"Türkiye devleti cumhuriyettir ile başlıyor ve anayasada devlet aygıtı hep önce düzenleniyor. Oysa anayasanın birinci maddesi insan onurunun korunmasıyla başlamalı. Çünkü anayasa dediğimiz şey sonuçta insan haklarını ve devlet aygıtını düzenler."
Bu tartışılacak sözler Anayasa hukukunun önde gelen isimlerinden Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi hocası Yavuz Atar'a ait. Atar, "Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir" yazılı birinci maddenin "Anayasa önce insanla başlamalı" şeklinde değiştirilmesini önerdi. Atar, TÜSİAD'ın "Cumhuriyet hariç her şey değişebilir" önerisini yaya bırakan bir çıkışta bulundu.
HER ŞEY MASADA
Seçim sonrası siyasi partilerin gündeminin ilk sırasında yer alan yeni Anayasa'ya ilişkin tartışmalar şimdiden başladı bile.. AK Parti'nin seçim beyannamesi sonrasında gözler seçim sonrası yeni Anayasa ve başkanlık sistemi ve Kürt sorununa çevrilecek. İşte bu ortamda her şey masada olacak. Dokunulmayan söylenmelen söz kalmayacak.
TAKVİM SIKIŞTI
Taraf Gazetesinden Neşe Düzel'e konuşan Atar'ın sözeri kamuoyunda çok tartışılacak. Atar başkanlık sistenine geçişin neden zor olduğunu da anlatıyor:
"Başkanlık sistemine geçebilmek için, Anayasa’nın devlet aygıtıyla ilgili bölümünün bütünüyle yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu anayasa değişikliğinin zamanlaması nasıl olacak peki? Cumhurbaşkanlığı seçimine bir sene kaldı. 2012’nin temmuz ya da ağustos ayında halk cumhurbaşkanını seçecek. Eğer Erdoğan, bugünkü sistemde cumhurbaşkanı olursa, Başbakan olarak sahip olduğu yetki ve sorumluluklar elinden gidecek ve sistemde egemen olamayacak."
CUMHURBAŞKANI HALK SEÇERSE
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin beraberinde getireceği tehlikelere dikkat çeken Atar, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Yetkilerini kullanmak isteyen bir cumhurbaşkanı gelirse, sistem kesinlikle tıkanır. Böyle bir cumhurbaşkanı Başbakanla çok ciddi bir gerginlik içine girer. Biliyorsunuz, bizde cumhurbaşkanının yasama, yürütme ve yargı alanındaki yetkileri var. YÖK’e, Anayasa Mahkemesi’ne, Danıştay’a, HSYK’ya tek başına yaptığı atamalar var. Halk tarafından seçilirse, icra alanındaki bu yetkilerini hükümetle istişare etmeden kendi inisiyatifiyle kullanabilir. Hükümetle birlikte yaptığı üst düzey atamaların kararnamelerini geri çevirebilir. İşte o zaman iki Başbakanlı bir durumla karşılaşırız. Başbakan Erdoğan, bunu da hesap ediyor olabilir."
ERDOĞAN NASIL BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ İSTER?
Atar, Erdoğan'ın başkanlık sistemiyle ilgili fikir jimnastiği yaptığını savunarak, Başbakan'ın nasıl bir başkanlık sistemi hayal edebileceğini anlattı:
"Başkanlık dediğine göre Amerikan sistemini düşünüyordur ama bu sistemi muhtemelen tam incelememiştir. Daha yakından tanıyınca aynen almayı tercih edeceklerini sanmıyorum. Amerikan modeli aynen alınırsa, parlamentonun kontrolünden vazgeçeceği için bugünkünden daha güçsüz ve yetkisiz bir lider olur. Bu şartlarda bir başkanlık sistemini bir Başbakan istemez. Ayrıca, ikna, pazarlık, müzakere, uzlaşmaya dayanan Amerikan sistemi Türkiye’de kesinlikle tıkanır, işlemez. Başkanlık sisteminin bizde işlemesi için, parlamenter sistemin bazı unsurlarını alıp başkanlık sistemine monte etmeliyiz biz. Ben bu sistemi kitabımda yazdım. Bunun adı “rasyonel başkanlık sistemi”dir. Türkiye böyle bir rasyonel başkanlık sistemine geçmeli."
İLK 50-60 MADDEDE ÖZGÜRLÜKLER SIRALANMALI
Yeni Anayasa tartışmalarıyla ilgili söyledikleri çok tartışılacak. TÜSİAD'ın çıkışını yaya bırakacak bir öneride bulunuyor:
Kesinlikle başkanlık sistemine geçeceğiz denildiği takdirde, yeni anayasa kesinlikle başkanlık sisteminin gölgesinde kalır. Yeni anayasanın başkanlık tartışmalarının gölgesinde kalması iyi olmaz. Bu ülkede önce demokratik bir anayasayı başarmak lazım. Önceliğimiz demokrat, özgürlükçü, hukukun üstünlüğünü yerleştiren ve vesayete son veren bir anayasa olmalı. İnsan haklarına, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne göre dizayn edilmiş bir anayasayı gerçekleştirmeliyiz önce biz. Bunun için de gerekirse, başkanlık sistemini gündemimizden çıkarmalıyız. Ve anayasanın birinci maddesi...
Yapılan anayasa taslaklarında ve önerilerinde hep şu var. Türkiye devleti cumhuriyettir ile başlıyor ve anayasada devlet aygıtı hep önce düzenleniyor. Oysa anayasanın birinci maddesi insan onurunun korunmasıyla başlamalı. Çünkü anayasa dediğimiz şey sonuçta insan haklarını ve devlet aygıtını düzenler. Devletin yetki haritasını gösterir. Anayasa önce insanla başlamalı, ilk 50, 60 maddede hak ve özgürlükler sıralanmalı, sonra 40, 50 maddede devlet aygıtı ve organları ele alınmalı, yasama, yürütme ve yargı düzenlenmeli. Böylece bizim de artık orta uzunlukta 100 maddelik bir sivil anayasamız olmalı." |