Kopya böyle çekilmez!..
Tevfik KARA
“Batıdan kopya çekeceğimize kendi sistemimizi oluşturmalıyız”
Malum gündem belli!...
4+4+4 eğitim sistemi hakkında çok şeyler yazıldı, çizildi ve konuşuldu. Hatta T.B.M.M.'de kavgalar, protestolar oldu.
Ancak en sonunda AK Parti'nin getirmek istediği 4+4+4 eğitim modeli MHP ve BDP'lilerinde destek vermesiyle meclisten geçti.
Bize de milletimiz ve ülkemiz adına hayırlı uğurlu olsun demek düşer...
Bazı kesimlerin bilhassa da CHP'lilerin İmam-Hatip Okulları konusunda çıkardığı gürültü ve patırdıyı anlayamıyorum. Kardeşim size çocuğunuzu zorla İmam-Hatip Okullarına verin demiyorlar.
İsterseniz verirsiniz istemezseniz gider kolejlerde okutursunuz..
AK Parti Almanya'dan kopya mı çekti?
Konuya şöyle bir giriş yapmak istiyorum. Haftanın belirli günlerinde bazı Türk TV kanallarında çeşitli yarışma proğramları var. Bunlarn bir çoğunun Almanya'dan kopyalandığını, aynısının ya da benzerinin Türk TV kanallarında bazı kişilerce kendi fikirleri gibi lanse edildiklerini görüyorum. Almanya’daki TV kanallarını izleyenler hemen bunun farkına varabilirler.
AK Parti yaklaşık olarak 10 yıldan beri tek başına iktidar. Bu millet hiç kimseye vermediği imkanı AK Partiye tanıdı. Ancak 10 yıldan beri eğitim konusunda her gelen bakan kendine göre birşeyler yapmaya çalıştı. Bu sadece AK Parti iktidarında değil, gelmiş-geçmiş tüm iktidarlar döneminde böyleydi. Her gelen bir öncekini beğenmedi. Sil baştan yeni birşeyler yapmaya çalıştı. Eğitim sistemimizin, sistemi; “yaz-boz” yada “sistemsizlik” sistemi oldu.
AK Parti; iktidarının 10. yılında, Amerika'yı yeniden keşfetmiş gibi, Almanya’ daki yada diğer Avrupa ülkelerinin eğitim sistemini kopyalayıp önümüze koyarak bu sistemi uygulayacağız dedi. Hiçbir siyasi, bürokrat, eğitimci, veya bilim adamıyla konuşmaya, müzakere etmeye bile gerek duymadan getirdiği sistemi DAYATMACI bir zihniyetle meclisten geçirdi.
Adeta; “Benim yaptığım her zaman doğrudur. Bizim dediğimiz en uygunudur. İlle de bizim dediğimiz olacak” mantığıyla dayattıkları sistemi kabul ettirdiler.
Bizde; “oldu da bitti MAŞALLAH” diyoruz.
AK Parti'nin dayatmacı zihniyetle kabul ettirdiği Avrupa modeli tamamen eksik ve yanlıştır.
Nasıl mı?
Müsadenizle Almanya'daki sistemi özetleyeyim....
Almanya'da okula başlama yaşı 6 veya 7'dir.
Okula başlama yaşı daha birkaç sene önce 6'ya indirilmiştir. Biz ise bu yaşı 5 ile 6 olarak belirledik. Zaten Türkiye’deki eğitim sistemi bir koşuşturma ve telaştan ibaret. O minnacık çocuklar sanki maraton koşusu yapıyorlar gibi; “evden okulda oradan da dershaneye” koşuşturup duruyorlar. Bu yaş şimdi daha da aşağıya çekilerek yanlış üstüne yanlış yapıldı.
Bırakın da biraz o minnacık yavrucaklar, çocukluklarını yaşasınlar...
Bence bu çok yanlış bir uygulama.
Almanya'daki okul sistemi nasıl?
Grunschule (İlkokul): 4 yıllıktır. Öğrencinin 3. ve 4. sınıftaki not ortalamasına bakılarak öğrenci velisi, çocuğun 5. sınıftan itibaren devam edeceği okulu belirler.
Bu okullar;
Hauptschule (Temel Eğitim Okulu): 5. sınıftan 10. sınıfa kadardır. (4+6) Yani anlayacağınız Almanya'daki temel eğitim 10 yıldır. Koşulsuz 10 öğrenci okula devam edecektir. İlkokuldan sonra devam edilen Temel Eğitm Okulu yani Hauptschule 6 yıl sürer. Öğrenci bu 10. yılı bitirdikten sonra isterse çalışır, isterse meslek öğrenir, isterse üniversiteye kadar devam edebilir. Ancak bu okula gitmek zorunda olan öğrencilerin yüksek öğrenim mücadelesi biraz çilelidir. Hauptschule denilen orta dereceli okula genelde meslek eğitimi ya da çalışmak isteyenler yada o mesleki kabiliyeti daha fazla olan çocuklar devam ederler.
Realschule (Ortaokul): Realschule denilen bu okul Hauptschule yani Temel Eğitim Okuluna göre biraz daha iyidir. Bu okulda 6 yıl devam eder (4+6). 10. sınıftan sonra öğrenci teknik lise, ticaret liseleri veya meslek kolejine giderek üniversiteye gitme şansına sahip olur (4+6+2 veya 3 ). İlave olarak şunu belirteyim. Mesleğe veya çalışmaya yönelik bir okul olan Hauptschule'de başarılı olan bir öğrenci Hauptschule'nin 10. sınıfında 10 b denilen özel sınıfı okuyarak Realschule diploması alabiliyor.
Gymnasium (Lise): Almanya'da lise öğrenimi, akademik mesleklere yönelik olan üniversite tahsilinin başlangıcı sayılır. Bu okula seçilen öğrenciler zeka ve yetenek yönünden, diğer öğrencilerden daha üstündürler. Liseyi bitiren bir öğrenci (Abitur) 13 yıl tahsil yapmış olur (4+9). Ancak yakında bu liselerin 12 yıla indirilmesi düşünülüyor.
Lise öğrenimi doğrudan doğruya teorik öğrenime yönelik olup öğrencileri sistemli ve prensipli çalışmaya teşvik ederek onların görüş ve düşünce alanlarını genişletir, genç öğrencileri çeşitli problemlerin çözümüne yönlendirir. Liseler özel yetenek gerektiren çeşitli bilim dallarında insan yetiştirmek için; lisan ağırlıklı (eski ve yeni dillere yönelik liseler) matematik ve fen bilimleri ağırlıklı olmak üzere 2 çeşittir. Realschule’de iken matematik ve fen bilimleri dersleri çok iyi olan öğrenciler için yatılı liseler mevcuttur. Bu liselerde öğrencilerden ikinci bir lisan istenmez. Bu okula devam öğrencilerin matematik ve fen dallarındaki kabiliyetleri yüksek olduğu için üniversitelere giriş hakkına sahip olurlar.
Bu okullara ilaveten
Förderschule ( Zihinsel engelliler için özel eğitim okulu eskiden ismi Sonderschule idi), Berufschule (Meslek Okulu) Gesamtschule (Karma Okul) ve buna benzer okullar bulunmaktadır. Ancak asıl temel eğitim görülen yukarıda saydıklarımdır.
Almanya'da temel eğitim 10 yıldır
Yukarıda açıkladığımız gibi Almanya'da temel eğitim süresi 10 yıldır. 12 veya 13 yıl okuyan çocuklar yüksek öğrenim görecek olanlardır.
8 yıldan vazgeçtik!.. Peki bizde uygulanmak istenen; 4+4+4 neyin nesidir?.. Hala açıklığa kavuşturulmamış o kadar soru varki anlatamam. Sistemi getirenlerde ne yaptıklarını bilmiyorlar diye düşünüyorum.
Temel eğitimi çıkarın 10 seneye. Ama bu 12'de ne oluyor. Bu Türkiye şartlarına göre çok uzun bir süre..
Ekonomik koşullar belli.
İddia ediyorum bir çok aile bu 12 yılı tamamlayamaz.!..
Ya kızlar?!..
Bilindiği gibi ülkemizde kızlarda evlenme yaşı çok düşük.
Bence birçok kızımız mecburi sistemde okurken 10. 11. veya 12. sınıfta evlenir. Hatta kucağında çocuğu olanları görürseniz şaşırmayın. Buna taraftarmıyım elbette değilim...
Bu sistemi Avrupa'dan kopyalayıp getiren çok bilmişler ülkemizin bu gerçeklerini göz önünde bulundurdular mı?
Hiç sanmam!...
Avrupa'dan kopya çekerken bunu bile beceremiyoruz.
Bana göre kopya çekerken sınıfta kaldık!..
(Şimdi diyeceksiniz ki; “bu adam galiba çok kopya çekti.”
Kesinlikle değil!.. (Dobra dobra itiraf ediyorum. 12 yıllık ilk, orta ve lise eğitimimde çektiğim kopya sayısı beşi geçmez. Şimdiki aklım olsa onuda yapmazdım....)
Sıkıysa Dershanelere çözüm üretin!..
AK Parti kendine göre eğitim sistemini 4+4+4 yaptı.
Ancak bu çözüm değil!..
Mademki bu sistemle eğitim kalitesini yükselteceğim diye iddialısınız. O zaman kaldırın şu DERSHANE'leride görelim!..
Başbakan Erdoğan 4+4+4 sistemi tartışılırken ilerleyen zamanda dershanelerin kaldırılacağını müjdelemişti. Ama hemen akabinde yardımcısı Bülent Arınç; “yok öyle bir şey” diyerek konuyu kapattı. Bence gerçeği söyledi.
Dershaneler bazı kesimler için bir RANT kapısı... Kapattırmazlar ve kapatamazlar...
Eğer 12 yıla rağmen hala sistemin çarklarından birisi DERSHANE'lerse demek ki bu 12 yılda çare değil...
Nasıl ki Türkiye'de bazı çevreler taşımacılığı kendi çıkarları uğruna demiryolundan değilde, karayolundan yaptırdıysa ve bunu yüz yıldır engelledilerse, DERSHANE'lerde kesinlikle kaldırılamaz... Çünkü bazı çevrelerin işine gelmez...
Mademki eğitim süresinde kendinize göre devrim yaptınız. O zaman getirdiğiniz sistem velileri ve çocukları DERSHANECİLERİN kucağına itmesin!..
Sorun 12 ile bitmiyor...
Kaliteyi yükseltin efendim KALİTEYİ!..
|