Ülken’den Şahin’e sert cevap
TBMM Başkanı ve Antalya Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Kartalkaya’da yaptığı açıklamada; 12 Haziran’da , siyasetin başpehlivanın Tayyip Erdoğan olacağını, 3'üncü kez seçim kazanarak başpehlivanlık altın kemerini takacağını ileri sürmüştü. Şahin, Başbakan'ın en yakın rakibi olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun değil başpehlivanlık, başaltı pehlivanlık tecrübesinin dahi olmadığını savunmuştu. Bu açıklamaya Şahin’in seçim bölgesinden, CHP Antalya İl Başkanı Özer Ülken’den sert cevap geldi. Ülken açıklamasında; “Kendisine, (Meclisi sen mi yöneteceksin, yoksa ben mi gelip yöneteyim) diye diskur çeken Başbakanı Başpehlivan ilan eden Meclis Başkanı ne yazık ki cazgırlığa soyunmuştur. TBMM Başkanı, Başbakan Erdoğan’ın on binlerce sporsever tarafından ıslıklanmasından ders almamış olacak ki görüşlerini açıklamak için bir kayak merkezini seçmiş. Yapılacak ilk seçimde kayıp düşmemek için de tarafsızlığını bir kenara atmış ve Kartalkaya’nın beyazlığını, çevrenin aklığını görünce AKP sözcülüğüne, Başbakanın yandaşlığına soyunmuş bulunuyor” dedi.
“Halk, Erdoğan’ü teneke kemer takacak”
Bu açıklamayla Türk kamuoyunun, "yandaş medya”, “yandaş anketör”den sonra bir de “yandaş Meclis Başkanı" ile tanıştığını kaydeden CHP İl Başkanı Ülken,” Sayın Başbakan’a mutlaka bir kemer takılacaksa içi rahat etsin. Haziran ayında yapılacak seçimde halkımız Sayın Erdoğan’a teneke kemer takacak ve yüce divana yolcu edecektir. Bu yüzden Meclis Başkanı’na bir kez daha tarafsız olma sorumluğunu hatırlatıyor ve işinin cazgırlık değil, TBMM Başkanlığı olduğunu unutmamasını istiyoruz.
“Baroların sesine kulak verin”
Aralarında Adana, Ankara, Antalya ve İstanbul’un bulunduğu 24 kentin barosunun geçtiğimiz günlerde "Demokrasi ve Hukuk Devleti İçin Kamuoyuna Duyuru: Çok Geç Olmadan!" başlığıyla ortak bir açıklama yaptığını hatırlatan Ülken; “Barolar, iktidarın yargıyı ele geçirmeye çalışmak yerine, yargıdaki iş yüküne ve kronikleşmiş sorunlara, barolarla işbirliği içinde gerçekçi çözümler üretmesini istedi. Baroların bildirilerinde tıpkı Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim de söylediğimiz gibi 12 Eylül referandumunda Anayasa'da yapılan değişikliklerle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) siyasal iktidarın doğrudan ve dolaylı etkisine açık bir şekilde yapılandırıldığını, halkın referandum öncesinde Anayasa değişikliklerinin içeriği ve gerçek amacı konusunda bilgilendirilmediğine veya yanlış bilgilendirildiğine dikkat çekildi. Sivil toplumu oluşturan hiçbir kesimle uzlaşılmadan alelacele yapılan bu Anayasa Değişikliği sonrasında, HSYK’nın adeta Adalet Bakanlığı'nın bir dairesi haline getirildiği, bundan sonra da Yargıtay ve Danıştay’ın da yürütme organına bağımlı kılınmak istendiği belirtildi. Gündemdeki düzenlemeyle Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu’nun siyasi iktidarın etki alanına sokulacağını belirten baro başkanlarının, (Yargıtay başkanı da dahil olmak üzere, hiçbir yüksek hakimin teminatı kalmayacaktır) uyarısına kulak verilmelidir” şekline konuştu
“Totaliter rejime doğru gidiyoruz”
İktidarın yapmaya çalıştığı düzenlemeyle Türkiye hukuk devleti olmaktan tamamen çıkaracağını ve totaliter bir rejime doğru gideceğini kaydeden Ülken, “Böyle bir gidişe karşı koymak ve toplumu uyarmak sadece hukukçuların, baroların değil ve siyasilerin ve tüm sivil toplum kuruluşlarının tarihsel bir görevidir. O nedenle biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak 24 baronun ortak açıklamasına katılıyor ve baroların önerilerini tekrarlıyoruz; Toplumumuzun, hangi siyasi parti iktidarda olursa olsun, yürütme organının yargı üzerindeki etkisini ortadan kaldıracak, yargının bağımsızlığını sağlayacak yanı bir anayasaya ihtiyacı var. İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne, evrensel hukuk ilkelerine dayalı, toplumsal uzlaşmayı gerçekleştirecek, demokrasinin önündeki bütün engelleri kaldıracak ve sağlıklı bir demokrasi açısından tehlikeli boyutlara gelmiş kutuplaşma ve ayrışmalara son verecek yeni bir anayasa hazırlanması için barolar da ana muhalefet partisi de bütün sorumlulukları yerine getirmeye hazırdır” diye konuştu.
Torba yasaya “dur” denmeli
Türkiye’nin gündemindeki önemli bir konu da Meclis’te görüşülen ‘Torba Yasa olduğunu vurgulayan Ülken, “Tasarı kamuoyundan gizlenmektedir. Çocukların geleceğini karartacak ve kadınları eve hapsedecek bir düzenlemedir. 18’inci yüzyılın kölelik koşullarını düzenleyecek olan tasarıya ‘dur’ demekten başka çaremiz yoktur. Bu sefalet ve kölelik belgesini geri çektirmek için emekçiler (bugün) TBMM’ye yürüyor. Mecliste görüşülen Torba Yasa’yı protesto etmek için KESK, DİSK, TMMOB, TTB’nin öncülüğünde yapılan yürüyüşü destekliyor, emekçilerin yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz” dedi.
|