30 Mart Yerel Seçimleri’ne iki hafta kadar bir süre kaldı.

     Başkan ve belediye meclis üyesi adayları yoğun bir şekilde, “seçim gününe kadar ne kadar çok kişinin elini sıkabiliriz, ne kadar çok kişiye ulaşabiliriz” diye durmak bilmeden gece gündüz çalışmalarına devam ediyor.

     Tabi bu süreçte yapılan seçim sohbetlerinde her partinin temsilcileri çalışmaların kendileri açısından iyi gittiğini ve seçimi alacaklarını belirtiyor.

     Her geçen gün gerek Türkiye, gerekse Görele ile ilgili yeni yeni anket sonuçları da ortaya atılıyor.

     Bu anketlere bakıldığında, seçimin galibi aslında belli.

     Özellikle Görele Belediye Başkanlığı Seçimleri için yapıldığı söylenen anketlerin ortaya çıkan sonuçlarına baktığınızda her parti kendine göre açık ara önde.

     Yani her anketin sonucu farklı, her ankete göre seçimin şimdiden galibi belli.

     Böyle sonuçların çıktığı bir ortamda gündeme gelen anket sonuçlarına çok da itibar etmemek gerekir.

     Açıkçası ilçe halkının 30 Mart Yerel Seçimleri hakkındaki düşüncelerinin yer almadığı anket, doğru muhtemel sonucu veren bir anket değildir.

     Dolayısıyla anketi yapan firmalar profesyonel değil gelişi güzel seçilmiş gençler veya öğrenciler.

     Her hangi bir parti tarafından ücret karşılığı yaptırılan profesyonel olmayan kişilerin anketleri ne derece seçimler için muhtemel durumu gösterir bunun kararını siz verin.

     Bu yüzden benim için gerçek anket, seçim sonucudur. Seçimin galibini söylemek için gerçek anketin sonuçlarını, 30 Mart’ı beklemek gerek.

***

     Bağımsız Belediye Başkan Adayı Melikoğlu’nun şansının ne olduğu, bana en çok sorulan soruların başında geliyor.

     Aday olduğuna göre, kendini elbette şansalı görüyordur.

     Ancak hatırlarsanız AK Parti’den aday olamayacağını aylar öncesinden yazmıştım.

     Kimileri bu yazıma itibar etmedi, kimileri ise bir bildiğim olduğunu düşündü.

     Elbette bir bildiğim yok. En azından kimsenin bilmediği bir şeyi bilmiyordum.

     Fakat bazıları duygusal yaklaşımlarda bulunurken ben objektif değerlendirmeler yapıyordum.

     Bugün de öyle yapıyorum.

     Düşünün tek başına iktidar partisinden iki dönem belediye başkanı olmuşsunuz.

     Sizi iki dönem aday yapan partinin üst düzey isimlerini karşınıza almışsınız.

     Daha düne kadar “Alucra’da doğdu, Göreleli oldu” sloganı attırdığınız AK Parti’nin Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’yi vesayetçilikle suçlayacaksınız.

     Olurunu almadan değil Görele, Giresun’a bile bir çivi çakılmayacak olan Canikli’yi aşarak ilçeye yapılan okul, sağlık ocağı, adliye sarayı gibi birçok yatırımı sahipleneceksin.

     AK Parti’nin Kurucu İlçe Başkanı Mustafa Demirci’yi, “peşkeş” polemiğiyle yıpratmaya çalışacaksınız.

     Belediye başkanlığı yaptığınız süre içerisinde ilçe yönetiminizle hep ters düşeceksiniz.

     Bütün bunların haricinde hepsini haksız bir kendinizi haklı göreceksiniz…

     Peki sormazlar mı;?

     Hepsi kötü de bir siz mi doğrusunuz? diye

     Bana göre bütün bunların sonucu tek adamlıktır. Herkesi bugüne kadar bir merdiven olarak kullanmış olmaktır.

     Bugün partinize rağmen bağımsız aday olmakta bunun bir sonucudur.