Toplantının konusu Batı Çevre Yolu ve Konyaaltı’nda yapılan bazı köprülerin yükseklikleri ile ilgiliydi. İrbeç konu hakkında bilgi verdi ama daha çok istifasının ardındaki gerçekleri öğrenmek isteyen basın mensuplarının soruları karşısında terledi. Özellikle Antalya’da tanınmadığı yönündeki sorulara, “Ben buradayım. Milletin arasındayım. Millet beni tanıyor. Antalyalıyım ve Yörük çocuğum” dedi.
Antalya kamuoyunda yeterince tanınmadığı yolundaki sorulara cevap veren MHP’nin çiçeği burnundaki milletvekili Yusuf Ziya İrbeç, “Antalya’ya her hafta gelmemiş olabilirim. Ama her ay Antalyadaydım. AB: uyum komisyonunda görev yaptığım için yerel anlamda hizmet yapmamışım gibi görülebilir. Anayasa değişikliği paketinde özellikle 8. madde konusunda ben imza atmadım. Benim yerine biri imzalamış. Adını vermek istemiyorum. Ben atılan imzaya itiraz ettim. Ve bana ‘polemiğe girmeyelim, imzayı atın’ dediler bende ‘hayır’ dedim. Benim AKP ile yollarım Kızılcahamam kampında başladı.” Diye konuştu ve referandumdaki oyunun renginin ne olduğu konusundaki sorulara cevap vermedi.
MHP’ye katıldığı günü ‘Kurtuluş Savaşı’nı başlatıyoruz diyen İrbeç, “Ben AKP’deki bir çok şeyden rahatsız olduğum için istifa ettim. Şuanda ülke olarak Kurtuluş Savaşı mücadelesi veriyoruz. Benim milletvekili adayı olmam ya da kaçıncı sırada olmam çok önemli değil.” Diyerek Antalya’nın hava kirliliğine ve basın özgürlüğü konularına değindi. Antalya ölçüm merkezlerinin bulunmadığını ve iyileşmeyen gribal enfeksiyonlarının nedeninin de hava kirliliği olduğunu söyleyerek, “20 milyonun üzerinde geçmeyen grip hastalığı var. Yurtdışından getirilen kömürlerin sağlığa ne kadar zarar verdiğinin farkında değiliz. Büyükşehirlerde ölçüm noktaları ve ölçüm cihazlarının olması gerekmektedir.” Dedi. Kendisine yaklaşık 4 yıldır içinde bulunduğu AKP’nin kömürleri dağıttığı ve Antalya’nın havasını kirlettiği ve neden o denemde bu kirlilik konusunda kamuoyu ile düşüncelerini paylaşmadığı soruları yöneltildi. |