Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Bugün tüm dünyada kadın haklarından, onların ne kadar fedakâr, cefakâr ve kutsal olduğundan bahsediliyor. Emekçi kadınların hakları, sözde de olsa teslim edilmeye çalışılıyor, kadınların hak ettikleri hayatı yaşayabilmeleri için planlar yapılıyor, projeler geliştiriliyor.
Türkiye'de kadın olmak ezilmek demek
Türkiye'de yaşayan kadınların durumu ise biraz farklı. Onların önemli bir kısmına göre kadın olmak, şiddetle, acıyla, tacizle, tecavüzle ve ölümle iç içe yaşamak demek. Onlar kadın olarak doğdukları için kendilerini şanssız hissediyorlar. Öyle ki geçtiğimiz günlerde A&G tarafından Diyarbakır'da bin 802 kadınla yapılan bir araştırmada, eşinden şiddet gören 100 kadından 52'si dünyaya yeniden gelse, kadın olmak istemediğini söylüyor. Aynı araştırmaya göre, eşinden fiziksel şiddet gören her 100 kadından 39'u aynı zamanda cinsel şiddete de maruz kalıyor.
Kadın cinayetleri 7 yılda yüzde 1400 arttı
Resmi veriler, Türkiye'deki kadın cinayetlerinin yedi yılda yüzde 1400 arttığını gösteriyor. 2002'den 2009'a kadar öldürülen kadınların sayısı 953. 2010 ve 2011 rakamları bu sayıya dahil değil. Yine istatistiklere göre Türkiye'de her 10 kadından dördü şiddet görüyor.
Bir yılda 76 kadın tecavüze, 45 kadın tacize maruz kaldı
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi'nin 'Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2010 yılı Kadınların Yaşam Haklarına Yönelik İhlaller Raporu'na göre bölgede bir yıl içerisinde 72 kadın cinayete kurban gitti, 113 kadın da intihar etmek suretiyle yaşamına son verdi.
Bölgede 2010 yılında 73 kadının intihar teşebbüsünde bulunduğunu belirten İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve Diyarbakır Şubesi Yöneticisi Reyhan Bataray, "Kadınlara yönelik taciz ve tecavüz olayları da gündemdeki yerini koruyor. 2010'da 76 kadın tecavüze, 45 kadın da tacize maruz kalmıştır. 18 kadının ölümü kuşkulu bulunurken, 13 kadın namus cinayetinde yaşamını yitirdi. Aile içi şiddete uğrayan kadınlardan 25'i hayatını kaybetti, 95'i ise yaralı olarak kurtuldu" diyor.
18 yaşından küçük kız çocukları da öldürüldü
Bataray, eşi, aile üyeleri veya sevgilisi tarafından öldürülen kadınların birçoğunun defalarca yargı ve ilgili mercilere başvurup yardım talebinde bulunmalarına rağmen hiçbir önlem alınmadan, şikâyetçi oldukları kişilerin yanına geri gönderildiklerini söylüyor.
Şiddete uğrayan veya öldürülen kadınların içinde 18 yaşın altındaki kız çocukları da bulunuyor. Bataray, "2010 yılı içerisinde bölgemizde öldürülen 72 kadından 10'u 18 yaşın altındaki kız çocukları. İntihar eden kadınlardan 28'i, intihar teşebbüsünde bulunanlardan da 10'u 18 yaşın altındaki kız çocukları. 18 yaşından küçük kız çocuklarının yaşadığı tecavüz, taciz ve şiddet oranları da ciddi boyutlarda. Kadınların sosyal ve siyasal yaşamda aktif rol almalarının toplumsal barışı geliştireceğini düşünüyoruz" diye konuşuyor.
Kadınların yüzde 42'si fiziksel ve cinsel şiddet görüyor
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün 'Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması'na göre, Türkiye'de kadınların yüzde 41.9'u fiziksel ve cinsel şiddete uğruyor. Yüzde 49.9'la en fazla şiddete maruz kalan kadınlar 'düşük gelir' grubundan oluşuyor. Şiddet, yüksek gelir düzeyinde de azımsanmayacak oranda: Yüzde 28.7.
Eğitimi olmayan ya da ilköğretimini bitirmemiş kadınların yüzde 55.8'i şiddet mağduruyken, lise ve üzeri eğitim alan kadınlardan şiddet görenlerin oranı yüzde 27.2. Türkiye genelinde yaşadığı şiddeti kimseye anlatamayan kadın oranı yüzde 48.5. Düşük gelir düzeyinde bu oran yüzde 54.1, yüksek gelir düzeyindeyse yüzde 37.5. Türkiye genelinde 'ekonomik şiddete' uğrayan kadın oranı yüzde 23.4. Erkeklerin 'işten çıkmaya neden olma veya çalışmaya engel olma' oranı düşük gelir seviyesindeki kadınlarda yüzde 21.5 iken, yüksek gelir düzeyindeki kadınlarda neredeyse aynı: Yüzde 21.2.
Şiddet yaşamış kadınların yüzde 33.7'si 'hayatına son vermeyi düşündüğünü' söylüyor. Düşük ve yüksek gelir grubunda bu fikri aklından geçiren kadın oranı ise yüzde 34.6. Eğitimsiz kadınların yüzde 34.1'i, eğitimlilerinse yüzde 37.6'sı intihar etmeyi düşünmüş.
|