· Gel bak ay tutuldu dediler. Bir türlü kalkıp bakamadım. Belim tutuldu.
· Bana iki hammal lazım telefonumu taşıcam!..
· Adama anlattım, anlattım hesap meydanda dedim. Adam meydana hesap aramaya gitti.
· Telefonda, akşamdan sabaha kadar konuşmak bedava imiş, kim o geveze? Saatlerce konuşan?
· En güzel misafir, kulak misafiridir! Yemez! İçmez…
· İleride su savaşları olacakmış. Bana su tabancası bulun!
· Dün akşam, meyhanede sabaha kadar içtim. Bir türlü sarhoş olmadım. Eve geldim. Yattım. Uyumuşum. Sabahtan kalktım, pantolonumu giydim. Cepte para kalmamış. İşte o zaman sarhoş oldum.
· Niçin, post makinesi demişler? Çünkü insanın alış verişten sonra postunu soyuyor.
· Fenerbahçe, pres yapıyor diyor, spiker! Eskiden hızarco Ali yapardı presi biz presi onda gördük.
· Trabzon istediğin koparıp alıyor. Giresun’un ismi hava durumunda bile söylenmiyor.
· Mevsimler değişti, iklim değişti. Ömer senin şu huyun bir türlü değişmedi. Niye?
· Görele stadı ışıklandırılsın artık. Gol atıcam, kaleyi göremiyorum.
· Londra’da müzayede de bir elmasa 9,5 milyon dolar vermiş zenginin biri. Sen olsan, yolda bulsan bi tekme atarsın! Elmas mı gördün hiç hayatta?
· Hiçbir insan dört dörtlük olmazmış, jeeplerin 4x4 olanı, arazili olanları bile var.
· Görele’de bir otel var. Onunda yüzme havuzu yok. Büyük bir leğen alıp, bu yazı orada mı geçirsek, yoksa yüzmeye Badaya mı gitsek?
· Ahmet Bilge ödül almış. Yarısın kırıp bana vermedikten sonra, neye yarar? Hayat paylaşınca güzel.
· Doktora gittim. Doktor bana kolesterolün sınırda dedi. Dün sarpa gittim.
· Biz Orta Asya’dan, Görele seyahatle mi geldik?
· Bozcaali tepesindeki kocaman kovan taşını ben, hiç elimi sürmeden bir gecede kaldırabilirim. Eskiler hep söylerlerdi, onun altında bir teneke altın var, diye. |