|
|
|
YÜZMEK GÜNAH BOĞULMAK MÜBAHTIR
Azmi Gülsoy
23 Eylül 2013 Pazartesi
,
17:36
tarihinde yazdı. |
|
|
|
Yaz gelince sularımızdaki çocuk boğulmalarının yoğunluğu karşısında, torunlarım boğulmuşçasına üzülür, hep neden okul programlarımıza yüzme dersi konulmadığını, içimden sorgular dururum.
Bunu yazmayı da çok istedim ama ilham perisi pek oralı olmamıştı ve konu hiç beklemediğim bir sırada, gündemime Almanya’dan düştü.
Faslı işçi kızı 11 yaşındaki Esma’nın babası, İslâmî inançlarına ters düştüğü için, kızının okulda verilen yüzme eğitimini almamasını ya da erkeklerle birlikte verilmemesini ister.
Elbet de okul bu gerekçeyi kabul etmez. Baba inatla mahkemeden mahkemeye dolaşır ve iki yıl sonra temyizden karar çıkar:
“Din özgürlüğüne sahip olma hakkının okul ortamında, üçüncü kişilerin davranış şekilleri ve giyim tarzına bağlı talepler getiremeyeceğine” Esma’nın tüm derslere girmek zorunda olduğuna, ancak isterse “vücudunun tamamını kapatan bir mayo giymesine izin verilerek yüzme eğitimini almasına...”
Buraya kadar sıradan bir haberle karşılaşmış durumdayız.
O halde haberi sıradanlıktan çıkaralım.
Bu, ilk dava değil. Almanya’daki 4 milyon Müslümanın yüzde 7’sinin karma yüzme derslerine karşı çıktığı bildiriliyor.
Dikkat, yüzde 93 bunu dert etmiyor.
Bu olayın temelinde kadın-erkek eşitsizliği tüm arsızlığıyla sırıtıyor. Kızı yerine oğlu bu dersi alan hiçbir baba uygulamaya karşı çıkmış mı? Kesinlikle hayır; yürekten destekliyorlar, gurur duyuyorlar. İslâmî kaygı oğlunun Alman kızlarıyla ten tene yüzmesinde söz konusu bile olmuyor.
Ve öğrenmiş olduk ki, Batı dünyası çocuklarının yüzmesini okulun temel programına koymuş.
Bizlerin “Saldım göle, inşallah gele” kaderciliği yok orada; “erkeklerle yüzme günahını işlemektense, boğulmak mübahtır,” diyerek ‘ölsün daha iyi’ mantıksızlığına yüz vermiyorlar.
Belki de, biz Müslümanlar hızlı artıyoruz ya, bir tür doğal nüfus plânlaması yerine geçiyor bu: “Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.”
Memelilerin tümü ve kuşların birçoğu, dişisi ve erkeği ile yüzmeyi içgüdüsel, yani Allah vergisi olarak biliyorlar. Buradan Tanrı katında, gelişmiş yaratıkların dişisinin de yüzmesine yasak olmadığı hükmü çıkar.
Demek ki yüzme Tanrının verdiği bir görevdir ve günah olan, bunu öğrenmeye bahane yaratmaktır.
Tanrı’nın suyla temizlenmeyi önerdiği zamanlarda tuvaletleri, banyoları, sifonları geçin, ev bile yoktu fakat denizler, göller, nehirler, dereler erkeklerin değil insanlığın yararına verilmişti. Nedense erkekler bu ayrıntıyı unutmayı yeğliyorlar.
Bir soru: Diyelim ki, bir kadın dereye düştü, çevrede de yüzme bilen kadın ve erkekler var.
Soru şu: Sudaki kadını kurtarma önceliği kimlerde? Kadınlarda mı, erkeklerde mi?
Softa, istediği kadar “caiz değildir” desin, erkeklerin en dayanıklıları hemen suya atlamalıdır. Erkek kadından güçlüdür ve orada şansa yer bırakılmamalıdır.
Öyle durumlar var ki; düşüncenin ön planında cinsellik değil insanlık ve mantık olmalı.
|
|
Bu haber toplam 2683 defa okunmuştur. |
|
|
|
|
|
|
|
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir. |
|
|
|
Toplam (0) adet yorum eklenmiştir. |
|
|
Bu Yazıya Yorum yapılmamış ilk yorum yazan siz olun!
|
|
Bu yazıyı paylaşın: |
|
|
|
|
|
|
|