"İyi bir insan için yaşam zor, ölüm kolay" (Maksim Gorki)
ÖLÜM....
Çok soğuk ve korkunç bir kelime...
Bırakın tadmayı ki her canlı ölümü tadacaktır.
Bu gerçeği kimse değiştiremez. Ölümün Kelimesi bile soğuk... İnsan ölümü düşündükçe-hatırladıkça ürperiyor.
Ölümü tarif etmek hem kolay hem de çok zor.
Ölüm, çoğu insan için korkuların efendisidir. En inanmış ve iman etmiş kalpleri bile okşar zaman zaman. Yürekleri tarif edilemez bir sıkıntıyla doldurur. Varlığıyla hayatımızı hem zehir eder hem de gerçekte olmadığı kadar manidar kılar.
Peki gerçekte de öyle midir ölüm?
En azından mantıken böyle olması gerektiği düşünülmelidir bence. Fakat bu dünyada gerçek olan tek olgu ölümü, ölüm kapımızı çalana dek gözardı eder-görmezden geliriz....
Hayatın içindeki küçük ayrıntılarla sanki bu evrende sonsuza dek kalacakmışız gibi meşgul olur-yoğrulur gideriz.
Böyle acı bir gerçek karşısında pek önemsiz olan olaylarla ve düşüncelerle boğuşur dururuz.
Taa ki ölüm gerçeği kapımızı çalana dek...
İşte böyle bir şey ÖLÜM....
Neden böyle bir giriş yaptım?
Çok sevdiğim ve saydığım bir değeri
Bir ağabeyimi
Bir dostumu
Bir ustamı
Bir destekçimi
Bir ULU ÇINAR'ı
Kısacası ADAM gibi bir ADAMI kaybettim...
Kimdi bu bu adam gibi ADAM?...
Şuracıkta yanı başımdaki Halver kasabasında yaşayan Kıbrıslı eğitimci, gazeteci, şair ve yazar NEVZAT YALÇIN...
Artık "O" yok...
Bedenen aramızda değil artık.
Ama bence adı eserleri, fikirleri, faliyetleri ve yetiştirdiği öğrencileriyle ölümsüzleşti.
Nevzat Yalçın tam bir mücadele adamıydı. 86 yıllık yaşamı hep mücadele etmekle geçti. Zaten hayat başlı başına bir MÜCADELE ve SAVAŞ değilmidir?...
O artık huzura erdi....
Kendisini çeyrek asırlık bir süreden beri tanıyorum ama asıl tanışmamız, dostluğumuz ve birlikte çalışmamız 1999'un sonundan itibaren başlıyor. Hikayemiz TÜRK HABER'le başladı.
Hagen, Sauerland ve Siegerland bölgesinde bir ilki gerçekleştirmek için onun bilgi ve birikimine, tecrübesine, yardımına-desteğine ihtiyacım vardı. Kendisine Türk Haber Gazetesini çıkaracağımı ve bana destek olup-olamayacağını sorduğumda yanıtı TÜRK HABER isminin kendisini etkilediğini ve seve seve destek olacağını söyledi.
İşte böyle başladı dostluğumuz...
Yazılarını daktiloyla yazıyordu. Onun yazılarını bilgisayarda tekrar yazarken çok zorlanıyordum. Zira Almanya'da yaşıyoruz ve türkçe yazı karakterleri konusunda oldukça zorlandığım zamanlar oldu.
Çok ama çok titiz bir insandı. Her şeyi dört dörlük istiyordu. Hataya kesinlikle müsamahası yoktu. Elbette kendisine göre haklıydı. Madem ki birşeyler üretip ve halkın beğenisine sunuyoruz tabi ki herşey MÜKEMMEL olmalıydı.
Elbette zaman zaman görüş ayrılıklarına düştüğümüz anlar oldu. Ancak bu dostluğumuzu hiç etkilemedi.
Okumayan bir toplum için gazete hazırlamak ve piyasaya sürmek hiç ama hiç kolay değil!...
Bir çok kez "pes" ettiğim ve "artık dayanamıyorum" dediğim anlarda "O" hep yanımda oldu. Bana moral-motivasyon aşılayarak devam etmemi sağladı.
Kısacası "O" bana kendisi gibi SAVAŞMAYI ve MÜCADELE etmeyi öğretti.
Ona çok şey borçluyum....
Son söz olarak onu şöyle tarif edebilirim. Nevzat Yalçın sıradışı bir insandı. Bu bölgedeki insanımızın çoğunluğunun onu anlaması mümkün değildi. Zaten bazı kesimler tarafından anlaşılamadan ebediyete göçüp-gitti...
Kendisini ölmeden Halver'de kaldığı yaşlı bakımevinde iki defa ziyaret ettim. Onu son görenlerden birisi olmanın mutluluğunu ve onu kaybetmenin üzüntüsünü bir arada yaşıyorum....
GÜLE GÜLE NEVZAT ABİ...
SENİ HİÇ UNUTMAYACAĞIZ!...
|