...................YOLLARIN ÇİLESİ = Kimi yanlış karar, kimi talihsizlik diyor.. Konu bir türlü meclis gündemine getirilmiyor.
Uyanın, dinleyin, düşünün, bir yol bulalım.. Oyun içinde oyun varsa bilelim. Tütünümüzle tüten, gönlümüzde yatan.. Dillere destan bir tiyatro sanki, Sahnede şöhretli bir yaaaaaar.. Adı : Ş e b i n k a r a h i s a r.
Gündüz baykuş endişesi, gece hasret düşüncesi, Yangın yakmış, deprem yıkmış.. Gurbet vurmuş, sel sürümüş olsa da.. Yeni umutlara gebe her köşesi.
Kartal yuvasında sancı, Yakında doğuracak, Hazırlık yapsın hancı.. Uyansın köşe bucak.
Bir yanık türkü söylenir çoban kavalında, ''Bir Şebinkarahisar Türküsü Söyle..'' dercesine.
Böyle mi olacacaktı Fatih'in, Atatürk'ün övdüğü yer? Sanki viraneşehir '' Gareysar..Goylesar..'' Alucra, Çamoluk, Yenice, Akıncılar, Gölova, Gökçekent, Suşehri, Mesudiye.. Hep aynı yazgı paylaşılmış, Kelkit Vadisi'nde. Tüm aksilikler katmerli katmerli, üst üste geliyor.. Sanki orada tüm mevsimler Sonbahar. Vah vah..duy hele eyvah..Neden? Niçin? Niye..? Yeter üstelemeyin daha fazla, Sabır taşları bu çileyi ölene dek çeksin diye.
Hasanşeyh'de ordu için asker beslemedik mi? Kuruluş için Yeşilkapı''dan Söğüt''e biz gitmedik mi? Fatih'in yüce fermanı üzre İstanbul'u.. İstanbul yaptıranlar biz değil miydik? En seçkin bilge kahramanlarımızı Şehitler Tepesi'nde toplayıp.. ''Çanakkale geçilmez'' dedirtmedik mi? 'Kurtuluş'ta ilk gönüllüler biz olmadık mı? Allah, vatan, bayrak için coşarak kükreyerek, ''Ya istiklal ya ölüm'' diyerek.. Bolvadin derelerine biz dalmadık mı? Giresun Uşaklarıyla alay alay, Afyon sırtlarında.. Düşmanın tozunu attıranlar biz değil miydik?
Söyleyin nersinden girelim söze? Birileri intikam mı alıyor yoksa? Gaflet mi, ihanet mi, nazar mı değdi bize?
Yok yok dayanılmaz acı, ömürlük çile bu, kolay değil; Sürmanşetlik haber sanki, atlanacak olay değil.
Kimi kırmış, kimi dökmüş olsa da; Çağlayanlar gibiyiz. Varlık içinde yokluk çekip, Ağlayanlar gibiyiz.
Dayanmışız dabelere erce, Dipdiri geleneği töresi. Yeşile tohum, maviye umut.. Bak ayakta yine Kelkit Yöresi.
Kim ne derse desin..Tarihe yazılmış etkinlikleri, Taa Malazgirt'ten, Söğüt'ten geliyor sesi.
Makam değiştirince sazlarımız.. Vilayetlik üstüne odaklanmış sözlerimiz. Kimi vermiş, kimi almış, Kimi bekleyin demiş.. öteki bahara kalmış. Kim çözecek bu kördüğümü beri gelsin.. Sanki şeytan bilmecesi.
Çok defa kendi kendimize batmış dişlerimiz, Çok defa 'onlar iyisini bilir'e kalmış işlerimiz. 33'de, 43'de, 63'de iyi kullanılmamış kozlarımız, Hayal karelerinde kalmış artistlik pozlarımız.
Kor ataşlardayım inanın, içim yanıyor içim; Hepsininki aynı ''söz'', uygulama ne biçim? Bu nasıl karar böyle? Çok garip bir sistem, neden böyle bir seçim?
Aşımıza yıllarca zehir kattıranların, Boşa davul çaldırıp top attıranların.. Gelsin yedi sülalesi payını alsın; Şebinkarahisar borusunu, Şereflikoçhisar.. Sivrihisar diye öttürenlerin de kulakları çınlasın.
Haklıyız, güçlüyüz, umutluyuz Acıları içimizde saklamışız. Kırmadan dökmeden.. Şebinkarahisar Sevdası ile bir ışık beklemişiz.. A n k a r a y o l l a r ı n d a kalmış gözlerimiz.
Aşık Ferhat olsaydı, dağları delmez miydi? Şeyh Şamil'im duysaydı kanatlanıp gelmez miydi? Lokman Hekim bilseydi, bu dert iyi olmaz mıydı? Demek ki tam yerini ''bam teli''ni bulmamış sözlerimiz.
Dayan, bekle, sabret, ha bugün ha yarın.. Ötekine düğün, berikine şenlik.. Kısmetine umut düşmüş Şebinkarahisar'ın.
''Bana ne'' deyip yabana atma, Hepimiz suçluyuz sakın unutma!
Gel derinlere dal can kulağıyla bir dinle.. Gel bir muhasebe yapalım seninle. Ne yaptın kendince nerede yerin? Neresini bilirsin bu Altın Şehir''in?
Bak,tarih, kültür, hazine yüklü taşı toprağı, Şifalıdır gülü, yağı, balı, otu, yaprağı.
Coğrafyada belli, tarihte ünlü yerimiz; Uranyum, Boraks, Çinko, Kurşun, Kömür, Şap.. Altın kadar zengin madenlerimiz.
Durmadan söylendi, devamlı yazılacak; Arzular kuyruklu yıldız gibi peş peşe dizilecek.
Bu yüksek yüksek tepeler böyle kalsın mı diyor.. Yırtınıyor adeta 9 ay gece gündüz, Ötesi berisi dinlesin, daha iyi duyulsun diye sesi. İş makinalarının kaptanlarına baka baka.. Yine geçit yok mu? diye soruyor Eğribel Tepesi.
Bakanların, vekillerin uykuları kaçmıyacak mı? Erzincan ve Sivas valisi karayolu müdürleriyle.. Giresun Vilayet Yolu''ndan hiç geçmiyecek mi?
Karagöl, Dikmetaş, Dikmentepe eteklerinde sızlanan, Gelinkaya''dan, Kayabaşı''ndan damla damla süzülüp gelen; Ve Kılıçkaya Barajı'nda toplanan.. Yüzbinlerce umutlu seçmenimin gözyaşı. Fırıldakçıların, it cambazlarının insafına terkedilmesin.. Yeni nesillerin yeni ufuklara bağlanmış düşü.
Eğer çözüm üretmekse meclisimizin işi, Gelin yeniden sorgulayalım şu ağır aksak gidişi.
Bir bilseniz içimizde daha neler var neler.. Cevap verin ey hakiki müjdeler..! Ne olurdu onlar da bizim gibi düşünseler, Ne olurdu bir daha aldatmıyacağız deseler.
Hangi mesele içinden çıkılmaz ki? Atatürk gibi düşünsek, aklımızı yorsak.. Bir gece yarısı bir meclis gündemiyle, O meşhur hesabı bir daha görsek. ''Şebinkarahisar tekrar il oldu'' diyerek Yeniden o kutlu sonuca varsak.
Bahane uydurulmasın, evrilip çevrilmesin.. Dik olsun duruşlar Alucra Diki gibi Dansözlere nispet diye savrulup, kıvrılmasın. İpe un serilmesin, İnlemesin dalda Şebinbülbülü''müz.. Ünü var Medine''de burda söyler dilimiz. Primiz Abdi Beğ''e söz verdik sevda ile Dileriz hiç solmasın bağda Şebingülü''ümüz. İncinmesin dilimiz, Bağlanmasın kolumuz, kırılmasın dalımız.. ...................... Bekletmeyin ne olur, gelsin çözüm müjdesi.. Bitsin artık, bitsin artık şu Yolların Çilesi. Şu Yolların Çilesi...
Hikmet OKUYAR - ŞEBİNKARAHİSAR
|
|