19 Mayıs 1919, Osmanlı imparatorluğunun her bakımdan işgal edildiği karanlık günlerde büyük komutan büyük lider Mustafa Kemal Atatürk’ün Karadeniz’in güzide illerinden biri olan Samsun’da yaktığı meşaleyle Türk insanını aydınlattığı tarihi günün adıdır.
Toprakları düşmanın işgali altında olan Osmanlı imparatorluğu köşeye sıkışmış eli kolu bağlı bekliyordu. Halk ise her bakımdan perişandı. Yüz yıllardır rahatça yaşadıkları vatan topraklarında artık gayr-i Müslim askerleri kol gezer olmuştu. Bu durum Müslüman Türk milletinin tabiatına tamamen aykırıydı. Türk milleti ezelden beri hür yaşadığı için işgal altında olmak esarete boyun eğmek asla kabullenilemezdi. Harekete geçmek için tek eksik, ardından kitleleri sürükleyecek bir liderdi. O lider de halkın bekleyecek tahammülü kalmadığı günlerde İstanbul’dan bindiği Bandırma vapuruyla 19 Mayıs 1919 günü sabahı Samsun’dan bir güneş gibi doğdu.
Bu lider halkı bilinçlendirecek, örgütleyecek, büyük bir direniş başlatacak, düzenli ordular kurarak yurdu işgal edenlere karşı büyük savaşlar verecek, Türk milletini tarihten silmek isteyenlerin oyunlarını boşa çıkaracak, Osmanlının yıkıntılarından Türkiye Cumhuriyeti adında demokrasiyle yönetilen yeni bir devlet kuracaktı.
19 Mayıs 1919 tarihinde başlattığı mücadeleyi 23 Nisan 1920 de Türkiye Cumhuriyeti devletiyle sonuçlandıran büyük komutan, büyük lider Mustafa Kemal ATATÜRK 20 Ekim 1927 de gençliğe hitabe adında bizlere bir vasiyet bırakır. O vasiyet : “Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir “diye başlar. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! Sözleriyle biter.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün geçliğe armağan ettiği 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın unutulmaya yüz tuttuğu şu günlerde 19 Mayıs 1919 ruhunu yaşamak ve Atatürk’ün gençliğe hitabesini iyi idrak etmek gerekir. |