, diller, medeniyet şu an il il dolaşarak barış sürecini tartışıyoruz. Çanakkale'yi, Sarıkamış'ı Afyon'u unutmayalım. Karşımızdaki kim. Bir avuç eşkiya var. Doğu ve Güneydoğu'ya yapılanlar Karadeniz'e yapılsaydı Türkiye ekonomik manada uçardı. Ama hala Giresun'da yolu ve elektriği olmayan köylerimiz var. O bölge hala ben özgürlük istiyorum, dilimi istiyorum diyorsa sadece yazıklar olsun diyorum. 75 milyon bir olduk 5 bin ile mi barış yapacağız. Üzgünüm; Afyon, Çanakkale ve Sarıkamış. "
“BİZDE KÜRTLERLE
EŞİT HAK İSTİYORUZ”
Gazeteci Adil Şahin, "Ben şunu anlayamıyorum. Sürekli bize Kürtlerin demokratik haklarından bahsediliyoruz. Kürtler hangi noktada bizimle eşit değil. Bende onlarla eşit olmak istiyorum; bende vergi ödemek istemiyorum. Su parası ve elektrik parası ödemek istemiyorum. Terör örgütü mensupları silahları ile Türkiye'yi terk ediyormuş. Oslo görüşmelerinde metropol kentlerin patlayıcılarla doldurulduğu belirlendi. Dağdaki eşkıyaları anladıkta metropollere doldurulan patlayıcılar nasıl bertaraf edilecek. Eşitlik konusunda hakikaten Kürt kardeşlerimizle eşit olmak istiyoruz. Bizde elektrik ve su parası vermeyelim. Bu barış süreci ile PKK Kürtlerin yasal temsilcisi olarak meşrulaştırılıyor."
Muhasebeci Ahmet Çıtlakoğlu, "Akil insanların bu çözüm sürecindeki katkısını başarılı buluyorum, tebrik ediyor ve takdir ediyorum."
“PKK HANGİ TALEPLERLE ÇEKİLİYOR?”
Çağdaş Gazeteciler Derneği Giresun Temsilcisi Gazeteci Saliha Yayla, "Sizi burada görmekten mutluyum. Görüşümü değil sadece kamuoyu adına sorularımı soracağım. Adı konmamışsa 30 yıl süren savaşın barışının daha evvel sağlanması gerekiyordu. PKK hiç bir talebi olmadan mı ülkeyi terk ediyor? Giresun halkının da belirttiği gibi anlaşmalar mı yapıldı? AKP % 50 oya sahip böyle bir iş yapıp oyunu düşürmek ister mi dediniz. Bu projeyi ortaya koyan AKP iktidarı enden alanlarda değil?"
Gazeteci Yusuf Durak, "Giresun'a hoş geldiniz. Şu an Giresun halkı dışarıda. Bu davetlerde hangi kriterler ön planda. Ben içeri direnerek girdim bunu protesto ediyorum. Akillerden biri ortada bir savaş var denildi. Kim kiminle savaş ediyor. Bunları neden açıklamıyorsunuz? Akil adamlar dolaylı olarak iktidarın sözcülüğünü yapmaktadır. Bizim kimseyle kavgamız yok. Biz sakiniz misafirperveriz ancak emperyalizmin oyununa gelmeyecek kadarda uyanıktır. Sizlerin hangi özelliği varda topluma akil olarak sundular çok merak ediyorum.3 Kasım 2002 seçimlerine kadar Türban eylemi yapıldı ama ne olduysa AKP iktidara gelince ütrban olayları kesildi. Bu bir rastlantımıdır? Giresunlular Kurtuluş savaşında nasıl 2 gönüllü ayalar çıkardıysa Cumhuriyet adına sadık olmak için 12 gönüllü alay çıkartabilir."
ŞEHİT EŞİNDEN ANLAMLI SORU
Şehit Eşi Seyhan Şengül "Eşimi bu vatan için PKK terörüne Bingöl’de kurban verdim.O taktiği uyguladılar. Benim eşimi çayını içtiğim komşum vurdu. PKK'lıymış. Bunlara nasıl güveniyorsunuz. Bize garanti verin. 2 çocuk yetiştirdim boynumu eğmedim. Eğdirmemde. Karşınızdaki kim. 3-5 çapulcunun sözlerine nasıl güveniyorsunuz? Bunlar bayrak istemiyor toprak istemiyor inandırıcı mı? Ben 1 kere can verdim 2. kez can veririm bundan çekinmem. Yapılan gizli kapaklı anlaşmalar açıklansın."
Çetin Karaahmetoğlu, "Şu anda anlıyorumki barış denilen bu sürecin devam etmesi ve sonuçlanmasını arzu ederim ama olay görülüyor ki çok çetin bir süreçten geçecek. Kolay değil. Çözülmesini istediğimiz sorun yeteri kadar ortaya konmuş değil. Çoğumuz bu konuda bir tereddüt içinde."
“AKİLLERLERİN KRİTERİ NEDİR ?”
Giresun Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Gazeteci Namık Baltaoğlu, "Bu toplantı Giresun'dan uzak bir yerde yapılıyor. Sayın Başbakan Akil insanlar grubunu belirlerken hangi kriteri baz alıyor. Başbakan önce görüşme olmadığını oldu diyen şerefsizdir dedi. Sonradan görüşmelerin olduğu ortaya çıktı. Sonrada devlet görüştü dedi. Savaş var deniliyor. Kiminle savaş kiminle barış. Devletin her kademesinde görev almış Kürtler var.Başbakan silahsız dönecekler dedi silahla dönüyorlar.”
“ÇÖZÜM SÜRECİ KÜRTLERLE
Mİ, PKK İLE Mİ?”
Giresun Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Gazeteci Ahmet Bilge, " Süreci silahsız mücadele adına önemsiyorum.Ancak yapılan konuşmalarda şu kanıya vardım. Sanki barış çözüm süreci Kürtlerle Türkler arasında aranıyormuş gibi bir algı var. Oysa Kürtlerle –Türkler arasında bir sorun yok. Onlarında bizimle olduğunu düşünmüyorum.Hatta Kürtler’in dahi PKK’ya gerekli desteği verdiğini düşünmüyorum.Tabi istisnalar olabilir.Eğer Kürtler’in bir bölünme isteği olsaydı, PKK’nın her istediğine destek verseydi bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Güneydoğu gibi bir bölgesi olmazdı.
Çözüm süreciyle ilgili atılan bu adımda kesinlikle Kürtlerle-Türkler arasında çözüm aranıyormuş izlenimi ortadan kaldırılmalıdır.Dikkat çekmek isterim ki bu durumun derinleşmesi halinde Güneydoğu illerinden bölgemize her yıl gelen mevsimlik fındık işçilerine bakış açıları değişebilir.
PKK ile ise silahlı bir mücadele yürütülmektedir ve bunun da muhatabı vatandaş değil, emniyet güçleridir.”
“BARIŞ OLACAKSA, SUÇLULAR
CEZASINI ÇEKMELİ”
Gazeteci Candemir Sarı; "Türkiye Cumhuriyeti devleti üzerinde yaşayan herkes Türk Milletidir. Türklerde dahil farklı isimleri telaffuz ederek bölücülük yapmak istemiyorum. Kanunlarımıza göre herkes Türk Milletidir. Mesele masaya yatırılacaksa önce sorunu iyi tespit etmek lazım. Nasıl başladığına bakmak lazım. 1984'de Eruh ve Şemdinli baskınını kimler yaptı acaba? Türkler mi yaptı yoksa PKK'lılar mı yaptı? Binlerce sivil vatandaşı, kundaktaki bebekleri, askerimizi, polisimizi kimlerin katlettiği ortada. Suçlu PKK'dır. Şimdi sormak istiyorum; "Herkeste olupta Kürtlerde olmayan haklar nelerdir? Sizin Kürt kökenli vatandaşlar için istediğiniz haklar nelerdir? Açılım sonunda bebek katili Öcalan dahil PKK'lı katiller için af çıkacak mı? Bu süreç içerisinde; Türk, Türkiye Cumhuriyeti (TC), Türk milleti ifadeleri neden tartışılıyor? Bu süreçte Türk bayrağı açmak neden yasaklanıyor? TC ibaresi resmi kurumlardan enden kaldırılıyor ve yasaklanıyor? İmralı süreci başkanlık sitemine geçiş olarak mı kullanılacak? Ülkemizden giden katiller cezalarını çekmeden mi gidecek? Şehitlerimizin, ölen masum insanların kanları yerde mi kalacak? Barış olacaksa evet ama önce hukuk devletinde yaşıyorsak suç işleyenler suçlarının cezalarını çekmelidir. Sonra barışa evet!
“BİZ SORUNU MİLLET
BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN İSTİYORUZ”
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ali Kara, "Böyle bir toplantının yapılması güzel olmuştur. Herşeyden önce şu net olarak bilinmelidir. Bizim hiç bir zaman Güneydoğu'da yaşayan vatandaşlarımız ile bir sorunumuz yoktur. Yıllardır aynı havayı uğruna birbirine düşürenleri kınamak lazım. Şehitlere ölü demek saygısızlıktır. Savaş yoktur ortada. Uluslararası hukukta devletler arasında silahlı mücadele varsa savaştır. Bu açılım sonunda sonuç çıkmazsa PKK'ya meşruluk kazandırılacaktır.Biz bu meseleyi duygusallık değil millet bütünlüğü içinde çözmek istiyoruz.
“KARADENİZ G.DOĞU
İNSANINI SEVER”
Giresun ve İnsanlığa Hizmet Derneği Başkanı Ayhan Akten, "Hoşgeldiniz. Bazıları oyunlarla bu insanları birbirinden ayırdılar. Hükümette bu oyunu bozmaya kararlı. Karadeniz insanı Doğu ve Güneydoğu insanını sever. Oradan da bir ses geldin. Türkiye Cumhuriyeti bölünmez parçalanamaz, Bayrağımız Türk bayrağıdır denilsin."
“GİRESUN BARIŞTAN YANA”
Akil İnsanlar Karadeniz Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, çözüm sürecine katkı sağlamak için Giresun'daki Sivil Toplum kuruluşlarıyla yaptığı görüşmenin ardından değerlendirmelerde bulundu.
Giresun’un genel olarak çözüm sürecine olumlu yaklaşım sergilediğini belirten Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, beklediklerinden daha olumlu bir sonuç aldıklarını kaydetti.
Hakyemez “Toplantı salonu dışında bir takım protestocular olsa da içerde her kesimden katılım oldu söz alan oldu. Herkes düşüncesini açıkça ortaya koydu. Bizlerde dinledik ve rapor ettik. Tabi biz içerdeyken dışarıda bir takım protesto edenler olabilir. Fakat biz genel olarak çözüm sürecine fikirleriyle, önerileriyle katkı sağlamak isteyenleri dinledik. Beklentimizin de üzerinde bir katılım oldu ve öneriler aldık” dedi.
Akil İnsanlar Komisyonu daha sonra Giresun Valisi Dursun Ali Şahin ile yaptığı görüşmeni ardından şehit aileleriyle bir araya geldi.
İçerde toplantı sürerken dışardada geniş güvenlik önlemleri alındı
İzinsiz Kopyalanamaz.
|