RÖPORTAJ: AHMET BİLGE
Siyasetin iyice sokaklara yansımaya başladığı bu günlerde bizde sayfamıza AK Parti’nin Görele Belediye Başkan Adayı Av. Tolga Erener’i konuk ettik. Siyasetçi ve mesleki anlamında Av. Tolga Erener’i ilçe halkının çok iyi tanıdığını biliyoruz. Ancak “baba Tolga Erener” ve ailesi hakkında kamuoyunun bilgisi çok az.
Siyasi bir partinin ilçe başkanı olarak basında pek yer almak istemeyen Erener, bu kuralını “Sisdağı Haber Gazetesi” için bozdu. Eşi Fatmagül ve biricik kızı Mahbup Rana ile evinin kapılarını açarak bize Aile Babası Tolga Erener’i anlattı.
Siyasetçi olarak Avukat Tolga Erener’i herkes çok iyi tanıyor ama baba Tolga Erener nasıl biri?
-Ben babam gibi değilim açıkçası. Çocukluğumdan hatırladığım kadarıyla biraz daha disiplinli ve sertti. Ben de disiplinliyim ama çocukların şımarmasını severim. O duyguyu yaşamaları gerektiğini düşünürüm. Bazen onunla çocuk oluyorum. Aslında babamın bizi ne kadar iyi yetiştirmeye çalıştırdığını şimdi anlıyorum. İleride bulundukları mevkide başarılı olmak için neler yapmaları gerektiğini anlatabilecek bir babayım. Evde vakit geçirmeyi ailecek çok seviyoruz.
Çocuklarınız hayatınızı ve siyaset kariyerinizi nasıl etkiledi?
-Olumlu etkiledi. Hassas bir insanım. Duygusal yönüm biraz fazladır. Evliliğimizin ilk dönemlerinden itibaren hep çocuğum olsun istedim. Gerek siyasette gerekse mesleki yaşantımda çocuğuma bir sığınak gibi baktım. Onu dünyanın olumsuz etkilerini dağıtan bir tat olarak gördüm. Çocuk istememin başka bir nedeni de onların doğallığı ve saflığıydı.
Bazı insanlar baba olduktan sonra sakinleştiğini söyler. Sizin de karakterinizi etkiledi mi?
-Doğrudur. Ben de aynı düşünüyorum. Bir frenleme sistemi gibi bir şey çocuk. Günümüzde evinize sabahleyin çıktığınız gibi dönemeyebiliyorsunuz. Ama çocukların varlığı sizi tutuyor. O masum ve korumasız insanlar, fren sisteminizi geliştirerek hareket etmenizi sağlıyor.Birçok şeyi unutturuyorlar.
Nasıl yaşıyorsunuz?
-Değer yargılarının güçlü olduğu bir yaşamdan bahsediyorum. Dürüstlük, temizlik, iffet, erdem, güçlü bir aile içi iletişim ve dayanışmanın olduğu bir yaşam.
Çocuklarınızın sizden ne öğrenmesini istersiniz?
-Bu soruya Mahbup Rana cevap versin:
-"Babam gibi, insanlarla iyi geçinmeyi isterim."
Herkesle çok mu iyi geçiniyorsunuz?
-Geçinmeye çalışıyorum. Karşınızdaki kişinin size hangi hislerle baktığını bilemezsiniz ki! Siz ne kadar verici olsanız da, alan kişinin de önemli olduğuna dair bir gerçek var.
Çocuklarınızla dertleşir misiniz?
-Çooook. Yaşadıklarımı yalın bir dille anlatırım. Sıkıntıları fazla büyütmemeyi öğretmeye gayret ediyoruz. Ancak kızım çoğu zaman yaşının küçük olmasına rağmen beni üzülmesin diye sorunlarını annesine anlatır.
Adaylığınızla ilgili karar açıklanınca ne hissetmiştiniz?
-Doğrusunu söylemek gerekirse çok sevindiğimizi söyleyemeyiz. Sadece Allah’tan adaylığımın müracaatından, açıklanmasına kadar geçen sürede sadece Allah’tan hayırlısını diledim.Açıklandığında ise yine aynı duaya amin dedim.
Tek çocuğunuz var. Ancak Başbakan Erdoğan en az 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyor.2’inci,3’üncü çocuk düşünüyor musunuz?
-Aslında birçok insan çocuk yapmak istemez. 'Gencim, yeni evlendim, hayatımı yaşayayım.' diye düşünür. Biz hiçbir zaman öyle bir çift olmadık. Çocuklarla hayat daha anlamlı.Ancak bizim bu konuda üzüntümüz,acımız var. Eşim ne yazık ki 5 tane çocuk düşüğü yaşadı. Bu ailecek bizi çok üzdü.Bugün düşükler yaşanmasaydı 6 çocuk sahibi olacaktık.Allah bize bir kızımızı bağışladı. Hayırlısıyla yetiştirmek nasip etsin.
Nasıl hatırlanmak istersiniz?
-Her şeyden önce inançlı ve düzgün bir insan olarak hatırlamalarını isterim. İyi ve başarılı bir baba olarak da... 'Bize çok iyi babalık yaptı' demeleri en güzel hediye.
Peki ya siyasetçi olarak?
-Siyasetçi olarak, yaşadığımız memlekete bir şeyler kazandırmak çok önemli.Bugüne kadar bir ilçe başkanı olarak milletvekillerimizle, bürokratlarımızla,siyasetteki ekip arkadaşlarımızla birçok şey yapmaya çalıştık. Eksiklerimiz olmuştur. Fakat kazanımlarımız da oldu.Bunları sıralamamıza gerek yok çünkü halkımız görmektedir.Bundan sonra da fırsat verilirse şehrimize bir şeyler yapmaya çalışacağız.Ancak en önemlisi ilçe halkımızın gönlünü kazanmaktır. Gönüllerin de yer edinebilmektir.
Sıradan bir baba olmak ister miydiniz?
-Aslında sıradan bir baba olduğuma inanıyorum. Siyasetçi olmasaydım nasıl bir tavır takınırdım bilmiyorum ama çevremde böyle babalar var. Sanırım ben de aynı olurdum. Karakterimde herhangi bir değişiklik olmazdı. Onlara daha çok vakit ayıracağım bir gerçek elbette.
Dilerseniz bu soruları da eşiniz Fatmagül Hanım cevaplasın;
Sizi Tolga Bey’in yanında neden göremiyoruz?
-Doğru, zar zor çıkıyorum.
Tolga Bey mi istemiyor?
-Asla bana öyle bir şey söylemez. Tam tersi ancak mesleğim nedeniyle olamıyorum.
Sizce Tolga Bey nasıl bir baba?
-Tolga ailecek zaman geçirmeyi çok sever. Fırsat buldukça sinema, tiyatroya gideriz. Hava şartları elverdiğinde kır gezisini de ihmal etmeyiz. Sabah kahvaltısını ve akşam yemeğini mutlaka birlikte yemeye özen gösteririz. Ancak benden çok kızına zaman ayırır.
RÖPORTAJ: AHMET BİLGE |