„Yapıcı eleştiriye ve öneriye tahammül edemeyen, benim dediğim doğrudur. Ben ne dediysem o olacak mantığıyla hareket eden kişi ve kurumların başarıya ulaşması mümkün değildir. O kişiler mutlaka vitrine oynayanlardır.“
Nisan ayının sonlarında Giresun'umuzdan 20 kişilik bir heyet Almanya'ya gelerek Ruhr Havza'sında bir dizi görüşmeler yaptılar. Daha sonra bunun rövanşı olarak haziran ayında Almanya'dan, Alman heyeti Giresun'a giderek memleketimizde bir dizi temaslarda bulunarak geriye döndüler.
Görüşmelerin Almanya ayağını bizzat takip ettik ama Türkiye'deki görüşmeleri izleme olanağımız olmadı. Bunu ancak Giresun Valiliğinin web sitesinin açıkladığı kadarıyla izleme olanağımız oldu.
Almanya'da tanıştığımız ve sıkı bir diyalog içinde olmamız gereken grup, Almanya'dan döndükten sonra her ne hikmetse memlekete vardıktan sonra bizimle diyaloğa gerek duymadı.
Geçen hafta Almanya'ya, Giresun'dan iki kişilik bir grup daha geldi. Mülheim Giresunlular Uyum Derneği başkanı Aydın Petekçi ağabeyimin ısrarı sonu bir arkadaşımızla beraber Mülheim'da yapılacak olan toplantıya iştirak ettik.
Nisan ayındaki 20 kişilik heyetin ve şimdiki iki kişilik grubun lideri olan arkadaş toplantıda; 12-13 ve 14 Kasım tarihlerinde Almanya'nın Essen kentindeki Ruhr Turm isimli iş ve kongre merkzinde „Giresun Günleri“ organize edeceklerini açıklayarak bizlerden bu organizasyonu desteklememizi rica etti.
Elbette destekleyeceğiz!..
Bu bizim GİRESUN markasına vefa borcumuzdur.
Bu bizim için bir görevdir...
Ancak tabiri caizse bu arkadaşlar biraz „UZAYLI“ gibiler.
Yada bizleri öyle görüyorlar.
30 yıla yaklaşan bir gazetecilik deneyimimiz var. Sadece bu değil elbette..
Buna ilaveten 26 yıllıkda bir STÖ'cüyüm... Kurduğumuz ve kuruluşunda yer aldığımız bir sürü STÖ var.
Hepside Allaha şükür dimdik ayakta.
Tecrübelerimize dayanarak görüş ve önerilerimizi açıkladık.
Hedefimiz yapılacak olan Gİresun Günleri'nin başarıya ulaşması ve bu işten alnımızın akıyla çıkmaktı.
Bu anlamda görüşlerimizi ve önerilerimizi sıraladık. Fakat şunu üzülerek gördüm ki; bu organizasyonun başındaki arkadaşın yapıcı eleştiriye ve öneriye tahammülü yok!..
Birkaç soru ve önerimden sonra hem söylemlerinden hemde yüzünün ifadesinden hoşnutsuzluğunu gördüm. Zaten kendisine de bir daha soru sormayacağımı ifade ettim..
Almanya'daki Giresun ve Giresunlu gerçeğini hiç mi hiç bilmiyorlar.
Umarım yaptıkları organizasyonda başarıya ulaşırlar.
Şimdi gelelim yaptığım-yapmak istediğim eleştiri ve önerilere;
1) Avrupa'daki Giresun Günleri için 12-13 ve 14 Kasım tahileri için çok acele edilmiştir. Bu kadar kısa bir sürede hazırlanmak gerçekten çok zor. Ama günahıyla sevabıyla bu iş yapılacak.
Madem yapılacak o zaman kentlenmeliyiz.
2) Neden 12-13 ve 14 Kasım?
Bu tarihler; pazartesi, salı ve çarşamba....
Avrupa'daki insanımız çalışıyor ve hepsi Giresun veya İstanbul'daki gibi toplu halde oturmuyorlar. Avrupa'nın-Almanya'nın dört bir yanına dağılmışlar. Bu yüzden bana göre tarih seçimi tamamen yanlış.
Bence 3 günlük organizasyon; cuma günü başlayıp, pazar günü akşam sona ermeliydi. Cuma günü olayın resmi bölümü yapılır. Cumartesi ve pazar günü ise diğer etkinliklere ağırlık verilirdi.
Böyle yapılmış olsaydı, şahsen ben katılımın daha çok olacağını düşünüyordum. Ancak arkadaşlar olayı oldu bittiye-getirip herşeyi „1. Giresun Şura“ toplantısında kararlaştırmışlar.
3) Vee en önemli eksiklik ise şudur!..
Bunun altını çizerek belirttim kendilerine ama beni anlamak istemediler. Yada işlerine öyle geldi. Buda onların bizi yani Avrupa'daki Giresunluları hiç tanımadıklarını gösterdi.
Kuzey'den güneye, batısından doğusuna kadar Almanya'da faaliyet gösteren 7-8 tane Giresun Derneği var. Bu derneklerin kendilerine göre bir kapasiteleri var.
Hitap ettikleri belli bir kesim var.
Böyle bir büyük organizasyon için Almanya ve çevresindeki diğer Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren Giresun Dernekleriyle sıkı bir diyalog içinde olmak gerekirdi. Bu organizasyon ancak bu şekilde başarıya ulaşabilir. Bunu izah etmeye çalıştım ama maalesef beni anlamadılar.
Nisan ayında yapılan toplantılar Mülheim Giresunlular Uyum Derneğinde yapıldı. Şimdi yine orada toplanılıyor.
Tamam bu belki bir tesadüf olabilir!..
Ancak diğer Giresun Dernekleri bunu yanlış anlayabilirler. Neden kendilerinin muhatap alınmadığını ve fikirlerinin sorulmadığını düşünebilirler.
Haksız'da sayılmazlar!..
Tüm bunları düşünerek birkaç gün daha burada kalıp, en azından NRW Eyaletinde faaliyet gösteren, Köln merkezli Avrupa Giresun Derneği, Dortmund merkezli Yurtdışında Giresun Derneği, Kamen merkezli Kıtalararası Giresun Eğitim Derneği ve Werdohl merkezli Giresunlular Dayanışma-Kültür Derneği ziyaret edilerek, onlarında destekleri alınıp, birlik ve beraberlik içinde bu Giresun Günleri gerçekleştirilmiş olsaydı daha iyi olurdu.
Grubun liderliğini yapan arkadaşa bunları izah ettim ama bu gerçekleri görmezden geldi.
Daha doğrusu; „ben ne yaparsam doğrudur, bizim dediğimiz olacak“ mantığı içinde içinde hareket ettiğini tespit ettim.
Eleştiriye ve öneriye kapalı olduğunu gözlemledim.
Bırakın eleştiriyi ve öneriyi, espriye de kapalı olduğunu gördüm ve yaşadım.
Umarım alel-acele yapılan bu organizasyon başarıa ulaşır.
Tüm bu yazdıklarımdan sonra benden yinede destek istenilirse elimden geleni yapmaya hazırım.
Ancak biliyorum ki; „doğru konuşanı dokuz köyden kovarlarmış“ ben şu anda 10. köydeyim...
|