İSTERÜK-İSTEMEZÜK MESELESİ
“Türkiye’nin kurtuluşu ancak Avrupa’da yetişip-büyümüş, Avrupa’da eğitim almış, oranın iş disipliniyle STK ve siyasi çalışmalar yapmış ilaveten iş hayatında başarılı olmuş AVRUPALI TÜRLER’le mümkündür” (Tevfik Kara)
Yazıma şöyle bir başlangıç yapma gereği duydum. Gazetecilik mesleğinde Kasım 2018 itibariyle 37 yılı geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyorum. Habere gidip oturduğu köşesinden not alıp, fotoğraf çeken ve sonra da haberini yapan tipik bir gazeteci değilim. Gerektiğinde toplumun önünde yürüyen, hem nalına hem de mıhına vuran ve etliye-sütlüye karışan biriyim.
Tamı tamına 37 yıl... Dile kolay tam OTUZ YEDİ koskoca sene... Ve ben bu 37 yıllık süre içinde hiç ama hiç kalemimi, klavyemi ve fotoğraf makinamı satmadım. Hiç kimseye ISMARLAMA, ücretli haber ve makale yazmadım. Çalıştığım medya kurumu hariç, hiçbir kişi, kurum ve kuruluştan para almadım ve almam da!..
Vicdanım bana “BUNU YAZ” dediği zaman yazdım. Şu ana kadar da yazdıklarımdan zerre pişmanlık duymadım. Bu zamana kadar ISMARLAMA haber ve makale yazmayan bendeniz bundan sonra da yazmayacak. Bundan emin olabilirsiniz. Zira icraatlarım ve yazdıklarım, bundan sonra da yazacaklarımın TEMİNATIDIR!..
YİNE BİR SEÇİM ARiFESİ
24 Haziran 2018 genel seçimlerinin üzerinden pek fazla bir zaman geçmeden 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinin startı verildi. Aday adayı olan olana. Ne de çok siyasete hevesliymişiz be!.. Sanırsınız ki herkes bir siyasi DEHA..
Malum bizler YURTDIŞI’nda yaşıyoruz ama emin olun diğer yarımız MEMLEKETTE... Ve şuna inanın memlekette yaşayanlardan daha çok duyarlıyız. Bu ülke ve bu insanları memlekette yaşayanlardan daha fazla seviyoruz.
Bizler; yani Avrupalı Türkler, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi konumundayız. Peki bizlerin yani Avrupalı Türklerin, Türkiye’de siyaset yapma hakkı yok mudur..?! Yurtdışında yaşıyoruz diye memleketimiz de göreve talip olamaz mıyız?
AVRUPALI TÜRKLER’İN ÖNÜ AÇILMALIDIR
Son yapılan Genel Seçimler sonrasında Avrupalı Türkler’den milletvekili seçilen sayısı tek elin parmaklarını geçemedi maalesef. Genel de tanınmayan öncelik yerel de tanınmalıdır ve Avrupalı Türkler doğup büyüdükleri memleketlerin de BELEDİYE BAŞKANI olmalıdır.
Şunu her zaman söyledim ve yine söylüyorum. Türk futbolunun kurtuluşu nasıl ki AVRUPALI TÜRK GENÇLERİ’yle mümkünse, TÜRKİYE’nin kalkınıp, büyümesi de ancak AVRUPALI TÜRKLER’le mümkündür. Zira bana göre kalkınma YEREL’den başlar, ülke geneline yayılır. TÜRKİYE; futbol konusunda AVRUPALI TÜRKLER’i geçte olsa keşfetti. Ancak SİYASET’te maalesef ÜVEY EVLAT muamelesi görmeye devam ediliyoruz...
Avrupa’da doğup-büyümüş, orada eğitim almış, orada siyasi ve STK çalışmaları yapmış, akademisyen olarak görevler de bulunmuş, işyeri açıp insanlara aş, iş ve proje sunmuş insanların Türkiye’de siyaset yapmasından neden korkuluyor?!..
Bu korku ve engeller aşılıp Avrupalı Türklerin Türkiye’de yerel de de olsa siyaset yapmalarının önü açılmalıdır. Eğer bu yapılmazsa inanın kaybeden Türkiye olacaktır.
NEDEN İSTEMEZÜK?
31 Mart 2019 Yerel seçimleri için aday adaylıklarını açıklayan Avrupalı Türkler oldu. Ben kendim Giresunlu olduğum için Giresun gözlemlerimi yazmakta fayda görüyorum. İsim de vermek gerekirse Almanya’da yaşayan İşadamı arkadaşımız HARUN CİCİ, İYİ Parti’den Giresun Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıkladı. Çok olumlu etki ve tepkiler alındı. Ancak bazı çevreler de Sosyal Medya aracılığıyla bu gelişmeyi yadırgayan açıklamalarda bulundular. Elbette ki herkesin görüşüne saygımız var. Herkes bunu kabullenmek zorunda değil.
Peki bazı çevreler neden İSTEMEZÜK diyorlar?
Gerekçeleri HARUN CİCİ’nin yurtdışında yaşıyor olması. Oysa bu arkadaşımız İstanbul, Ankara veya diğer şehirlerde yaşayan Giresunlulardan daha fazla memleketle bağlantılı. Yanlış hatırlamıyorsam son bir yıl için de en az 10 kez memlekete gidip-geldi.
Bu kadarla da kalsa iyi. Avrupa’daki yatırımlarının yanı sıra memleketini de ihmal etmedi. Memlekette de insanlara aş, iş ve hizmet sunuyor. Böyle başarılı bir insana bazı çevreler neden karşı çıkarlar işte bunu anlamakta güçlük çekiyorum.
İşte!.. İşte Giresun’un önünü kapatan ve gelişip, büyümesini engelleyen KAFA bu kafadır!..
SEKA’yı kapattıran, FİKOBİRLİK’i kaptıran, Demiryolunu kaçıran, Limanı da engelleyen İŞTE O KAFADIR!.. İşte o kafalar değişmediği sürece GİRESUN’un işi zor be dostum!..
ÇİFTE STANDART
Geçmişte ve bugün Giresun’da yaşamadığı halde Giresun Milletvekili seçilen veya atanan birçok isim tanıyoruz. İsterseniz sayabilirim de. Giresun’dan vekil olanlar acaba yılın kaç ayını, haftasını ve gününü Giresun’da geçiriyor?
|