İl müdürlüklerinin hepsi önemlidir.
Ancak bazen bazı müdürlükler, o ilin özelliklerine göre çok daha önemli hale gelirler. İşte bunlardan biri de Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’dür.
Doğu Karadeniz’de yayla zengini illerden biri olan Giresun’da da haliyle Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü çok daha önemli hale geliyor. Ancak ilimiz bu bakımdan şanssızlıklar yaşadı.
Giresun zaman zaman siyasi atamaların kurbanı oldu…
Yine mi öyle olacak?
Giresun yaylalarıyla doğal güzelliler sunan bir ildir fakat bunu biz dahi bilmekten aciziz. Hala Giresunlu olup ta Sisdağı’na gitmeyenlerimiz var ya da Kümbet’e,Beştaş’a…
Dolayısıyla İlimiz doğusundan batısına kadar ilçeleriyle yayla zenginidir. Her ilçenin ayrı bir yaylası bulunmaktadır.Her bir yaylamızın da kendine has doğal güzellileri vardır.
Tabi ki ilimizin turizm değerleri yaylalarımızla sınırlı değildir…
Şebinkarahisar’da en az Trabzon’daki kadar görmeye değer Sümela Manastırı, Doğu Karadeniz’in tek yaşanabilir adası,Giresun Kalesi’nin altında kaya kilise, Safranbolu evlerini aratmayacak özelliklerde Zeytinlik Mahallesi…
Dolayısıyla Giresun bölge turizmine damgasını vuracak kadar zengin doğal ve kültürel değerlere sahiptir.
Ancak yıllarca Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen törenlere katılmayı Turizm Müdürlüğü yapmak sanan bürokratların beceriksizliğinin faturasını ödedik.
Buralara turist getirecek çalışmalar gerekli.
İşte bu noktada önümüze bir fırsat geldi.
Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü koltuğu boşaldı. Buraya iş bilen, turizmi ilimizde yüksek değer haline getirecek bir becerikliye ihtiyaç var.
Bu konuda her zamanki gibi siyasiler devrede. Bakalım iş bileni mi yoksa, siyasi nüfusu olan mı gelecek göreceğiz.
Siyasi çevrelerce bir süredir çalışmalar yapanların olduğunu duyuyoruz. Bu isimlerin içerisinde iş bilenin de, önceki Kültür ve Turizm Müdürlerini aratmayacak isimlerin de olduğunu biliyoruz.
Ancak bizi asıl şaşırtan milletvekillerinin yaklaşımıdır.
Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne getirilecek isim için en son sözü söyleyecek milletvekillerinin aldığı karar çok ama çok şaşırtıcı hatta çok tartışmaya açılacak konular olduğunu düşünüyorum.
Öyle ki bir milletvekili yeni Kültür ve Turizm Müdürü’nün Giresun dışından olmasından yana tavır koyabiliyor.
Giresun’u tanımayan, bir müdür ilimizin kültür ve doğal güzelliklerini tanıyıp hizmete dönüştürene kadar geçecek zamanı kim telefi edebilir. Kaldı ki tam hizmet aşamasına geldiğinde tayini çıkmayacağını kim garanti edebilir.
Ayrıca bir bir üst düzey bürokratlarımızı harcayan ya da sahip çıkamayan milletvekillerimizin İl Müdürlüklerine kadar ithal hayranı olduğunu düşünemezdik doğrusu.
Oldu olacak niçin acaba bizde milletvekillerimizi başka illerden seçmiyoruz.
Kendi il müdürlerini “il dışından belirleyeceğiz” diyen milletvekillerinin bu ilden yeniden aday olması çelişki olmaz mı?
Söz sahibi milletvekillerimizin şaşılacak bir diğer söylemi ise “dışarıdan bir süre vekaleten atanacak müdürün başarılı olursa asaleten atanmasının sağlanacak olmasıdır”
Bu konuda da şunu söylemek gerekli keşke bu yöntem milletvekilliğinde geçerli olsa. Seçilen Milletvekilleri bir süre denemeye tabi tutulsa burada başarılı olursa meclise gönderilse.
Akıl alır gibi değil, yaz sezonunun açıldığı bu günlerde başka iller kaç turist gelir ne kadar hazırız diye plan program yaparken bizler deneme yanılma yöntemiyle Kültür ve Turizm Müdürü atamayı tartışıyoruz.
Sadece şunu merak ediyorum, milletvekillerinin dışarıdan atamak istediği isim Giresun’da Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne aday olan genç, heyecanlı,projeci, Anaokulu Müfredatına girmiş kitaplarıyla adından söz ettiren Sevinç Mehmet Ekizoğlu Anaokulu Müdürü Tamer Uzuner’den, Gazeteci, TV Programcısı akademisyen Kamil Patan’dan, DOKAP Projeleriyle Valiliğin bir çok belediyenin yüzünü güldürmüş eğitimci Gökhan Özaraslan’dan daha mı üstün… |