Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Giresun Üniversitesinde rektörlük seçimi ya da atamalarıyla ilgili yaşanan adaletsizliği, hukuksuzluğu, keyfiyeti, siyaseti, bir bilim kurumuyla nasıl oynandığını sizinle paylaşmak istiyorum. 1 Haziran 2010, Kurucu Rektör beklenmedik bir şekilde istifa ediyor, emekliye ayrılıyor. 2 Haziranda YÖK, Polis Akademisi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar'ı Vekil Rektör olarak atıyor. 18 Haziran 2010, rektörlük seçimleri yapılıyor; Vekil Rektör Halil İbrahim Bahar 31 oyla 1'inci, 2'nci aday 29 oy, 3'üncü aday 21 oy, 4'üncü aday 4 oy, 5'inci aday Prof. Dr. Yılmaz Can 2 oy, 6'ncı aday 1 oy alıyor. 1 Temmuz 2010'da rektör adayları mülakata giriyor ve liste açıklanıyor. 3'üncü aday, 21 oyla 3'üncü olan aday 1'inci sıraya, 4 oyla 4'üncü olan aday 2'nci sıraya, 2 oyla 5'inci olan Prof. Dr. Yılmaz Can da 3'üncü sıraya yerleştiriliyor. Bunun üzerine, en çok oy alan Rektör bir açıklama yapıyor basına: Rektör seçimlerinin Çukur ambar’da kafelerde yapıldığını, milletvekillerinin ve il başkanlarının rektör seçimi yaptığını ifade etmesinden sonra görevinden alınıyor; yerine Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Başdanışmanı Prof. Dr. Ercan Bocutoğlu getiriliyor. 10 Temmuzda YÖK'ün Cumhurbaşkanına sunacağı listede üçüncü sırada olan Sayın Yılmaz Can listeden istifa ediyor. Basına, seçimlerin yenileneceğini, bir dahaki yapılacak olan seçimde daha çok oy alacağını, dolayısıyla da kendine güvenenleri mahcup etmeyeceğini ifade ediyor. 23 Eylül 2010'da da YÖK, rektörlük seçimini tekrar yapma kararı alarak Sayın Prof. Yılmaz Can'ı bu şekilde doğruluyor. Bu süreçte Prof. Yılmaz Can, Giresun Üniversitesinde henüz adı olan, öğrencisi ve binası olmayan Güzel Sanatlar Fakültesinde görevlendiriliyor. 15 Ekim 2010'daki seçimlerde birinci gelen fakat elenen Prof. Halil İbrahim Bahar 21 Ekim 2010'da yapılması hedeflenen yeni rektörlük seçimleri için Ankara 4. Bölge İdare Mahkemesine dava açıyor. 18 Ekim 2010'da dava açıklanıyor ve yürütmeyi durdurma kararı çıkıyor. Bu süreçte, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili ve Giresun Milletvekili Sayın Nurettin Canikli basına bir açıklama yapıyor. "Yılmaz Can imam hatipten arkadaşımdır, kendisini iyi tanırım, her yönüyle kendisine kefilim. Eğer kendisi rektör olursa bizimle uyumlu ve olumlu çalışmalar yapar" diye bir açıklama yapıyor. Bu açıklamadan bir müddet sonra 2 Kasımda rektör vekili Ersan Bocutoğlu görevden alınıyor ve yerine Yılmaz Can rektör vekili olarak atanıyor ve Sayın Can'ın altı aylık rektörlük süresi 12 Mayıs 2011'de bitmesine rağmen 12 Kasımda ikinci devresini dolduruyor, 12 Kasımdan sonra da yeni üçüncü devreye girmiş durumda. Şimdi bu tablodan şu çıkıyor:
Hukuki sürece uygun olmayan bir biçimde yaklaşık on yedi, on sekiz aydır vekaleten yürütülen başka bir üniversite var mıdır, Giresun kamuoyu bunu merak ediyor.
YÖK Mevzuatının 13'üncü maddesinin (a) fıkrasına göre, vekil rektörlük süresi altı ay iken bu müddet uzatılıyor, bunun bir hukuk ihlali olduğu konusunu Giresun kamuoyu soruyor. Hâlbuki 2547 sayılı Kanun'a göre listedeki rektör adaylarından biri veya birkaçı istifa etse dahi seçimin yenilenemeyeceğini ve bu konuda da bir mahkeme kararı olduğu bilindiği hâlde bu karar niye uygulanmıyor?
2547 sayılı Kanun niye uygulanmıyor? Burada yapılması gereken eksilen, elenen, istifa edenin yerine seçime giren adaylardan birinin listeye yazılıp Cumhurbaşkanlığına sunulmasıdır.
Sürem sorularımı sormak için yeterli gelmeyecek. Giresun Üniversitesinde iki oyla bugün vekil rektörlük yapan Sayın Profesör Can Türkiye için bir örnektir. Bu, siyasi bir keyfiyetten kaynaklanmaktadır ve bu konuda hepinizin dikkatini çekmek istiyorum ve bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılmasını diliyorum. Saygılar sunuyorum. |