TÜİK’in açıkladığı Temmuz ayı tüketici enflasyonu; Türkiye ortalamasında aylık yüzde -0.48 ve bölgemizde ise yüzde -0.47 oldu. Son 8 yılda ikinci kez iki ay üst üste negatif enflasyon yaşamış olduk. Bundan önce 2007 yılında da Haziran ve Temmuz aylarında enflasyon, art arda negatif çıkmıştı. Ancak bu kez, 12 grupta toplanan harcama kalemlerinden 8’inde artış, 4’ünde ise azalış söz konusu olmuştur. Diğer taraftan üretici enflasyonu da girmiş olduğu yükseliş eğilimini nispi olarak devam ettirmektedir. Göstergeleri itibariyle maliyet eğilimi düşüşe geçmeden, hatta yükseliş söz konusu iken, tüketici fiyatları düşme eğiliminde ise bu durum talep yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Talebin bu zayıf yapısı giyim ve ayakkabı kalemindeki yüzde -5.2’lik fiyat düşüşüyle de birleşince ortaya negatif enflasyon çıkarmıştır. TÜFE, yıllık olarak da Türkiye ortalamasında yüzde 7.58 iken, bölgemizde yüzde 7.49 ve 2010 yılı gerçekleşen enflasyon ise Türkiye için yüzde 3 düzeyinde iken, bölgemizde yüzde 3.6 olmuştur. Temmuz ayında bölgemiz; yıllık enflasyonda Türkiye ortalamasının 9 puan altında kalmıştır. Halbuki Haziran ayında 35 puanlık bir aşağıda kalış söz konusuydu. Yani yıllık enflasyonda Batı Akdeniz Bölgesi hızla Türkiye ortalamasına yaklaşmaktadır. Yılbaşından bu yana yaşadığımız enflasyon itibariyle ise Türkiye yüzde 3 iken, bölgemiz yüzde 3.6 ile ortalamanın 60 puan üzerinde bir enflasyon yaşamıştır.
5 AY RİSKLİ Temmuz ayında Türkiye ortalamasıyla benzer bir seyir gösteren bölgemiz enflasyonu, gelecek 5 ay için yükseliş potansiyelini korumaktadır. Diğer taraftan turizmdeki ve tarımdaki hareketliliğin gelirlere yansımamış olması ile girdi maliyetlerindeki sürekli artışlar birlikte dikkate alınırsa, Bölgemiz için enflasyon artış riskinin hala çok yüksek olduğu söylenebilir. Enflasyon beklentisi açısından son derece önemli bir konuma sahip olan çekirdek enflasyon gerçekleşmeleri, özellikle H ve I indeksleri, Temmuz ayında düşük bir seyir göstermiştir. H indeksi yüzde -0.33 ve I indeksi de yüzde -0.51 düzeyinde gerçekleşmiştir. Uzun bir aradan sonra çekirdek enflasyonlar ilk kez düşük çıkmıştır. Bu durum genel bir talep durgunluğundan kaynaklanabilir görüşünü desteklemektedir. Diğer taraftan yılın geri kalan aylarındaki gerçekleşmelere bakılırsa Ekim ayı dışındaki aylarda enflasyon çok düşük seyretmiştir. Bu tür göstergeler de bizlere enflasyondaki dalgalanmaların devam edeceğini ve yılsonunda, geçen yıldan daha yüksek bir fiyat artışının yaşanacağını göstermektedir. Enflasyondaki bu bekleyişlerimizin kaynağını oluşturan bir diğer konu da talep- maliyet gelişmeleridir. Yaşadığımız ve yaşamayı beklediğimiz enflasyon, talep artışından çok maliyet artışı kaynaklıdır. Maliyetlerdeki artışlar ise hem ihracat, hem de iç talep açısından ciddi bir baskı unsuru oluşturmaktadır. Özellikle tarihi rekor düzeyde değerlenmiş olan TL ve Avro karşısında değerlenmiş olan USD de ihracat üzerindeki olumsuz baskıyı ciddi boyutlarda artırmaktadır. Kentimizin ve Bölgemizin temel ihracat sektörleri olan tarım ve turizm, bu olumsuz gelişmelerden büyük darbeler yemektedir.
BÖLGE ENFLASYONU TÜRKİYE’NİN 60 PUAN ÜZERİNDE Yılbaşından bu yana Türkiye ortalamasında yüzde 3 olan enflasyon, Bölgemizde yüzde 3.6 olarak gerçekleşmiştir. Harcama kalemleri itibariyle, Bölgemizde ve Türkiye ortalamasında aylık ve yıllık enflasyonlardaki en yüksek ve en düşük fiyat değişimlerine ilişkin gerçekleşmeler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Türkiye ortalamasına göre bölgemizde en yüksek fiyat artışı yüzde 0.33 ile gıda ve alkolsüz içecekler kaleminde olurken, en düşük fiyat artışı ise yüzde -7.29 ile giyim ve ayakkabı kaleminde olmuştur. |