Temeli spor ve eğlence olan futbolu da bir oyun olmaktan çıkararak siyasetimize benzetip germeye başladık ya, aşk olsun bize!
Oyun,başta insan türü vekimi hayvanların karınları tok ve yaşamsal bir kaygıları yokken, aralarındaki sevgi bağlarını güçlendirmek, dahası formda kalmak için içgüdüsel olarak başvurdukları eğlenceli bir etkinliktir.
İnsanlık, oyunun bin bir türünü yaratmış, kurallara bağlayıpkurumlaştırmıştır. Futbol, bu binbir türün içinde, boş bir düzlük ve çaput yumağından bir top varsa hemen oynanabildiğinden, en yaygın bir oyun olmuş, galiba kutuplar dışındaki dünyayı tutmuştur.
Üç-beş çocuk bir araya gelince oynanmaya başlanan bu oyun zamanla çocukların kardeşlerini, anne-babalarını,sonra mahalleliyi izleyici olarakoyun alanına çeker duruma gelmiş,giderek mahalle maçlarından şehirlerarası ve uluslararası kapışmalara dönüşmüş, insanları hop oturtup hop kaldıran vekolayca kontrolden çıkan bir rekabet yaratarak Güney Amerika ülkelerinde savaşa bile yol açmıştır.
Daha önce de aralıklarla “Futbol Spor mu Savaş mı” ve “Futbol Spor mu Rezalet mi”başlıklarıyla iki kez ayak topu oyununa dikkat çekmiş;“Futbol maçları barışın, dostluğun, kaynaşmanın elden ele ve ilden ile taşınmasıdır.” “Statlarımızda öfke, küfür, aşağılama, saldırganlık,kırıp-dökme, yaralama ve öldürme, hepsi var” diyerek elimden geldiğince futbolun kara ve beyaz doğası için farkındalık yaratmaya çalışmışım.
Uluslararası bir futbol maçının iki ülke arasında savaşa vardırılmasını gülünç bulmuştuk.İyi de, ülkemizin köklü kulüpleri arasındaki karşılaşmaların oyun karakteri giderek değişip kapışmaya kadar vardı ve sonuçta, benim bildiğim,yurdumuzda üçüncü futbol cinayetide işlendi.
Huyumuz kurusun, bizim millet olarak ruhsal yapımızda kötü giden bir şeyler var!
Severek, kaçırarak evlenir sonra karılarımızı öldürürüz!
Aynı Allah’a bağlı olduğumuz halde inancımızdaki ton farklılıkları yüzünden katliamlar yaparız!
Ülkemizi yönetmek ve yüceltmek amacıyla kurduğumuz parti karşısında muhalif gördük mü dayanamaz rahatça boğarız!
Temeli spor ve eğlence olan ayaktopu oyunumuzda da gencecik taraftarlar birbirlerini öldürmeye başladı!
Taraftarlığı fanatizm ya da bağnazlığadönüştürüp,karşı tarafa yok olmanın dışında hiç bir hak tanımazsanız, söylemeye dilim varmıyor, yırtıcı bir yaratık olursunuz.
Hani bizim bir misafir ağırlama geleneğimiz vardı..? Nasıl oldu da daha gelmeden önce misafirin moralini bozmak, kendi oyuncularını motive etmek adına ve sonuçta kışkırtmaya dönük gazete beyanatlarına başvuruldu?
Bu gerginlik bir galibiyet getirdi ama bir de cana mal oldu, değdi mi?
Ve bir hafta önce şampiyon olmuş takımın dabu gri atmosfere rağmen sahanın ortasına gelip hoplayıp zıplaması çok ilkel bir görüntüydü. Orada yapılacak olan,seyirciyi kibarca selamlayıp sakince soyunma odasına gitmekti.
Okullarımızda yıllardır beden dersi var görünüyor ama bu gün ulaştığımız sonuç çok dramatik.
Eğitim karnemizin spor ahlâkıhanesinde “cinayet” yazıyor! |