İstanbul dediğimizde insanın aklına yüzlerce şey gelebilir. İstanbul bir kere bambaşka bir şehirdir. İstanbul bir sevdadır. İstanbul bir ummandır.

      Satırlarıma peygamber efendimizin o meşhur hadisi şerifleriyle başlamak isterim:”İstanbul’u feth eden komutan ne güzel komutan der. “ Efendi hazretlerimiz. Sevgili peygamberimizin böyle bir hadisi yeryüzünde tek bir şehir için telaffuz etmesinin elbette ki çok önemli sebepleri olacaktır.

      İstanbul üç tarafı denizlerle kaplı, Avrupayla Asya‘yı birbirine bağlayan, Akdenizle Karadeniz’in denizden geçiş noktası olan boğazlara sahip olan yeryüzü coğrafyasının en enteresan en kıymetli noktasıdır. Bunu kendi şahsi fikrim olarak değil genel intiba olarak diyorum. Dolayısıyla da bugün Türkiye dünyanın en kıymetli noktasının sahibidir.

      Peki İstanbul’a bu kutsal şehre sahip olmak kolay mıydı tabi ki hayır. Osmanlı padişahı fatih sultan Mehmed hanın 6 Nisan 1453 tarihinde başlatmış olduğu İstanbul kuşatmasında gemileri karadan kızaklar üzerinde yürüterek Haliç’e indirmesiyle kara kuşatması deniz kuşatmasıyla da desteklenmiş tarihte ilk ve son defa kullanılan dünyanın belki en zor yöntemiyle İstanbul un o kutsal şehrin kuşatması  29 Mayıs 1453 günü zaferle sonuçlamış, İstanbul artık Türk şehri haline gelmiştir. Bu Türk şehri de Osmanlı imparatorluğuna, imparatorluk yıkılana kadar başkentlik yapmıştır.

     Şimdi tarihte yapılan bir hatayı hemen hatırlatmak istiyorum. İstanbul 1453 tarihinde atamız fatih sultan Mehmed  han tarafından feth edilmiş fakat İngilizler tarafından 13 Kasım 1918 de fiili işgale, 16 mart 1920 de de resmen işgale uğramıştır. Yani İstanbul bir anlamda Türk toprağı olmaktan çıkmış veya daha yumuşak bir ifadeyle Türk toprağı olmaktan çıkma tehlikesi yaşamıştır. İstanbul’u tekrar Türk yurdu yapmak içinse büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde büyük savaşlar verilmiş 6 Ekim 1923 de İstanbul’un işgalden kurtuluşu gerçekleşmiştir.

     Yani kısaca İstanbul için tarih boyunca bu millet çok can vermiş çok bedeller ödemiştir.O halde dünya durdukça Türk toprağı olarak kalacağına inandığım İstanbul’un kıymetini bu vatanın evlatları olarak iyi bilmeliyiz.