İnsanoğlunun yeryüzündeki en büyük sermayesi toplum içinde yarattığı intiba ve itibarıdır. Her anlamda kazanmanın, cemiyette yer edinmenin yolu topluma katılmak ve güzel ahlak sahibi olmaktır. Askerde komutanımızın bizlere sıklıkla söylediği bir sözü hep hatırımda tutarım. Komutanımız derdi ki: “Küçük uyanıklıklar daima büyük kerizliklerdir. “ özellikle askerde bu konuyu tecrübe etmişimdir ki komutanımın hep haklı çıktığına şahit oldum.
Günü birlik çıkarlar peşinde koşanları gördüm. Çalıştırdığı elemanların hakkını yiyenleri gördüm. Hak yiyenlerin hiç birinin sıkıntıdan başlarını kaldıramadığına şahit oldum.
İşin özünü anlatmak gerekirse yalan ve hile er geç ortaya çıkıyor. Sonunda toplum yanlış olanları bir bir ayıklayıp bünyesinden uzaklaştırıyor.
Özellikle türk toplumunda insanların kişiliklerine yakıştırılan etiket yalnızca kendisinin yaptıklarıyla ölçülmez. Annesi, babası kardeşleri ve hatta sülalesinin toplumda bırakmış olduğu imaja göre şekillenir. Onun annesi babası ne ki o da ne olsun veya onun sülalesi ne ki o da ne olsun. Ya da tam tersi, onun annesi babası, sülalesi hatta geçmişleri çok iyi dürüst insanlardı. Onlardan insana zarar gelmez gibi yakıştırmalar olur.
Kendi şahsımdan örnek vermek istiyorum. Belki biraz kendimizi methetmek gibi olacak fakat sözün söylenmesi gerektiği yerdeyim. Kendim bu zamana kadar almış ve yapmış olduğum birçok işi ailemin, annemin, babamın ve hatta geçmişlerimin toplum üzerinde bıraktığı intiba sayesinde yaptım. Birçok insan halen daha benim toplumda kendi kazanmış olduğum yerden habersiz veya alakasız sırf falancının oğlu falancın akrabası diye iş veriyor. Bu benim için gurur verici bu durum. Belki ailem bana mal mülk anlamında çok büyük bir variyet bırakmadı. Fakat toplumda oluşturduğu olumlu intiba bizler için en büyük mirastır. Bu miras öyle bir mirastır ki ne parayla kazanılır ne de parayla da kaybedilir. Doğru kullanıldığı sürece nesilden nesile uzun yıllar devam eder.
Sözün özü; en büyük sermaye ve miras doğruluk dürüstlük ve de toplumda bırakılan intibadır. Bunu görmek, anlamak ona göre yaşamak gerekir. |